27-08-2014, 20:34
(Son Düzenleme: 27-08-2014, 21:23, Düzenleyen: M.Aşkın TAŞAN.)
Burada çok yerinde ve sağlam dayanaklı bilgiler ve tecrübe ve gözlemlere dayanan yorumlar yapılıyor.
Tutku DİNÇER' in dayanaklı yorumlarına katılmakla birlikte katılamayacağım bir nokta var.
--Ülkemizde yarışan yabancı bir sporcuya biz ceza verebilir miyiz?--
Yabancı ülkede, kendi ülkesini temsilen bir özel turnuvada ve temsilen yarışmaktadır.
Durumu kendisine , ülkesine ve uluslararası kuruma bildiririz.
Tabi davranışının sonuçlarıyla...
Yani yarışmanın gidişini olumsuz etkilemesi, centilmenlik dışı yarışması vb. sebeplerle...
Ondan sonra süreç başlar.
Soruşturma ve ceza kendi ülkesine ve FİDE ye ait olmalıdır.
Ancak bu konuda iletişime geçileceği yönünde izlenimlerim var.
TSF, ilk andan itibaren verileri toplamaya başlamış bile...
Bu oyuncu şu an KOCAELİ'DE.
Ben de kurul çalışmam için bugün Çanakkale'den Kocaeli'ne döndüm.
( Gözlemim şu ki beni orda görünce daha önce hiç bakmadığı bir tarzda beni süzdüğünü ve kendisini ilk kez yarışma motivasyonu dışı düşüncelere dalarken gördüm. Kendisini yıllarca Çanakkale Troya'da gördüm, O da beni gördü. Eski rahat tavırları yoktu. Ama bu sefer ki göz görüşümüz farklı şeyler söyledi.)
Not: Sevgili Tutku DİNÇER,
Yazımı ancak o kadar; olayın ortaya çıkışını ve sebeplerini yazdım. Bu olay konumuzla ilgili gözükmemesine rağmen işleyişi sonuçları açısından örnek teşkil edip fikir versin diye...
Gerisini de yazmayı düşündüm ve vazgeçtim. Ben kısa yazmaya çalıştıkça yazım uzar ve okunmaz düşüncem vardı.
Sağ olun siz aynen güzelce tamamlamış ve toplumu aydınlatmış oldunuz.
Elinize sağlık, teşekkür ederim.
Ayrıca, yeni fark ettim ki;
Sn. DİNÇER şöyle diyorsunuz;
"Spor Hukukunda ise İnsan Onuruna Aykırı Delil haricinde her delil nasıl elde edildiğine bakılmaksızın değerlendirilir. Hukuka aykırı da elde edilmiş olsa sonuç olarak o deliller vardır ve ben var olan delillere göre karar veririm diyor Spor Hukuku. Yani yerel mahkeme sürecinin beklenmesi gibi bir şey Spor Hukuku açısından söz konusu bile değildir."
Buradan şunu mu anlıyorum?
Ülkeler ve spor federasyonları kendi içinde bu tip durumlarda kendi iç düzenlemelerine göre kendi öz kararlarını verebilirler.
Yani, yerel ve uluslararası yarışmalarda yarışan tüm sporcular(yerli-yabancı) işledikleri suçlara tespit edilmeleri dahilinde suç mahallinde mi
soruşturma sonrası ceza alabilecekler.
Spor Hukuku dediniz.
Öyle ya bir tane olmalı!
Evrensel...
Tüm üye ülkelerce benimsenmiş...
Lütfen cevaplayınız.
Türkiye için çok şey yerine oturup değişebilir!
Bizdeki uygulamaları çağın gerisinde bulduğum için sağlıklı sonuçlar alınmadığını düşünüyorum.
Aydınlatırsanız sevinirim.
SAYGI VE SELAMLAR...
Sn. GÖKERMAN,
Sn. Görkem SİVRİ nin değerlendirmesini okudum.
Benim aklıma farklı sorular getirdi.
Çin' in ayrı bir kulvarı daha var sanki...
Olimpiyatlarda sadece kendi öz ülke insanlarıyla yarışan ülkeler kulvarında da birinci galiba...
Bu değerlendirme doğru olur mu sizce?
Ya da farklı ülkelere dağılmış vatandaşlarıyla gerçek şampiyon Rusya diyebilir miyiz?
Bunlardan sonra; Çin, Rusya, Sırbistan sıralaması ne kadar doğru olur?
Selamlar...
Tutku DİNÇER' in dayanaklı yorumlarına katılmakla birlikte katılamayacağım bir nokta var.
--Ülkemizde yarışan yabancı bir sporcuya biz ceza verebilir miyiz?--
Yabancı ülkede, kendi ülkesini temsilen bir özel turnuvada ve temsilen yarışmaktadır.
Durumu kendisine , ülkesine ve uluslararası kuruma bildiririz.
Tabi davranışının sonuçlarıyla...
Yani yarışmanın gidişini olumsuz etkilemesi, centilmenlik dışı yarışması vb. sebeplerle...
Ondan sonra süreç başlar.
Soruşturma ve ceza kendi ülkesine ve FİDE ye ait olmalıdır.
Ancak bu konuda iletişime geçileceği yönünde izlenimlerim var.
TSF, ilk andan itibaren verileri toplamaya başlamış bile...
Bu oyuncu şu an KOCAELİ'DE.
Ben de kurul çalışmam için bugün Çanakkale'den Kocaeli'ne döndüm.
( Gözlemim şu ki beni orda görünce daha önce hiç bakmadığı bir tarzda beni süzdüğünü ve kendisini ilk kez yarışma motivasyonu dışı düşüncelere dalarken gördüm. Kendisini yıllarca Çanakkale Troya'da gördüm, O da beni gördü. Eski rahat tavırları yoktu. Ama bu sefer ki göz görüşümüz farklı şeyler söyledi.)
Not: Sevgili Tutku DİNÇER,
Yazımı ancak o kadar; olayın ortaya çıkışını ve sebeplerini yazdım. Bu olay konumuzla ilgili gözükmemesine rağmen işleyişi sonuçları açısından örnek teşkil edip fikir versin diye...
Gerisini de yazmayı düşündüm ve vazgeçtim. Ben kısa yazmaya çalıştıkça yazım uzar ve okunmaz düşüncem vardı.
Sağ olun siz aynen güzelce tamamlamış ve toplumu aydınlatmış oldunuz.
Elinize sağlık, teşekkür ederim.
Ayrıca, yeni fark ettim ki;
Sn. DİNÇER şöyle diyorsunuz;
"Spor Hukukunda ise İnsan Onuruna Aykırı Delil haricinde her delil nasıl elde edildiğine bakılmaksızın değerlendirilir. Hukuka aykırı da elde edilmiş olsa sonuç olarak o deliller vardır ve ben var olan delillere göre karar veririm diyor Spor Hukuku. Yani yerel mahkeme sürecinin beklenmesi gibi bir şey Spor Hukuku açısından söz konusu bile değildir."
Buradan şunu mu anlıyorum?
Ülkeler ve spor federasyonları kendi içinde bu tip durumlarda kendi iç düzenlemelerine göre kendi öz kararlarını verebilirler.
Yani, yerel ve uluslararası yarışmalarda yarışan tüm sporcular(yerli-yabancı) işledikleri suçlara tespit edilmeleri dahilinde suç mahallinde mi
soruşturma sonrası ceza alabilecekler.
Spor Hukuku dediniz.
Öyle ya bir tane olmalı!
Evrensel...
Tüm üye ülkelerce benimsenmiş...
Lütfen cevaplayınız.
Türkiye için çok şey yerine oturup değişebilir!
Bizdeki uygulamaları çağın gerisinde bulduğum için sağlıklı sonuçlar alınmadığını düşünüyorum.
Aydınlatırsanız sevinirim.
SAYGI VE SELAMLAR...
Sn. GÖKERMAN,
Sn. Görkem SİVRİ nin değerlendirmesini okudum.
Benim aklıma farklı sorular getirdi.
Çin' in ayrı bir kulvarı daha var sanki...
Olimpiyatlarda sadece kendi öz ülke insanlarıyla yarışan ülkeler kulvarında da birinci galiba...
Bu değerlendirme doğru olur mu sizce?
Ya da farklı ülkelere dağılmış vatandaşlarıyla gerçek şampiyon Rusya diyebilir miyiz?
Bunlardan sonra; Çin, Rusya, Sırbistan sıralaması ne kadar doğru olur?
Selamlar...
- MATRANÇ -