30-08-2014, 17:10
(Son Düzenleme: 30-08-2014, 17:13, Düzenleyen: M.Aşkın TAŞAN.)
Özgür Bey merhaba,
Önemli gelişmeler var, ayrı kutuda yazacağım.
Belli bir süre etik açıdan beklemem gereken bir yazı var. Birinci elden kamuoyunu yazılmış...
Yazınızdan izninizle bazı ayrıntıları alıntıladım.
"Aşkın Bey,
TSF'nin yarışma takviminde yer alan bir turnuvada yabancı sporcunun telefonu çaldığında nasıl ki hakem hükmen kayıp verecekse, bu durumda da TSF'nin mevzuatı işletilebilir.
Yabancı oyuncuya ilişkin başlatılacak disiplin soruşturmasında canı isteyip de savunma yazısı yazarsa, hatta savunma yazısında "Size ne, yaptıysam ben şike yaptım" bile yazsa bu sporcu bir daha Türkiye'ye gelmediği sürece kendisine uygulanacak yaptırım fiilen bir işe yaramaz. O noktada FIDE'nin desteği gerekir dediğiniz gibi. Ama bu TSF'nin bir yaptırım gücü olmadığı anlamına gelmez. Sadece yaptırımın hayata geçirilmesi noktasında bir iş birliği gerekir. Hatta bunu bir nevi "evrensellik" olarak da tanımlayabiliriz.
Hatay'da düzenlenen kadınlar turnuvasını, bu turnuvada açık mektup yazan sporcuları ve bu sporcular ülkemizde bir takıma geldiğinde başlatılan disiplin soruşturmalarını hatırlayın. Ki orada (TSF'ye göre disiplin soruşturmasını gerektiren) eylemin TSF organizasyonunda değil, uluslararası bir organizasyonda yapıldığını da dikkate alalım. Bu örnek bile çok tazeyken, senin ülkende, özel de olsa senin federasyonunun yarışma takviminde yer alan bir turnuvada yapılan bu eylem için disiplin soruşturması başlatmak mümkündür.
. Evrensellik ise çok basite indirgenmiş şekliyle şikenin her federasyon için disiplin ihlali olmasıdır.
. Paris'te oynanan Real Madrid - Manchester United Şampiyonlar Ligi maçında yapılacak bir şikeye Fransa (Spor Hukuku açısından) ceza veremeyecektir çünkü bu bir UEFA organizasyonudur. İstisnalar çoğaltılabilmekle, "kural olarak" evet. Burada yerden (ülkeden) çok, organizatörü dikkate almak gerekir ve bu "kural olarak evet"in sebebi de genelde organizatörlerin organizasyonları kendi ülkelerinde yapmalarıdır.
http://istanbulopen.tsf.org.tr/images/st...14_eng.pdf İstanbul Open'ın İngilizce yönergesi bu linkte mevcut. "1- General Issues" kısmında “FIDE Laws of Chess” and “Turkish Chess Federation- Competition Rulings” are valid for the tournament ." yazıyor. Türkçe yönergede ise "FIDE ve TSF Satranç Yarışmaları Yarışma Prosedürü hükümleri geçerlidir." Prosedür ise Türk-yabancı ayrımı yapmamaktadır."
Av. Tutku DİNÇER
Spor Hukuku Enstitüsü ve
İstanbul Barosu Spor Hukuku Komisyonu Üyesi
-----------------------
Tutku Bey,
Önemli bir sonuca doğru gidiyor bu konu...
KURUM AÇISINDAN AYRI, ORGANİZASYON AÇISINDAN AYRI İŞLEMEKTEDİR SÜREÇ.
Elbette kurum olarak bir şeyler yapılmalıydı. Bir çok haklı ve geçerli sebepten dolayı asla duyarsız kalınamazdı.
Öyle de oluyor.
Bekleyip göreceğiz...
Takipçisi olacağımı belirttiğim bu süreçteki gelişmeleri satranç kamuoyu ile paylaşacağım.
SELAM VE SAYGILARIMLA...
Özgür Bey, Tutku DİNÇER'E gönderdiğim yazıda yanlışlıkla isminizi kullandım. Durumu anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum.
Selamlar.
Önemli gelişmeler var, ayrı kutuda yazacağım.
Belli bir süre etik açıdan beklemem gereken bir yazı var. Birinci elden kamuoyunu yazılmış...
Yazınızdan izninizle bazı ayrıntıları alıntıladım.
"Aşkın Bey,
TSF'nin yarışma takviminde yer alan bir turnuvada yabancı sporcunun telefonu çaldığında nasıl ki hakem hükmen kayıp verecekse, bu durumda da TSF'nin mevzuatı işletilebilir.
Yabancı oyuncuya ilişkin başlatılacak disiplin soruşturmasında canı isteyip de savunma yazısı yazarsa, hatta savunma yazısında "Size ne, yaptıysam ben şike yaptım" bile yazsa bu sporcu bir daha Türkiye'ye gelmediği sürece kendisine uygulanacak yaptırım fiilen bir işe yaramaz. O noktada FIDE'nin desteği gerekir dediğiniz gibi. Ama bu TSF'nin bir yaptırım gücü olmadığı anlamına gelmez. Sadece yaptırımın hayata geçirilmesi noktasında bir iş birliği gerekir. Hatta bunu bir nevi "evrensellik" olarak da tanımlayabiliriz.
Hatay'da düzenlenen kadınlar turnuvasını, bu turnuvada açık mektup yazan sporcuları ve bu sporcular ülkemizde bir takıma geldiğinde başlatılan disiplin soruşturmalarını hatırlayın. Ki orada (TSF'ye göre disiplin soruşturmasını gerektiren) eylemin TSF organizasyonunda değil, uluslararası bir organizasyonda yapıldığını da dikkate alalım. Bu örnek bile çok tazeyken, senin ülkende, özel de olsa senin federasyonunun yarışma takviminde yer alan bir turnuvada yapılan bu eylem için disiplin soruşturması başlatmak mümkündür.
. Evrensellik ise çok basite indirgenmiş şekliyle şikenin her federasyon için disiplin ihlali olmasıdır.
. Paris'te oynanan Real Madrid - Manchester United Şampiyonlar Ligi maçında yapılacak bir şikeye Fransa (Spor Hukuku açısından) ceza veremeyecektir çünkü bu bir UEFA organizasyonudur. İstisnalar çoğaltılabilmekle, "kural olarak" evet. Burada yerden (ülkeden) çok, organizatörü dikkate almak gerekir ve bu "kural olarak evet"in sebebi de genelde organizatörlerin organizasyonları kendi ülkelerinde yapmalarıdır.
http://istanbulopen.tsf.org.tr/images/st...14_eng.pdf İstanbul Open'ın İngilizce yönergesi bu linkte mevcut. "1- General Issues" kısmında “FIDE Laws of Chess” and “Turkish Chess Federation- Competition Rulings” are valid for the tournament ." yazıyor. Türkçe yönergede ise "FIDE ve TSF Satranç Yarışmaları Yarışma Prosedürü hükümleri geçerlidir." Prosedür ise Türk-yabancı ayrımı yapmamaktadır."
Av. Tutku DİNÇER
Spor Hukuku Enstitüsü ve
İstanbul Barosu Spor Hukuku Komisyonu Üyesi
-----------------------
Tutku Bey,
Önemli bir sonuca doğru gidiyor bu konu...
KURUM AÇISINDAN AYRI, ORGANİZASYON AÇISINDAN AYRI İŞLEMEKTEDİR SÜREÇ.
Elbette kurum olarak bir şeyler yapılmalıydı. Bir çok haklı ve geçerli sebepten dolayı asla duyarsız kalınamazdı.
Öyle de oluyor.
Bekleyip göreceğiz...
Takipçisi olacağımı belirttiğim bu süreçteki gelişmeleri satranç kamuoyu ile paylaşacağım.
SELAM VE SAYGILARIMLA...
Özgür Bey, Tutku DİNÇER'E gönderdiğim yazıda yanlışlıkla isminizi kullandım. Durumu anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum.
Selamlar.
- MATRANÇ -