03-09-2014, 19:59
(Son Düzenleme: 03-09-2014, 20:14, Düzenleyen: M.Aşkın TAŞAN.)
Yazdığımı bir ip ucu kabul ederek üzerinde oldukça yoğunlaşmışsınız Aşkın Bey Neden halen Mojo Jojo'nun kim olduğunu öğrenmeye çalışıyorsunuz?
Tutku Bey,
Öncelikle "kim" konusu beni artık ilgilendirmiyor. Tanışıp tanışmadığınızı bilmiyorum. Ama bu "kimin kim" olduğu konusunda sizden geride değilim. Bu konuyu kendi dünyamda bir kaç ay önce aydınlattım. Artık sadece beni ilgilendiriyor.
Çok önem verdiğim, zaman ve enerjimle bedel ödediğim önemli konularda kiminle tartıştığınızı bilmek hakkınızdır bir yerde.
Siz beni hangi yönlerim ile tanıyıp değerlendiriyorsanız, belirttiğiniz gibi satranççı kimliğimle bazı işleri kurcalıyorsam size geçmişten güven vermişim demektir.
Yanılıyor muyum?
Aynı güveni benim de duyma hakkım yok mu?
(Bu konuyu özelden de yazabilirdim ama sizin seçeneğinizden gittim, kapatıyorum.)
***************************************************
Ben; ne bir yargıcım, ne bir avukat ne de bir muhbir!
Kurum içinde, kurul atlayarak görevli bir kurul başkanı sıfatımla söylediğiniz şekilde;
"...işin aslına gelince, savcılığa bir dilekçe yazarak Ceza Hukuku süreci başlatabilirsiniz."
Hayır, bu olmaz!
BEN HAMLEMİ YAPTIM!
Sıra karşıda!
Siz, onun yerine de benim oynamamı istiyorsunuz!
Olayı ortaya çıkarma konusunda "bu benim işim değil" diye düşünmedim.
Ama şimdi de gerçekten bu benim işim de değil, görevim de...
Bunu yapacak kurullar var.
Hukuk kurulu, disiplin kurulu, yönetim kurulu...
Ve ben bu arkadaşlarımı harekete geçirmek için gerek aynı ortam da sözlü, gerekse yazılı olarak bildirim de bulundum.
Başlangıç ve bitiş sınırlarımı, haddimi bilirim Tutku Bey!
Tasvip etmediğim bir sistemde seçim yapılmıştır.
Evet!
Ama bir yönetim gelmiş ve görev bölümünde bulunulmuş.
Bunu beklemeyin benden!
Ancak, tüm bu gelişmeler için makul bir süre bekliyorum.
Yazışıyorum.
Bilgi ve görüş alışverişinde bulunuyorum.
Zorlamam gerekmiyor.
Tüm bunlardan sonra şu sorunun da farkındayım elbette;
Neden yalnızca ben?
Bireysel bir çıkarım yok ki!
Turnuvada derecem engellenmemiş ki!
Oysa, sanki sadece ben tanık olmuşum gibi...
Dereceden olan, ödül, ukd-elo kaçıran onca sporcu varken...
Bu konu hakkında konuşan, aynı turnuva ve turnuvalarda oynamış fakat hiç şikayette bulunmayan farklı sporcular varken...
Hakemler, gözlemciler, organizatörler varken...
Kraldan çok kralcı olmak!
Kurum var.
Ben bir bireyim.
Haklarımı kullandım diyelim...
"İddia edildiği gibi "Seçim öncesi bu foruma açıkça mesafeli bir duruş varken, seçim sonrası tıpkı muhalefetin bir önceki seçim sürecinde olduğu gibi forumlarda bir sözcümüz olsun, hem satranç sporculuğundan gelme ve camiada tanınan, hem de bizden birisi olan, kurul üyesi olarak bize bağlı olan birisi vasıtasıyla her tartışmayı istediğimiz raya oturtalım, mümkün olduğunca yönlendirmeye çalışalım,..."
Bakın, böyle bir düşünce de olabilir, engelleyemem.
Aksi de olabilir ama değil mi?
Bu konu gerçekten beni ilgilendirmiyor. Ben sadece işime ve (E. K.)görevime bakıyorum.
Bu durum içinde olmadıkça, kolayca dışa açıklanabilecek bir durum değildir.
...
( Mojo Jojo'nun TSF'nin sizi kullanıp bırakacağı komplo teorisi bence gerçekleşmez ama, ...)
Bu konu da önemli değil inanın.
Yerime biri gelir elbette ve umarım çok daha verimli olur.
SONUÇTA; ŞARTLAR DEĞİŞMEDİKÇE, AYNI ORTAMDA BİR OFİS ÇALIŞMASI OLMADIKÇA, SATRANÇ VE SATRANÇ YÖNETİMİ MESLEKLEŞME-DİKÇE BU -TAŞIMA SUYLA SİSTEM- YİNE AYNI DÖNECEKTİR.
Bunu ben de, O' da biliyoruz.
Görüşmek üzere, hoşça kalın.
Sn. abdulkadirbener,
Aşağıdaki paragraf sizce itiraf değil midir?
M.B. : _ " Ben kendi adıma söylemek isterim ki, KEŞAN turnuvasındaki kararım bana ait. Suç unsuru varsa da bana yazılmalı. Ancak bu konuda H. ODEEV' in benim son tura katılmayacağımdan haberi olmadığı gibi, hiç bir suçu da yoktur. Ceza hak etmedi. Ben, O'nun maddi durumunu düşündüm, yetersizdi. Suç olarak tanımlanabilecek bir davranışım varsa kabulümdür. Bunu aynen bildirebilirsiniz. Tekrar söylerim ki H. ODEEV suçsuzdur, davranışımın sorumlusu benim."
Son tur turnuva ortamında ve oyuncu yok.
Keşan da öyle, aynı oyuncu yine yok!
"Ödülü ODEEV ile kırıştım" demesi mi lazım itiraf sayılması için?
SELAMLAR...
Tutku Bey,
Öncelikle "kim" konusu beni artık ilgilendirmiyor. Tanışıp tanışmadığınızı bilmiyorum. Ama bu "kimin kim" olduğu konusunda sizden geride değilim. Bu konuyu kendi dünyamda bir kaç ay önce aydınlattım. Artık sadece beni ilgilendiriyor.
Çok önem verdiğim, zaman ve enerjimle bedel ödediğim önemli konularda kiminle tartıştığınızı bilmek hakkınızdır bir yerde.
Siz beni hangi yönlerim ile tanıyıp değerlendiriyorsanız, belirttiğiniz gibi satranççı kimliğimle bazı işleri kurcalıyorsam size geçmişten güven vermişim demektir.
Yanılıyor muyum?
Aynı güveni benim de duyma hakkım yok mu?
(Bu konuyu özelden de yazabilirdim ama sizin seçeneğinizden gittim, kapatıyorum.)
***************************************************
Ben; ne bir yargıcım, ne bir avukat ne de bir muhbir!
Kurum içinde, kurul atlayarak görevli bir kurul başkanı sıfatımla söylediğiniz şekilde;
"...işin aslına gelince, savcılığa bir dilekçe yazarak Ceza Hukuku süreci başlatabilirsiniz."
Hayır, bu olmaz!
BEN HAMLEMİ YAPTIM!
Sıra karşıda!
Siz, onun yerine de benim oynamamı istiyorsunuz!
Olayı ortaya çıkarma konusunda "bu benim işim değil" diye düşünmedim.
Ama şimdi de gerçekten bu benim işim de değil, görevim de...
Bunu yapacak kurullar var.
Hukuk kurulu, disiplin kurulu, yönetim kurulu...
Ve ben bu arkadaşlarımı harekete geçirmek için gerek aynı ortam da sözlü, gerekse yazılı olarak bildirim de bulundum.
Başlangıç ve bitiş sınırlarımı, haddimi bilirim Tutku Bey!
Tasvip etmediğim bir sistemde seçim yapılmıştır.
Evet!
Ama bir yönetim gelmiş ve görev bölümünde bulunulmuş.
Bunu beklemeyin benden!
Ancak, tüm bu gelişmeler için makul bir süre bekliyorum.
Yazışıyorum.
Bilgi ve görüş alışverişinde bulunuyorum.
Zorlamam gerekmiyor.
Tüm bunlardan sonra şu sorunun da farkındayım elbette;
Neden yalnızca ben?
Bireysel bir çıkarım yok ki!
Turnuvada derecem engellenmemiş ki!
Oysa, sanki sadece ben tanık olmuşum gibi...
Dereceden olan, ödül, ukd-elo kaçıran onca sporcu varken...
Bu konu hakkında konuşan, aynı turnuva ve turnuvalarda oynamış fakat hiç şikayette bulunmayan farklı sporcular varken...
Hakemler, gözlemciler, organizatörler varken...
Kraldan çok kralcı olmak!
Kurum var.
Ben bir bireyim.
Haklarımı kullandım diyelim...
"İddia edildiği gibi "Seçim öncesi bu foruma açıkça mesafeli bir duruş varken, seçim sonrası tıpkı muhalefetin bir önceki seçim sürecinde olduğu gibi forumlarda bir sözcümüz olsun, hem satranç sporculuğundan gelme ve camiada tanınan, hem de bizden birisi olan, kurul üyesi olarak bize bağlı olan birisi vasıtasıyla her tartışmayı istediğimiz raya oturtalım, mümkün olduğunca yönlendirmeye çalışalım,..."
Bakın, böyle bir düşünce de olabilir, engelleyemem.
Aksi de olabilir ama değil mi?
Bu konu gerçekten beni ilgilendirmiyor. Ben sadece işime ve (E. K.)görevime bakıyorum.
Bu durum içinde olmadıkça, kolayca dışa açıklanabilecek bir durum değildir.
...
( Mojo Jojo'nun TSF'nin sizi kullanıp bırakacağı komplo teorisi bence gerçekleşmez ama, ...)
Bu konu da önemli değil inanın.
Yerime biri gelir elbette ve umarım çok daha verimli olur.
SONUÇTA; ŞARTLAR DEĞİŞMEDİKÇE, AYNI ORTAMDA BİR OFİS ÇALIŞMASI OLMADIKÇA, SATRANÇ VE SATRANÇ YÖNETİMİ MESLEKLEŞME-DİKÇE BU -TAŞIMA SUYLA SİSTEM- YİNE AYNI DÖNECEKTİR.
Bunu ben de, O' da biliyoruz.
Görüşmek üzere, hoşça kalın.
Sn. abdulkadirbener,
Aşağıdaki paragraf sizce itiraf değil midir?
M.B. : _ " Ben kendi adıma söylemek isterim ki, KEŞAN turnuvasındaki kararım bana ait. Suç unsuru varsa da bana yazılmalı. Ancak bu konuda H. ODEEV' in benim son tura katılmayacağımdan haberi olmadığı gibi, hiç bir suçu da yoktur. Ceza hak etmedi. Ben, O'nun maddi durumunu düşündüm, yetersizdi. Suç olarak tanımlanabilecek bir davranışım varsa kabulümdür. Bunu aynen bildirebilirsiniz. Tekrar söylerim ki H. ODEEV suçsuzdur, davranışımın sorumlusu benim."
Son tur turnuva ortamında ve oyuncu yok.
Keşan da öyle, aynı oyuncu yine yok!
"Ödülü ODEEV ile kırıştım" demesi mi lazım itiraf sayılması için?
SELAMLAR...
- MATRANÇ -