08-09-2014, 13:33
Sayın ŞAHMAT
Öncelikle M. Aşkın TAŞAN olarak içtenlikle ve çok açıkça yazmak isterim ki;
Tespitleriniz çok yerinde ne yazık ki.
Özellikle de olumsuz olanları…
Evet, belirttiğiniz anlamda il temsilcilerimiz var. Bunu biliyor(uz) ve görüyorum(uz).
Şikayetçi olmanın çözüm olmadığını da biliyorum.
Peki, o zaman?
Bir şeyler değişecekse, bu değişim insan ve insanlar tarafından sağlanır!
20 aydır, benim bu forumda olma sebebimdir bu konu; BİRLİKTELİK!
Çözümü nerede görürsünüz?
Çözüm, sizin belirttiğiniz ve beklediğiniz gibi tavandan mı (tepeden) gelir?
Yoksa tabandan mı? (zeminden) oluşur?
Bazen tepeden bir yazıyla da oluşabilir. Ama onun ne kadar doğru olduğunu zaman ortaya koyar. Bazen kazanılır. Ama çoğu zaman da kaybedilir.
…
Bakınız biraz daha açayım…
Tanıklık yaptığım gerçekleri konuşacağım için hiçbir çekince duymuyorum.
Bir ilimizde satrancın sahibi kimdir?
TSF mi, il temsilcisi mi, spor il müdürlüğü mü?
Sahi kimdir?...
O ilde satranca sahiplenenlerdir!
Bu gerçekten de böyledir.
Hem de tüm illerde.
Eğer satranca sahiplenenler yoksa o ilde satranç sahipsizdir!
O zaman da hasbelkader sahiplenenlere kızamayız öyle değil mi?
“Gerçek satranççılar neredeydiniz ?” derler. Şimdi birçok il müdürünün dediği gibi.
Ama bu söylemim bu durumu kabullendiğimi göstermez!
Oysa satranç; satranca sahiplenenlerin, örgütleşerek içine sporcusunu, sporcu velisini, antrenörünü, okuldaki öğretmenini-müdürünü, kulüp yöneticisini, yerel basınını, sporcu velisini, hakemini, sade vatandaşını, satranca katkı koymak isteyen herkesi içine alan bir camia ister.
Bugün Anadolu da birçok il temsilcimizin bir bürosu bile yok.
Oysa satranç belli bir zemin arar. Ara ki bulasın il temsilcisini. Ya kendi asli mesleğinde, ya da iş görüşmesinde veya kendi halinde…
Evet, bazı işler baştan yanlış gitmiş.
Mesela seçim.
Tabi ki burada kimin isteğinin olduğu da önemlidir.
Eğer TSF, camia tarafından bilinen ve istenen adayı göstermiş ve onun seçilmesini istemişse;
O il temsilcisi belli bir ekip ve plan-programla çalışıyorsa sorun yok.
Ama aynı il temsilcisi eğer sorunlara çözüm noktasında yetemiyorsa, işler aksıyorsa, büyük sorun var. En azından TSF açısından…
Bazen de İl Müdürlüğünce çeşitli yerel sebeplerce seçilen ve korunan il temsilcileri vardır. İşte bu konumdakilerin satranca büyük zararı var. Çünkü bunun sebeplerinden en önceliklisi bütçeseldir. Sonra da il temsilcisinin pasifliği, kullanılmaya elverişli olmasıdır. Çünkü bu durumda yılda iki turnuva o il’e yük getirmez.
Güzel örneklerden bahsettiniz.
Neden emsal alınmaz anlamıyorum bir türlü? Oysa o kadar da somut olarak örnekledim. Gelişim süreçlerini yazdım. Bu iller örnek alınmalıdır.
Ancak yapılabilecekler çok daha önemlidir.
Bakınız;
1- Şikayet döneminden eylem dönemine geçilmelidir. 15-20 yıldır şikayet edilip de yerinde kalanlar vardır. Çünkü şikayetler artık kanıksanmıştır. Çünkü nasılsa bir soruşturma veya girişimin olmaması o koltuğu sağlamlaştırır.
2- Küçük örgütlenmelerden başlayabilirsiniz. Etkili, sözü dinlenen, kariyer sahibi insanların oluşturduğu birlikteliklerin talepleri o il ve ilçede her türlü doğru yerel adrese ulaşır.
3- Düzenleyeceğiniz etkinlikler ses getirmeli ve kitlesel hareket olduğu görülmeli. Örneğin satranç geceleri, turnuva kermesler, gezileri gibi.
4- İl Belediyeleri, spor il müdürlükleri, halk eğitimler, siyasiler içinde insan kitlesi olan projelere yönelirler. Bunu kullanın. Bakın Burhaniye’ye… Son bir yılda inanılmaz atılım içindeler. Dr. Birgi bu şansını çok iyi kullanıyor.
5- Siyasileri kullanın. Onların da çocukları var.
6- Hemen sonuç beklemeyin, satrançla gündemde kalın. Ama doğru işler yapın. Çocukların doğru yetişmesini sağlayın.
7- Yakın ve başarılı il yönetimleriyle işbirliği sağlayın.
8- Sitenizi, basın köşenizi etkili düzenleyin, görev alın.
9- Okullarla nitelikli birliktelikler oluşturun. Bu konu için komisyon kurun. Bizim Kocaeli’de var. Eğitim komisyonumuz okullarla bu anlamda işbirliği içindedir. Söyleşiler, geceler, kermesler, geziler…
10- Sağlık komisyonumuzdaki satranççı doktorlarımız, okul panellerinde, söyleşilerde okul yönetimlerinden SPOR VE SAĞLIK, SATRANÇ VE BAŞARI gibi konularda öğrencilerle söyleşi-sohbet davetleri alıyorlar.
11- Hukuk komisyonlarımızdaki avukat ve hakim arkadaşlarımızdan ilin çok önemli siyasi ve yönetim kadrolarına ulaşma şansımızı yakalıyoruz.
Sayın ŞAHMAT,
Söylediklerimin her bir satırını yaşanmış örneklerden aldım.
TSF nin üst yönetim olarak yapabileceği şeyler yasalarla çok sınırlıdır. Çalışmayan bir il temsilcisini o ilden söküp almak, yerine doğru kişiyi getirmek toplumsal bir süreç. İl Müdürü’nün, GSGM ve TSF başkanlığı yazılarını ve onayını kabullenme süreci etkilidir.
Ama unutmayın ki bazı il müdürlükleri de isim bazında kendi istedikleri adayı kendi müdürlüğüne bildirip onaylatabiliyor. Bu da bir engel olabiliyor.
Bu durumda bir düşünelim. Gerek GSGM, gerek TSF, gerek il müdürlükleri hangi güce karşı koyamazlar?
İçinde insan ve halk kitlelerinin oluşturduğu oluşumlardan bahsediyorum. Bunun örneklerini hayatımızda, siyasi gelişmelerde görebilirsiniz.
Siz yoksanız başkaları vardır.
Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.
Selam ve saygılarımla…
Öncelikle M. Aşkın TAŞAN olarak içtenlikle ve çok açıkça yazmak isterim ki;
Tespitleriniz çok yerinde ne yazık ki.
Özellikle de olumsuz olanları…
Evet, belirttiğiniz anlamda il temsilcilerimiz var. Bunu biliyor(uz) ve görüyorum(uz).
Şikayetçi olmanın çözüm olmadığını da biliyorum.
Peki, o zaman?
Bir şeyler değişecekse, bu değişim insan ve insanlar tarafından sağlanır!
20 aydır, benim bu forumda olma sebebimdir bu konu; BİRLİKTELİK!
Çözümü nerede görürsünüz?
Çözüm, sizin belirttiğiniz ve beklediğiniz gibi tavandan mı (tepeden) gelir?
Yoksa tabandan mı? (zeminden) oluşur?
Bazen tepeden bir yazıyla da oluşabilir. Ama onun ne kadar doğru olduğunu zaman ortaya koyar. Bazen kazanılır. Ama çoğu zaman da kaybedilir.
…
Bakınız biraz daha açayım…
Tanıklık yaptığım gerçekleri konuşacağım için hiçbir çekince duymuyorum.
Bir ilimizde satrancın sahibi kimdir?
TSF mi, il temsilcisi mi, spor il müdürlüğü mü?
Sahi kimdir?...
O ilde satranca sahiplenenlerdir!
Bu gerçekten de böyledir.
Hem de tüm illerde.
Eğer satranca sahiplenenler yoksa o ilde satranç sahipsizdir!
O zaman da hasbelkader sahiplenenlere kızamayız öyle değil mi?
“Gerçek satranççılar neredeydiniz ?” derler. Şimdi birçok il müdürünün dediği gibi.
Ama bu söylemim bu durumu kabullendiğimi göstermez!
Oysa satranç; satranca sahiplenenlerin, örgütleşerek içine sporcusunu, sporcu velisini, antrenörünü, okuldaki öğretmenini-müdürünü, kulüp yöneticisini, yerel basınını, sporcu velisini, hakemini, sade vatandaşını, satranca katkı koymak isteyen herkesi içine alan bir camia ister.
Bugün Anadolu da birçok il temsilcimizin bir bürosu bile yok.
Oysa satranç belli bir zemin arar. Ara ki bulasın il temsilcisini. Ya kendi asli mesleğinde, ya da iş görüşmesinde veya kendi halinde…
Evet, bazı işler baştan yanlış gitmiş.
Mesela seçim.
Tabi ki burada kimin isteğinin olduğu da önemlidir.
Eğer TSF, camia tarafından bilinen ve istenen adayı göstermiş ve onun seçilmesini istemişse;
O il temsilcisi belli bir ekip ve plan-programla çalışıyorsa sorun yok.
Ama aynı il temsilcisi eğer sorunlara çözüm noktasında yetemiyorsa, işler aksıyorsa, büyük sorun var. En azından TSF açısından…
Bazen de İl Müdürlüğünce çeşitli yerel sebeplerce seçilen ve korunan il temsilcileri vardır. İşte bu konumdakilerin satranca büyük zararı var. Çünkü bunun sebeplerinden en önceliklisi bütçeseldir. Sonra da il temsilcisinin pasifliği, kullanılmaya elverişli olmasıdır. Çünkü bu durumda yılda iki turnuva o il’e yük getirmez.
Güzel örneklerden bahsettiniz.
Neden emsal alınmaz anlamıyorum bir türlü? Oysa o kadar da somut olarak örnekledim. Gelişim süreçlerini yazdım. Bu iller örnek alınmalıdır.
Ancak yapılabilecekler çok daha önemlidir.
Bakınız;
1- Şikayet döneminden eylem dönemine geçilmelidir. 15-20 yıldır şikayet edilip de yerinde kalanlar vardır. Çünkü şikayetler artık kanıksanmıştır. Çünkü nasılsa bir soruşturma veya girişimin olmaması o koltuğu sağlamlaştırır.
2- Küçük örgütlenmelerden başlayabilirsiniz. Etkili, sözü dinlenen, kariyer sahibi insanların oluşturduğu birlikteliklerin talepleri o il ve ilçede her türlü doğru yerel adrese ulaşır.
3- Düzenleyeceğiniz etkinlikler ses getirmeli ve kitlesel hareket olduğu görülmeli. Örneğin satranç geceleri, turnuva kermesler, gezileri gibi.
4- İl Belediyeleri, spor il müdürlükleri, halk eğitimler, siyasiler içinde insan kitlesi olan projelere yönelirler. Bunu kullanın. Bakın Burhaniye’ye… Son bir yılda inanılmaz atılım içindeler. Dr. Birgi bu şansını çok iyi kullanıyor.
5- Siyasileri kullanın. Onların da çocukları var.
6- Hemen sonuç beklemeyin, satrançla gündemde kalın. Ama doğru işler yapın. Çocukların doğru yetişmesini sağlayın.
7- Yakın ve başarılı il yönetimleriyle işbirliği sağlayın.
8- Sitenizi, basın köşenizi etkili düzenleyin, görev alın.
9- Okullarla nitelikli birliktelikler oluşturun. Bu konu için komisyon kurun. Bizim Kocaeli’de var. Eğitim komisyonumuz okullarla bu anlamda işbirliği içindedir. Söyleşiler, geceler, kermesler, geziler…
10- Sağlık komisyonumuzdaki satranççı doktorlarımız, okul panellerinde, söyleşilerde okul yönetimlerinden SPOR VE SAĞLIK, SATRANÇ VE BAŞARI gibi konularda öğrencilerle söyleşi-sohbet davetleri alıyorlar.
11- Hukuk komisyonlarımızdaki avukat ve hakim arkadaşlarımızdan ilin çok önemli siyasi ve yönetim kadrolarına ulaşma şansımızı yakalıyoruz.
Sayın ŞAHMAT,
Söylediklerimin her bir satırını yaşanmış örneklerden aldım.
TSF nin üst yönetim olarak yapabileceği şeyler yasalarla çok sınırlıdır. Çalışmayan bir il temsilcisini o ilden söküp almak, yerine doğru kişiyi getirmek toplumsal bir süreç. İl Müdürü’nün, GSGM ve TSF başkanlığı yazılarını ve onayını kabullenme süreci etkilidir.
Ama unutmayın ki bazı il müdürlükleri de isim bazında kendi istedikleri adayı kendi müdürlüğüne bildirip onaylatabiliyor. Bu da bir engel olabiliyor.
Bu durumda bir düşünelim. Gerek GSGM, gerek TSF, gerek il müdürlükleri hangi güce karşı koyamazlar?
İçinde insan ve halk kitlelerinin oluşturduğu oluşumlardan bahsediyorum. Bunun örneklerini hayatımızda, siyasi gelişmelerde görebilirsiniz.
Siz yoksanız başkaları vardır.
Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.
Selam ve saygılarımla…
- MATRANÇ -