25-09-2014, 07:33
(Son Düzenleme: 25-09-2014, 08:22, Düzenleyen: GAMZE ÇALIŞKAN.)
undefined
Insanın kendini anlatmasının en iyi yolu açıklamaktan geçiyor. Zira başkalarının sizi anlamaya çalışmasını beklemek zaman kaybı. Bu süreç içerisinde belirtmek istediğim ve değer verdiğim iki öğretmenin ismini yazmaktan çekinmiyorum. Ilki Ata Seçer . Sebebi ders almak için aradığımızda yıllar önce bize ders veremeyeceğini, çok dolu olduğunu yetiştirdiği öğrenciler olduğunu eğer bize zaman ayırırsa ders kalitesinin düşeceğini söyledi. Bu hakikaten övgüye değer bir davranıştı. Çünkü bana zamanımı kazandırmıştı. Diğer öğretmen Faruk Keler taraf gütmeden öğrencilerinin iyi niyeti için satrancı satranç olarak kabul ettiği için öğrencilerini tüm turnuvalara yönlendirdiği için ben onu Manisa'nın hazinesi olarak görüyorum. tüm öğretmenlerin kendine özel meziyetleri vardır fakat benim öğretmen anlayışımda bu iki öğretmen çok değerli. Dernek kurulumu ve diğer sorunlara gelince.
Dernek kuracağımı öğrenen bir grup şahıs kapımı aşındırmaya başladı bir grup kişiyide ben aradım. Kapımı çalanlar beni klübümün sokağında bekleyenler bana sözler verdiler yine verdiği bu sözlerden biri olan sabah kahvaltısında verdikleri sözü tutmayarak aynı gün dağ evlerinde oğlak partisi vermişler bize haber dahi verememişlerdi .Bizler davet edilmeyi beklemedik tek isteğimiz verdikleri sözü tutmalarıydı.Sözünü tutan tek kişi hakem bey olmuştu fakat oda oğlak partisine gidebilmek için başkalarına verdiği sözü yerine getirmeşti.bunada içerlendim ve kendi adına çok üzüldüm zira onunla zaman geçirmeyi planlayan 2 çocuğu hayal kırıklığına uğratıyordu. Yinede bizlere verdiği sözü yerine getirdi gelmişti Bu sebepten belki kendisine güvenebileceğimizi düşündük. Ben bir şirket yönettim dernek kurmanın yada yönetmenin ne olduğunu bilmiyordum o zaman şirket tarzı bir yönetim düşünmüştüm dernekler 16 üyeden oluşurlar şirketler farklı bu sebeple bu şahsa ait bir dernek imajı başlarda aklımda kurduğum bir meseleydi. Zira başlarda bir araya gelinen zamanlarda tavırlarında bir patron edasını o zamanda her zamanda bizlere hissettirdi taki bir turnuva esnasında yaptığım görüşmede verilen kahvaltı sözünde bahsettiğim aileden şahıslarda yanımıza gelince tavırlarının tamamen değiştiğini gördüm tıpkı süt dökmüş bir kedi gibiydi zaman zaman görüşmelerimizde ahkam kesen şahısın sesi dahi çıkmıyordu bu 2. Bir soru olmuştu.yavaş yavaş neye itildiğimi başta organize olmuş bu grubun hedeflerinin neler olabileceğini anlamaya başlamış fakat tam olarak kestiremiyordum.
Dernek kuracağımı öğrenen bir grup şahıs kapımı aşındırmaya başladı bir grup kişiyide ben aradım. Kapımı çalanlar beni klübümün sokağında bekleyenler bana sözler verdiler yine verdiği bu sözlerden biri olan sabah kahvaltısında verdikleri sözü tutmayarak aynı gün dağ evlerinde oğlak partisi vermişler bize haber dahi verememişlerdi .Bizler davet edilmeyi beklemedik tek isteğimiz verdikleri sözü tutmalarıydı.Sözünü tutan tek kişi hakem bey olmuştu fakat oda oğlak partisine gidebilmek için başkalarına verdiği sözü yerine getirmeşti.bunada içerlendim ve kendi adına çok üzüldüm zira onunla zaman geçirmeyi planlayan 2 çocuğu hayal kırıklığına uğratıyordu. Yinede bizlere verdiği sözü yerine getirdi gelmişti Bu sebepten belki kendisine güvenebileceğimizi düşündük. Ben bir şirket yönettim dernek kurmanın yada yönetmenin ne olduğunu bilmiyordum o zaman şirket tarzı bir yönetim düşünmüştüm dernekler 16 üyeden oluşurlar şirketler farklı bu sebeple bu şahsa ait bir dernek imajı başlarda aklımda kurduğum bir meseleydi. Zira başlarda bir araya gelinen zamanlarda tavırlarında bir patron edasını o zamanda her zamanda bizlere hissettirdi taki bir turnuva esnasında yaptığım görüşmede verilen kahvaltı sözünde bahsettiğim aileden şahıslarda yanımıza gelince tavırlarının tamamen değiştiğini gördüm tıpkı süt dökmüş bir kedi gibiydi zaman zaman görüşmelerimizde ahkam kesen şahısın sesi dahi çıkmıyordu bu 2. Bir soru olmuştu.yavaş yavaş neye itildiğimi başta organize olmuş bu grubun hedeflerinin neler olabileceğini anlamaya başlamış fakat tam olarak kestiremiyordum.
Insanın kendini anlatmasının en iyi yolu açıklamaktan geçiyor. Zira başkalarının sizi anlamaya çalışmasını beklemek zaman kaybı. Bu süreç içerisinde belirtmek istediğim ve değer verdiğim iki öğretmenin ismini yazmaktan çekinmiyorum. Ilki Ata Seçer . Sebebi ders almak için aradığımızda yıllar önce bize ders veremeyeceğini, çok dolu olduğunu yetiştirdiği öğrenciler olduğunu eğer bize zaman ayırırsa ders kalitesinin düşeceğini söyledi. Bu hakikaten övgüye değer bir davranıştı. Çünkü bana zamanımı kazandırmıştı. Diğer öğretmen Faruk Keler taraf gütmeden öğrencilerinin iyi niyeti için satrancı satranç olarak kabul ettiği için öğrencilerini tüm turnuvalara yönlendirdiği için ben onu Manisa'nın hazinesi olarak görüyorum. tüm öğretmenlerin kendine özel meziyetleri vardır fakat benim öğretmen anlayışımda bu iki öğretmen çok değerli. Dernek kurulumu ve diğer sorunlara gelince.
Dernek kuracağımı öğrenen bir grup şahıs kapımı aşındırmaya başladı bir grup kişiyide ben aradım. Kapımı çalanlar beni klübümün sokağında bekleyenler bana sözler verdiler yine verdiği bu sözlerden biri olan sabah kahvaltısında verdikleri sözü tutmayarak aynı gün dağ evlerinde oğlak partisi vermişler bize haber dahi verememişlerdi .Bizler davet edilmeyi beklemedik tek isteğimiz verdikleri sözü tutmalarıydı.Sözünü tutan tek kişi hakem bey olmuştu fakat oda oğlak partisine gidebilmek için başkalarına verdiği sözü yerine getirmeşti.bunada içerlendim ve kendi adına çok üzüldüm zira onunla zaman geçirmeyi planlayan 2 çocuğu hayal kırıklığına uğratıyordu. Yinede bizlere verdiği sözü yerine getirdi gelmişti Bu sebepten belki kendisine güvenebileceğimizi düşündük. Ben bir şirket yönettim dernek kurmanın yada yönetmenin ne olduğunu bilmiyordum o zaman şirket tarzı bir yönetim düşünmüştüm dernekler 16 üyeden oluşurlar şirketler farklı bu sebeple bu şahsa ait bir dernek imajı başlarda aklımda kurduğum bir meseleydi. Zira başlarda bir araya gelinen zamanlarda tavırlarında bir patron edasını o zamanda her zamanda bizlere hissettirdi taki bir turnuva esnasında yaptığım görüşmede verilen kahvaltı sözünde bahsettiğim aileden şahıslarda yanımıza gelince tavırlarının tamamen değiştiğini gördüm tıpkı süt dökmüş bir kedi gibiydi zaman zaman görüşmelerimizde ahkam kesen şahısın sesi dahi çıkmıyordu bu 2. Bir soru olmuştu.yavaş yavaş neye itildiğimi başta organize olmuş bu grubun hedeflerinin neler olabileceğini anlamaya başlamış fakat tam olarak kestiremiyordum.
Dernek kuracağımı öğrenen bir grup şahıs kapımı aşındırmaya başladı bir grup kişiyide ben aradım. Kapımı çalanlar beni klübümün sokağında bekleyenler bana sözler verdiler yine verdiği bu sözlerden biri olan sabah kahvaltısında verdikleri sözü tutmayarak aynı gün dağ evlerinde oğlak partisi vermişler bize haber dahi verememişlerdi .Bizler davet edilmeyi beklemedik tek isteğimiz verdikleri sözü tutmalarıydı.Sözünü tutan tek kişi hakem bey olmuştu fakat oda oğlak partisine gidebilmek için başkalarına verdiği sözü yerine getirmeşti.bunada içerlendim ve kendi adına çok üzüldüm zira onunla zaman geçirmeyi planlayan 2 çocuğu hayal kırıklığına uğratıyordu. Yinede bizlere verdiği sözü yerine getirdi gelmişti Bu sebepten belki kendisine güvenebileceğimizi düşündük. Ben bir şirket yönettim dernek kurmanın yada yönetmenin ne olduğunu bilmiyordum o zaman şirket tarzı bir yönetim düşünmüştüm dernekler 16 üyeden oluşurlar şirketler farklı bu sebeple bu şahsa ait bir dernek imajı başlarda aklımda kurduğum bir meseleydi. Zira başlarda bir araya gelinen zamanlarda tavırlarında bir patron edasını o zamanda her zamanda bizlere hissettirdi taki bir turnuva esnasında yaptığım görüşmede verilen kahvaltı sözünde bahsettiğim aileden şahıslarda yanımıza gelince tavırlarının tamamen değiştiğini gördüm tıpkı süt dökmüş bir kedi gibiydi zaman zaman görüşmelerimizde ahkam kesen şahısın sesi dahi çıkmıyordu bu 2. Bir soru olmuştu.yavaş yavaş neye itildiğimi başta organize olmuş bu grubun hedeflerinin neler olabileceğini anlamaya başlamış fakat tam olarak kestiremiyordum.