27-09-2014, 19:18
Ateş bey teşekkür ederim.
Beni gençlik yıllarıma götürdünüz. 1987 Türkiye Birinciliği- TAKSİM ATATÜRK KİTAPLIĞI.
18 kişi,17 tur ve ajurneler dahil tam 27 gün...
Bu örneği yanlış anlamayacağınızı güvenerek verdim. O zamanların amatör ruhuyla Temmuz sıcaklarında ve tamamında ver elini İstanbul...
Sizin hala o yılların amatör ruhundan hiçbir şey kaybetmediğinizi düşünüyorum.
Verdiğiniz örnek 6 güne yayılan 7 turluk bir turnuva. Benim hiçbir itirazım yok!
Bu tip turnuvaları özledik biliyor musunuz? Yılda bir defa Kocaeli İl Birinciliğinde uygulama şansımız var.
Ama artık oyuncusundan hakemine birçok etmen bu kadar uzun süreye yayılan turnuvanın düzenlenebilme şansını yok ediyor.
27 günlük turnuvada her gün maçların başında olan sevgili İsmet ARVİT belki satranç hakemlik parası bile almıyordu. İşini severek ve zevkle yapıyordu. Bu ona yetiyordu.
Ama bu zamanda artık hakem bulmak da zor. Çünkü hakemlik ücretleri maalesef hakemin ancak masraflarına yetecek, o da belki.
Uzaktan gelen hakem ve oyuncular var.
Duruma göre en çok 3 gün izin alabilen oyuncuların katılabileceği o kadar çok turnuva var ki.
Ben hafta sonuna sığdırılmış 5-6 turluk turnuvaları savunmuyorum. Zorunluluk olsa bile kalite korunmalıdır.
Hafta sonu bile özel çalışan insanlar da vardır. Onlar da başka programları isterler.
Bence insanlar ve özellikle "piramidin ortası" birkaç oyuncusu dışında gece turnuvalarını seçiyor ve sabahlara kadar playchess başından kalmıyorlar. Bunları çok görür ve işitir oldum.
Sebeplerini de tahmin edebiliyorum, bunların bir kısmını bana cevaben de yazacaksınız muhtemelen.
Yerli dinamikler ve yerel oyuncuların teşvik edilmesi elbette en sağlıklı çözümlerdendir.
Buna katılıyorum.
Bana sürekli Kocaeli modelini soran, bilgi alan arkadaşlarımız var. Onlara elimden geldiğince yararlı olmaya çalışıyorum. Kendi şartlarında neler yapabileceklerini anlatmaya çalışıyorum.
İletişim kanalları artıyor. Artık satranç haberlerini facebook tan alıyoruz. Rekabetin arttığı illerdeki gelişmeler diğer illere örnek olmaya başladılar. Bunu da olumlu bir gelişme olarak görüyorum.
Selam ve saygılarımla...
Beni gençlik yıllarıma götürdünüz. 1987 Türkiye Birinciliği- TAKSİM ATATÜRK KİTAPLIĞI.
18 kişi,17 tur ve ajurneler dahil tam 27 gün...
Bu örneği yanlış anlamayacağınızı güvenerek verdim. O zamanların amatör ruhuyla Temmuz sıcaklarında ve tamamında ver elini İstanbul...
Sizin hala o yılların amatör ruhundan hiçbir şey kaybetmediğinizi düşünüyorum.
Verdiğiniz örnek 6 güne yayılan 7 turluk bir turnuva. Benim hiçbir itirazım yok!
Bu tip turnuvaları özledik biliyor musunuz? Yılda bir defa Kocaeli İl Birinciliğinde uygulama şansımız var.
Ama artık oyuncusundan hakemine birçok etmen bu kadar uzun süreye yayılan turnuvanın düzenlenebilme şansını yok ediyor.
27 günlük turnuvada her gün maçların başında olan sevgili İsmet ARVİT belki satranç hakemlik parası bile almıyordu. İşini severek ve zevkle yapıyordu. Bu ona yetiyordu.
Ama bu zamanda artık hakem bulmak da zor. Çünkü hakemlik ücretleri maalesef hakemin ancak masraflarına yetecek, o da belki.
Uzaktan gelen hakem ve oyuncular var.
Duruma göre en çok 3 gün izin alabilen oyuncuların katılabileceği o kadar çok turnuva var ki.
Ben hafta sonuna sığdırılmış 5-6 turluk turnuvaları savunmuyorum. Zorunluluk olsa bile kalite korunmalıdır.
Hafta sonu bile özel çalışan insanlar da vardır. Onlar da başka programları isterler.
Bence insanlar ve özellikle "piramidin ortası" birkaç oyuncusu dışında gece turnuvalarını seçiyor ve sabahlara kadar playchess başından kalmıyorlar. Bunları çok görür ve işitir oldum.
Sebeplerini de tahmin edebiliyorum, bunların bir kısmını bana cevaben de yazacaksınız muhtemelen.
Yerli dinamikler ve yerel oyuncuların teşvik edilmesi elbette en sağlıklı çözümlerdendir.
Buna katılıyorum.
Bana sürekli Kocaeli modelini soran, bilgi alan arkadaşlarımız var. Onlara elimden geldiğince yararlı olmaya çalışıyorum. Kendi şartlarında neler yapabileceklerini anlatmaya çalışıyorum.
İletişim kanalları artıyor. Artık satranç haberlerini facebook tan alıyoruz. Rekabetin arttığı illerdeki gelişmeler diğer illere örnek olmaya başladılar. Bunu da olumlu bir gelişme olarak görüyorum.
Selam ve saygılarımla...
- MATRANÇ -