28-09-2014, 19:08
Değerli üyeler,
Aşağıdaki yazıyı TSF Eğitim Kurulu Sayfamızda da yayınlayacağız.
Ancak, kısaca ve özlü olarak bilgilendirme amaçlı olarak paylaşmak istedim.
Yararlı olacağını düşünüyorum.
...
Değerli antrenörler, sevgili sporcular,
“SPOR İÇİN TEMEL DEĞERLERİN KORUNMASI SPORUN RUHUNU OLUŞTURUR.”
Bu ilkeden yola çıkarak sizlere öncelikle doping ve önümüzdeki süreçte uygulanmaya başlanan dopingle yasal mücadele konusunda aydınlanmanıza yönelik bilgilendirmemizi sunacağız.
Geçmişte bir çok spor dallarında dünyaca ünlü sporcumuz kendini doping süreci içinde bulmuş ve yasal yaptırımlarla karşılaşarak en verimli çağlarında sporu bırakmak zorunda kalmışlardır. Ne yazık ki bu süreçte sadece sporcularımız da değil, sporcu antrenörleri de cezalandırılmışlardır.
Böyle bir durum nasıl kabul edilebilir? Elbette bu, kesinlikle istenmedik bir durumdur. Peki, bu sporcularımız neden bu duruma düşmüşlerdir? Neden kazandıkları madalya ve unvanlar geri alınmış spor hayatları bitmiştir? Bu sporcu ve antrenörler bu konuda tamamen bilgisiz miydiler? Bilgileri varsa neden bu riskleri göze almışlardır? Kendilerine ve kendi çalışmalarına güvenmemişler midir?
Bu soruları çoğaltabiliriz. Ama cevapları bize çok önemli sonuçlar kazandıracaktır.
Doping ile mücadelede birinci öncelik sporcu sağlığıdır. Sağlık en önemli önceliktir. Öyle ki sporun ahlakını koruma ilkesinden bile önde gelmektedir. Ama bu konuda her ikisinin de içerik olarak iç içe olduğunu görürüz.
Çünkü doping yapmak zaten spor ahlakına uymaz, başka sporcular ile mücadelesinde kural dışı bir davranış sağlık ve etik açıdan da kabul görmez. Her spor dalında yarışma öncesi ve yarışma sırasında kullanılması yasak olan maddelerin her türlü kullanımı yasaktır.
Yasak kavramının karşısında doğaldır ki bir de yaptırımlar vardır. Yazımızın devamında özellikle sporcuları ilgilendiren bu yaptırımla hakkında bilgi vereceğiz.
Değerli anne ve babalar,
Spora başlayan her çocuk doğal olarak başarıyı arayacaktır. Zamanla rekabetçi ortamda yapılan karşılaşmalar sonunda başarı beklentisi artarak doruğa çıkabilir. Burada nitelikli çalışma esastır. Bu çalışmalar sonrası sporcunun bedensel, zihinsel ve duygusal olarak gelişmesi ile bu alanlardaki kazanımı önemlidir. Her spor dalında olduğu gibi satrançta da kazananlar, dereceye girenler ve şampiyonlar olacaktır.
Bu durum sporcularımızda psikolojik bakıya, ruhsal boşluklara sebebiyet vererek onları farklı düşünce noktalarına sürükleyebilir. Satranç sporu bu yönüyle diğer spor dallarından ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü bu spora başlama yaşı birçok spor dalına göre çok öncedir. Kişilik ve karakter yapılanmasından önce başlayan satranç eğitimi son derece önemlidir. Aynı yaş grubu çocukların bir birinden olumlu-olumsuz etkilenmeleri de dikkate alınmalıdır.
Okul çağlarında en önemli “öğrenme açlığı” dönemini yaşayan bu çocuklarımızın, her türlü suçtan ve suç ortamından uzak tutulması, eğitimin en öncelikli amaçlardandır. Bu süreçte öğretmen, antrenör ve velilerin ortak çabasıyla çocuklarımız en doğru eğitim modeliyle tanışır.
Bu yaşlarda çocuklarımızdan elbette dopinge yönelik uygulamalar beklemeyiz. Ancak bu yaşlar ilerideki dönemleri çok önemli etkileyeceğinden verilecek eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır.
(DEVAM EDECEK)
Aşağıdaki yazıyı TSF Eğitim Kurulu Sayfamızda da yayınlayacağız.
Ancak, kısaca ve özlü olarak bilgilendirme amaçlı olarak paylaşmak istedim.
Yararlı olacağını düşünüyorum.
...
Değerli antrenörler, sevgili sporcular,
“SPOR İÇİN TEMEL DEĞERLERİN KORUNMASI SPORUN RUHUNU OLUŞTURUR.”
Bu ilkeden yola çıkarak sizlere öncelikle doping ve önümüzdeki süreçte uygulanmaya başlanan dopingle yasal mücadele konusunda aydınlanmanıza yönelik bilgilendirmemizi sunacağız.
Geçmişte bir çok spor dallarında dünyaca ünlü sporcumuz kendini doping süreci içinde bulmuş ve yasal yaptırımlarla karşılaşarak en verimli çağlarında sporu bırakmak zorunda kalmışlardır. Ne yazık ki bu süreçte sadece sporcularımız da değil, sporcu antrenörleri de cezalandırılmışlardır.
Böyle bir durum nasıl kabul edilebilir? Elbette bu, kesinlikle istenmedik bir durumdur. Peki, bu sporcularımız neden bu duruma düşmüşlerdir? Neden kazandıkları madalya ve unvanlar geri alınmış spor hayatları bitmiştir? Bu sporcu ve antrenörler bu konuda tamamen bilgisiz miydiler? Bilgileri varsa neden bu riskleri göze almışlardır? Kendilerine ve kendi çalışmalarına güvenmemişler midir?
Bu soruları çoğaltabiliriz. Ama cevapları bize çok önemli sonuçlar kazandıracaktır.
Doping ile mücadelede birinci öncelik sporcu sağlığıdır. Sağlık en önemli önceliktir. Öyle ki sporun ahlakını koruma ilkesinden bile önde gelmektedir. Ama bu konuda her ikisinin de içerik olarak iç içe olduğunu görürüz.
Çünkü doping yapmak zaten spor ahlakına uymaz, başka sporcular ile mücadelesinde kural dışı bir davranış sağlık ve etik açıdan da kabul görmez. Her spor dalında yarışma öncesi ve yarışma sırasında kullanılması yasak olan maddelerin her türlü kullanımı yasaktır.
Yasak kavramının karşısında doğaldır ki bir de yaptırımlar vardır. Yazımızın devamında özellikle sporcuları ilgilendiren bu yaptırımla hakkında bilgi vereceğiz.
Değerli anne ve babalar,
Spora başlayan her çocuk doğal olarak başarıyı arayacaktır. Zamanla rekabetçi ortamda yapılan karşılaşmalar sonunda başarı beklentisi artarak doruğa çıkabilir. Burada nitelikli çalışma esastır. Bu çalışmalar sonrası sporcunun bedensel, zihinsel ve duygusal olarak gelişmesi ile bu alanlardaki kazanımı önemlidir. Her spor dalında olduğu gibi satrançta da kazananlar, dereceye girenler ve şampiyonlar olacaktır.
Bu durum sporcularımızda psikolojik bakıya, ruhsal boşluklara sebebiyet vererek onları farklı düşünce noktalarına sürükleyebilir. Satranç sporu bu yönüyle diğer spor dallarından ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü bu spora başlama yaşı birçok spor dalına göre çok öncedir. Kişilik ve karakter yapılanmasından önce başlayan satranç eğitimi son derece önemlidir. Aynı yaş grubu çocukların bir birinden olumlu-olumsuz etkilenmeleri de dikkate alınmalıdır.
Okul çağlarında en önemli “öğrenme açlığı” dönemini yaşayan bu çocuklarımızın, her türlü suçtan ve suç ortamından uzak tutulması, eğitimin en öncelikli amaçlardandır. Bu süreçte öğretmen, antrenör ve velilerin ortak çabasıyla çocuklarımız en doğru eğitim modeliyle tanışır.
Bu yaşlarda çocuklarımızdan elbette dopinge yönelik uygulamalar beklemeyiz. Ancak bu yaşlar ilerideki dönemleri çok önemli etkileyeceğinden verilecek eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır.
(DEVAM EDECEK)
- MATRANÇ -