07-10-2014, 17:24
"Sorum şöyle; neden 40 yaşındaki 1500 UKD'li bir yetişkin ile 12 yaşındaki 1500 UKD'li biri aynı sınıfta orta seviye bir kursta veya ileri seviye bir kursta ders dinlememeli?
Neden bu insanları ders anlatırken ayırmalı?
2100 ELO'lu bir çocuğumuzla 2100 ELO'lu bir büyüğümüz aynı salonda aynı ustadan ders dinleyebiliyorlar mı mesela?
Yoksa (saçma ama) onlarda da yaş uyumlu değil diye ayırt ediliyor mu? Yaş ayrımı kuralı güç seviyesi yukarı çıktıkça değişiyor mu?"
Sn. Sabri KOÇAK’A sorulan bir soru olduğu için cevabı vermesini bekledim.
Sn. Abdulkadir Bener,
Ben izninizle bu konuda birkaç şey söylemek isterim.
İyi, yeteri bir satranç antrenörü ile mesleği gereği çocuk psikolojisiyle iç içe geçmiş satranç bilgisi ve deneyimi yeterli satranç antrenörlüğü yapan bir okul öğretmeni arasında kişilik kazanım süreci içindeki çocukların satranç eğitimleri ve antrenmanları açısından belirgin bir fark vardır.
Yaşlar arasındaki fark her ne kadar önemli olsa da, satranç gibi belli bir zihinsel yetenek alanını ilgilendiren sportif etkinliklerin, hazırlık-antrenman aşamalarını dışarıdan etkileyen, yaş grupları gelişim özelliklerine göre; fiziksel, sosyal, duygusal, bilişsel(zihinsel) gelişim özellikleri vardır.
Bu yazıda özellikle 12-13 yaş sorulduğu için söylemek isterim ki, 6 yaş (birinci sınıf) öğrencisi ile 7 (ikinci sınıf)yaş öğrencisinin arasında öğrenim süreci ve ilkeleri açısından bile çok büyük farklılıklar vardır.
Söz konusu farklılıklar, yetişkin bir insan ile bazı; fiziksel, ruhsal, zihinsel, heyecansal, psikolojik gelişim özelliklerinin etkilerini dışa vurma süreci yaşayan 12’li yaşlardaki çocuğun aynı ortamda aynı etkinlik alanında eğitim alması bu süreci birçok açıdan olumsuz etkileyebilir.
Örneğin; fiziksel ve ergenlik gelişimini hızla yaşayan bir genç bunun etkilerinde kalarak kendine olan güveni artmıştır. Bu durum yaşıtları arasında rekabete bile varabilir. Dolayısıyla antrenmanlarda kendi yaşıtlarıyla rekabette olması doğaldır. Bu tercihi seçecektir. Bir iki istisnai durumda yaşanabilir tabi.
Sosyal gelişim özelliklerinde baskın olan bazı yansımalar söz konusudur.
Örneğin;
Genelde gürültülü ve neşelidirler. Yaşıtıyla grup oyunlarını tercih edeceklerdir. Aynı cinsten ve karşı cinsten olan kişilere yönelik kaba davranışlarda bulunmaya başlarlar. Kahraman olmak isterler. Büyükleriyle aynı ortamları paylaşmaları, kendisinde davranışlarının farkında olma zorunluluğunu ve beraberinde kaygı ve endişe duygusu oluşturabilir. Aynı ortamda çekingenlik yaşayabilir.
Kendine güvenmeme eğilimi vardır: kendini inceler; içe dönük ve utangaç olabilir. Bunu büyüklerinin yanında sergilemek de istemeyebilirler.
Duygusal gelişimleri de çok farklıdır. Duyguları sık sık değişir ve tahmin edilemez. Duygularını nadiren dışa döker. Diğer insanların kendisi hakkındaki düşüncelerinden endişelenirler. Benliklerinin oluşması sürecinde zaman zaman duygusal çatışmalar yaşarlar.
Yeteneklerini de özellikle yaşıtlarının bulunduğu rekabetçi ortamlarda sergilemek isterler.
Ama tüm bu anlattıklarımdan 12 ve 13 lü yaşlardaki sporcular mutlaka kendi yaşıtlarıyla çalışmalıdır anlamı çıkması çok katı bir yaklaşım olur. Genel gözlemeleri paylaştım.
Tersi de mümkün olabilir. Hatta artı avantajlarından da söz edebiliriz.
Örneğin küçük yaştaki sporcuların öğrenme açlığı daha üstün olduğundan kavramaları daha gelişkin olarak yansıdığında, bir fikri- problemi büyüklerinden daha önce çözmeleri ve bunu o ortamda sergilemeleri, onlarda artı motivasyon getirebilir. Büyüklerinden bu anlamda takdir görmelerinin kazanımının özellikle kişilik gelişimine katkısı kayda değerdir.
Yaş ve seviye gruplarının belirlenmesinde ilkesel açıdan önemli kurallar yerinde değerlendirilmeli ve çalışma grupları oluşturulurken bu ön verilere dikkat edilmelidir..
Saygı ve selamlarımla…
Neden bu insanları ders anlatırken ayırmalı?
2100 ELO'lu bir çocuğumuzla 2100 ELO'lu bir büyüğümüz aynı salonda aynı ustadan ders dinleyebiliyorlar mı mesela?
Yoksa (saçma ama) onlarda da yaş uyumlu değil diye ayırt ediliyor mu? Yaş ayrımı kuralı güç seviyesi yukarı çıktıkça değişiyor mu?"
Sn. Sabri KOÇAK’A sorulan bir soru olduğu için cevabı vermesini bekledim.
Sn. Abdulkadir Bener,
Ben izninizle bu konuda birkaç şey söylemek isterim.
İyi, yeteri bir satranç antrenörü ile mesleği gereği çocuk psikolojisiyle iç içe geçmiş satranç bilgisi ve deneyimi yeterli satranç antrenörlüğü yapan bir okul öğretmeni arasında kişilik kazanım süreci içindeki çocukların satranç eğitimleri ve antrenmanları açısından belirgin bir fark vardır.
Yaşlar arasındaki fark her ne kadar önemli olsa da, satranç gibi belli bir zihinsel yetenek alanını ilgilendiren sportif etkinliklerin, hazırlık-antrenman aşamalarını dışarıdan etkileyen, yaş grupları gelişim özelliklerine göre; fiziksel, sosyal, duygusal, bilişsel(zihinsel) gelişim özellikleri vardır.
Bu yazıda özellikle 12-13 yaş sorulduğu için söylemek isterim ki, 6 yaş (birinci sınıf) öğrencisi ile 7 (ikinci sınıf)yaş öğrencisinin arasında öğrenim süreci ve ilkeleri açısından bile çok büyük farklılıklar vardır.
Söz konusu farklılıklar, yetişkin bir insan ile bazı; fiziksel, ruhsal, zihinsel, heyecansal, psikolojik gelişim özelliklerinin etkilerini dışa vurma süreci yaşayan 12’li yaşlardaki çocuğun aynı ortamda aynı etkinlik alanında eğitim alması bu süreci birçok açıdan olumsuz etkileyebilir.
Örneğin; fiziksel ve ergenlik gelişimini hızla yaşayan bir genç bunun etkilerinde kalarak kendine olan güveni artmıştır. Bu durum yaşıtları arasında rekabete bile varabilir. Dolayısıyla antrenmanlarda kendi yaşıtlarıyla rekabette olması doğaldır. Bu tercihi seçecektir. Bir iki istisnai durumda yaşanabilir tabi.
Sosyal gelişim özelliklerinde baskın olan bazı yansımalar söz konusudur.
Örneğin;
Genelde gürültülü ve neşelidirler. Yaşıtıyla grup oyunlarını tercih edeceklerdir. Aynı cinsten ve karşı cinsten olan kişilere yönelik kaba davranışlarda bulunmaya başlarlar. Kahraman olmak isterler. Büyükleriyle aynı ortamları paylaşmaları, kendisinde davranışlarının farkında olma zorunluluğunu ve beraberinde kaygı ve endişe duygusu oluşturabilir. Aynı ortamda çekingenlik yaşayabilir.
Kendine güvenmeme eğilimi vardır: kendini inceler; içe dönük ve utangaç olabilir. Bunu büyüklerinin yanında sergilemek de istemeyebilirler.
Duygusal gelişimleri de çok farklıdır. Duyguları sık sık değişir ve tahmin edilemez. Duygularını nadiren dışa döker. Diğer insanların kendisi hakkındaki düşüncelerinden endişelenirler. Benliklerinin oluşması sürecinde zaman zaman duygusal çatışmalar yaşarlar.
Yeteneklerini de özellikle yaşıtlarının bulunduğu rekabetçi ortamlarda sergilemek isterler.
Ama tüm bu anlattıklarımdan 12 ve 13 lü yaşlardaki sporcular mutlaka kendi yaşıtlarıyla çalışmalıdır anlamı çıkması çok katı bir yaklaşım olur. Genel gözlemeleri paylaştım.
Tersi de mümkün olabilir. Hatta artı avantajlarından da söz edebiliriz.
Örneğin küçük yaştaki sporcuların öğrenme açlığı daha üstün olduğundan kavramaları daha gelişkin olarak yansıdığında, bir fikri- problemi büyüklerinden daha önce çözmeleri ve bunu o ortamda sergilemeleri, onlarda artı motivasyon getirebilir. Büyüklerinden bu anlamda takdir görmelerinin kazanımının özellikle kişilik gelişimine katkısı kayda değerdir.
Yaş ve seviye gruplarının belirlenmesinde ilkesel açıdan önemli kurallar yerinde değerlendirilmeli ve çalışma grupları oluşturulurken bu ön verilere dikkat edilmelidir..
Saygı ve selamlarımla…
- MATRANÇ -