13-10-2014, 08:38
Tutku Bey,
Ben somut ve yaşanmış örnekleri veriyorum siz, soyut olmaktan öteye geçemez diyorsunuz.
"Somut olan tek birşey var, o da Disiplin Talimatı'na göre 1 kere bile mazeretsiz olarak yarışma yerinde bulunmayan sporcu 3 yıla kadar ceza alabilir. Tek gerçek bu!"
diyorsunuz.
Ülkemizde yüzlerce turnuva var. Bu turnuvalarda oluşabilen aykırı ve centilmenlik dışı terkler için disiplin kurulunun her bir olay için ayrı ayrı toplanabileceğini sanmıyorum. Siz sanıyor musunuz?
Bence yıl içinde belli dönemlerde toplanarak bu değerlendirmelerini yapacaklardır. Bazı olayları tek, bazılarını bir arada değerlendirme altına alacaklardır.
Şimdi Disiplin Kurulunun her iki toplantısı arasında 2-3 turnuva terk eden bir sporcu sizin örneğinize göre ilk terk inde mi ceza alacak?
Aynı sportif suçu bir kaç defa işlediğinde bu durum nerede ve nasıl kayıt altına alınacak?
Ya da ceza alan bir sporcu ceza bitiminde aynı ihlali yaptığında bu durum kayıt altına alınmasın mı?
TBF, BİR MAÇA KASITLI OLARAK ÇIKMAYAN TAKIM BİR ALT KÜMEYE DÜŞÜRÜLÜR diye karar aldı.
Takım sporu olarak basketbolu ayrı kategoride düşünebiliriz. Ancak satranç ülkemizde yarışması en çok yapılan spor dallarındandır. Dolayısıyla bir çok cezai durum da oluşabilecektir.
Benim önerimde, her bir turnuvadan, il ilçe temsilcisi sorumlu olacak, hakem ve gözlemci raporlarına bu -varsa- ihlaller işlenecek ve ilgili kurullara gönderilecek. Değerlendirme altına alınan bu durumlar gerekçelerine göre ceza işlemine tabi olacak. Ceza alan sporcunun cezası karar tarihinden sonra işleme konacak.
Bunun neresi soyut anlayamadım.
Ayrıca tüm sporculara sicil kartını da önermiyorum. SADECE İLK CEZASI KESİNLEŞENLERİN SİCİL KARTI DA OLABİLİR.
Ben sicil kartı uygulamasının bir fişleme olacağı kanısında değilim.
Kırmızı kart gören futbolcular fişleniyor mu?
Ayrıca "terk edenler turnuva bültenlerinde açıkça ismiyle ilan edilmelidir" diyen arkadaşlarımız var. O zaman bu da bir tür fişlemedir.
Fişleme durumu süreklilik arz eden bir durumdur.
Sürekli mahrum bırakmadır ki bunu hiçbir sporcu için arzu etmeyiz.
Ben ceza önerilerimde en fazla lisansın bir dönem dondurulmasını önerdim. O da belli aşamalardan sonra, yani benzer veya farklı suçların 2.,3. tekrarlarında.
Aksi durumda aynı suçu bir defa işleyen ile belirli zaman aralığıyla iki üç defa işleyen sporculara geçmiş kayıtlarına göre ceza işlemi yapılmazsa o durumda adil olmayan ceza uygulamaları olur diye düşünüyorum.
Ben somut ve yaşanmış örnekleri veriyorum siz, soyut olmaktan öteye geçemez diyorsunuz.
"Somut olan tek birşey var, o da Disiplin Talimatı'na göre 1 kere bile mazeretsiz olarak yarışma yerinde bulunmayan sporcu 3 yıla kadar ceza alabilir. Tek gerçek bu!"
diyorsunuz.
Ülkemizde yüzlerce turnuva var. Bu turnuvalarda oluşabilen aykırı ve centilmenlik dışı terkler için disiplin kurulunun her bir olay için ayrı ayrı toplanabileceğini sanmıyorum. Siz sanıyor musunuz?
Bence yıl içinde belli dönemlerde toplanarak bu değerlendirmelerini yapacaklardır. Bazı olayları tek, bazılarını bir arada değerlendirme altına alacaklardır.
Şimdi Disiplin Kurulunun her iki toplantısı arasında 2-3 turnuva terk eden bir sporcu sizin örneğinize göre ilk terk inde mi ceza alacak?
Aynı sportif suçu bir kaç defa işlediğinde bu durum nerede ve nasıl kayıt altına alınacak?
Ya da ceza alan bir sporcu ceza bitiminde aynı ihlali yaptığında bu durum kayıt altına alınmasın mı?
TBF, BİR MAÇA KASITLI OLARAK ÇIKMAYAN TAKIM BİR ALT KÜMEYE DÜŞÜRÜLÜR diye karar aldı.
Takım sporu olarak basketbolu ayrı kategoride düşünebiliriz. Ancak satranç ülkemizde yarışması en çok yapılan spor dallarındandır. Dolayısıyla bir çok cezai durum da oluşabilecektir.
Benim önerimde, her bir turnuvadan, il ilçe temsilcisi sorumlu olacak, hakem ve gözlemci raporlarına bu -varsa- ihlaller işlenecek ve ilgili kurullara gönderilecek. Değerlendirme altına alınan bu durumlar gerekçelerine göre ceza işlemine tabi olacak. Ceza alan sporcunun cezası karar tarihinden sonra işleme konacak.
Bunun neresi soyut anlayamadım.
Ayrıca tüm sporculara sicil kartını da önermiyorum. SADECE İLK CEZASI KESİNLEŞENLERİN SİCİL KARTI DA OLABİLİR.
Ben sicil kartı uygulamasının bir fişleme olacağı kanısında değilim.
Kırmızı kart gören futbolcular fişleniyor mu?
Ayrıca "terk edenler turnuva bültenlerinde açıkça ismiyle ilan edilmelidir" diyen arkadaşlarımız var. O zaman bu da bir tür fişlemedir.
Fişleme durumu süreklilik arz eden bir durumdur.
Sürekli mahrum bırakmadır ki bunu hiçbir sporcu için arzu etmeyiz.
Ben ceza önerilerimde en fazla lisansın bir dönem dondurulmasını önerdim. O da belli aşamalardan sonra, yani benzer veya farklı suçların 2.,3. tekrarlarında.
Aksi durumda aynı suçu bir defa işleyen ile belirli zaman aralığıyla iki üç defa işleyen sporculara geçmiş kayıtlarına göre ceza işlemi yapılmazsa o durumda adil olmayan ceza uygulamaları olur diye düşünüyorum.
- MATRANÇ -