15-10-2014, 15:58
Ateş bey,
Eleştirim Festival'in yapılmamasına değil, ki o da ayrı başlık gerektiriyor. Ama benim konum, tek bir uluslararası turnuvayı yaşatamayacak Federasyonun, onun kurullarının ve il temsilciliklerinin varlık nedeni nedir?
Buna bağlı eleştirim de şu: Burada yüzlerce insanı 2 satır yazı ile muhatap almamak nasıl bir yöneticilik? Biz insanız neticede, kuzu nesli değiliz. Siteye bir yazı koyarsın; bu sene şu şu ve şu nedenlerle İstanbul Festivali yapılamıyor dersin. Doğru veya eğri, tartışılır, ama insanlar bilgilenir.
Sen bir İl Temsilciliği olarak ilinin bünyesindeki en temel işi gizliyorsan veya bunu izah etmeye cesaretin, gücün yoksa, o zaman tembel ve beceriksiz olarak nitelendirilmekten gocunmayacaksın. Anlıyorum il temsilcisi sizin arkadaşınız, dostunuz ama ben burada kişi gözüyle bakmıyorum; hükmi şahsiyet olarak bakıyorum. O sebeple "yaşlı, tembel, yorgun ve başarısız bir temsilcilik var" diye yazdım (temsilci yazmadım, hukukun o kadarını biliyoruz ).
Yani koca TSF tüzel kişiliği ile İstanbul İl Temsilciliği kurumu iş yapmayacak; hadi iş yapmadı bunu izah etmeye cesaretleri olmayacak, sonra biri bunu yazarsa ayıp etmiş olacak. Mektepler olmasaydı maarifi, tribünler olmasa futbolu, turnuvalar da olmasa satrancı ne güzel yönetirdik.
Bu arada sizin ajandanızda yer almayan her konuyu küçümseme eğiliminiz de dikkatimden kaçmıyor; yani UKD ELO ayırımı önemli ama "sadece bu tartışılsın, diğer her konu ve başlık zaman kaybıdır demek" demokratik değil. Herkes herşeyi tartışır; kimine göre de ELO UKD ayırımı o kadar matah değil, saate basma sorunu daha önemli. Bana göre de İstanbul Festivali. Ne yapacağız ?
Eleştirim Festival'in yapılmamasına değil, ki o da ayrı başlık gerektiriyor. Ama benim konum, tek bir uluslararası turnuvayı yaşatamayacak Federasyonun, onun kurullarının ve il temsilciliklerinin varlık nedeni nedir?
Buna bağlı eleştirim de şu: Burada yüzlerce insanı 2 satır yazı ile muhatap almamak nasıl bir yöneticilik? Biz insanız neticede, kuzu nesli değiliz. Siteye bir yazı koyarsın; bu sene şu şu ve şu nedenlerle İstanbul Festivali yapılamıyor dersin. Doğru veya eğri, tartışılır, ama insanlar bilgilenir.
Sen bir İl Temsilciliği olarak ilinin bünyesindeki en temel işi gizliyorsan veya bunu izah etmeye cesaretin, gücün yoksa, o zaman tembel ve beceriksiz olarak nitelendirilmekten gocunmayacaksın. Anlıyorum il temsilcisi sizin arkadaşınız, dostunuz ama ben burada kişi gözüyle bakmıyorum; hükmi şahsiyet olarak bakıyorum. O sebeple "yaşlı, tembel, yorgun ve başarısız bir temsilcilik var" diye yazdım (temsilci yazmadım, hukukun o kadarını biliyoruz ).
Yani koca TSF tüzel kişiliği ile İstanbul İl Temsilciliği kurumu iş yapmayacak; hadi iş yapmadı bunu izah etmeye cesaretleri olmayacak, sonra biri bunu yazarsa ayıp etmiş olacak. Mektepler olmasaydı maarifi, tribünler olmasa futbolu, turnuvalar da olmasa satrancı ne güzel yönetirdik.
Bu arada sizin ajandanızda yer almayan her konuyu küçümseme eğiliminiz de dikkatimden kaçmıyor; yani UKD ELO ayırımı önemli ama "sadece bu tartışılsın, diğer her konu ve başlık zaman kaybıdır demek" demokratik değil. Herkes herşeyi tartışır; kimine göre de ELO UKD ayırımı o kadar matah değil, saate basma sorunu daha önemli. Bana göre de İstanbul Festivali. Ne yapacağız ?