06-11-2014, 21:33
İSD şu anda Türkiye'de satrancın gerçek tarihini yaşatan tek yer. Bilemiyorum Kültür Bakanlığı üzerinden bir girişim yapılabilir mi ama mutlaka kültürel bir koruma veya destek altına alınması lazım. Yeri gelirse bahsedeceğim ama Orta ve Kuzey Avrupa ile yeni dünyada birçok satranç kulübü salt tarihi niteliği nedeni ile devlet koruması altında. Kira vermiyorlar, bütçe alıyorlar ve birçoğu sekreteryaya sahip.
İSD'nin tek sorunu, parasal sorunları nedeniyle tarihini sabitleyecek bir mekanda kalamamış olması. Bu yüzden ne yapıp yapıp kalıcı bir yerde kira sorunu olmadan yaşaması gerekiyor ve mutlaka mekanın bir bölümü müze olmalı. Hatta Türk satrancının içindeki birçok insan satranç ortamında iken (Cem Pekün, Enis Bilyap, Fatih Atakişi ve özellikle Vatan ağbi gibi) fotoğraf, anı ve ses kayıtları toplanmalı. Bu da başlı başına bir proje ve tarih - arşiv bilinci çok zayıf bir yapıda elbette zor ama olmalı.
Bu turnuvaya dönersek, 3-4 yıldır İSD'nin silkindiğini, turnuva yapmak yani gerçek satranç üzerinden ayakta durduğunu gözlemliyorum. Çok tutarlı ve iyi bir gelişim var, kısa turnuvalarla başladı, zamanla sıklaştı ve gelenekleşti (hafta sonu kısa turnuvalar) ve şimdi tıpkı 80'ler 90'lar gibi hafta içine yayılan uzun turnuvalar başladı. Bu uzun turnuvalar İstanbul'da biriken enerjinin bir kısmını çekecektir. İmkan olursa bu turnuvada olacağım.
Ve son olarak şunu söylemek isterim, Vatan Ağbi vs. Aronian maçı, Türk Satranç tarihinin hatta dünya satranç aktüalitesinin en harika hikayesi olurdu, maalesef iyi işlenemedi.
Katılacaklara şimdiden keyifli turnuvalar, gidenler Vatan ağbinin çay ocağını tavaf etmeden ve elini öpmeden çıkmasın; adam aramızdan birinin Kevin Durant'la veya Rafael Nadal'la antrenman yapması kadar imkansız birşey yaptı.
İSD'nin tek sorunu, parasal sorunları nedeniyle tarihini sabitleyecek bir mekanda kalamamış olması. Bu yüzden ne yapıp yapıp kalıcı bir yerde kira sorunu olmadan yaşaması gerekiyor ve mutlaka mekanın bir bölümü müze olmalı. Hatta Türk satrancının içindeki birçok insan satranç ortamında iken (Cem Pekün, Enis Bilyap, Fatih Atakişi ve özellikle Vatan ağbi gibi) fotoğraf, anı ve ses kayıtları toplanmalı. Bu da başlı başına bir proje ve tarih - arşiv bilinci çok zayıf bir yapıda elbette zor ama olmalı.
Bu turnuvaya dönersek, 3-4 yıldır İSD'nin silkindiğini, turnuva yapmak yani gerçek satranç üzerinden ayakta durduğunu gözlemliyorum. Çok tutarlı ve iyi bir gelişim var, kısa turnuvalarla başladı, zamanla sıklaştı ve gelenekleşti (hafta sonu kısa turnuvalar) ve şimdi tıpkı 80'ler 90'lar gibi hafta içine yayılan uzun turnuvalar başladı. Bu uzun turnuvalar İstanbul'da biriken enerjinin bir kısmını çekecektir. İmkan olursa bu turnuvada olacağım.
Ve son olarak şunu söylemek isterim, Vatan Ağbi vs. Aronian maçı, Türk Satranç tarihinin hatta dünya satranç aktüalitesinin en harika hikayesi olurdu, maalesef iyi işlenemedi.
Katılacaklara şimdiden keyifli turnuvalar, gidenler Vatan ağbinin çay ocağını tavaf etmeden ve elini öpmeden çıkmasın; adam aramızdan birinin Kevin Durant'la veya Rafael Nadal'la antrenman yapması kadar imkansız birşey yaptı.