16-01-2015, 11:30
Araştırmayı derinleştirdikçe yaptığımız uygulamaların FİDE nezdindeki değişik uygulamalardan esinlendiğini öğreniyorum."Takım yarışmalarında yabancılar nasıl eşitlik bozuyorlar?"diye araştırırken Dünya Emektarlar Takım Birinciliğinin yönergesini buldum.Bu yarışmada değişik bir Sonneborn-Berger hesaplaması ile eşitlik bozulacaktır.Bu seçilen 1 nci kriteri de tam olarak anlamak zordur.Oynadığınız rakip takımların takım puanları alınıyor(en düşük olan hesaba katılmıyor)sizin bu takımlara karşı aldığınız skor (maç puanı=masa puanı)ile çarpılıyor.Bu çarpım sonuçlarının toplamı sizin "değişik Berger puanınızı"ortaya çıkarıyor.Eğer bu da eşitse ikinci sırada maç puanlarına(masa puanları toplamı)baklılıyor.Bu kadar zor ve karışık çarpımların amacı nedir?Amaç kuvvetliyi korumaktır.Bu mesajda sözünü ettiğim bizim için yeni sayılacak çarpımlarla bulunan kriter doğru değildir.Çünkü İsviçre sisteminde eşitliği bozulacak takımlar genellikle farklı rakiplerle oynarlar.Dolayısıyla bunların başarısını rakiplerinin başarısı ile ölçmek uygun değildir!Maç puanları toplamının küçümsenmesini anlamak zordur.Sanki 2.5 puan almış olan takımın son masada alacağı sonuç önemsiz duruma gelmektedir.Sözünü ettiğim yarışmada 3 ncü kriter ise rakiplerin takım puanları toplamı(Bucholz)dır.Bizim İstanbul Takımlar turnuvasında 1 nci sıradaki kriter Dünya Emektar takımlar yarışmasında 3 ncü sıraya konmuştur.
Dinçer'in sözettiği Antrenörler takımının neden Hakemler ismini kullanmadığına da değineceğim.Doğrudur.Hakemlik kurumunu yıpratmamak için dikkatli olmak gereklidir.Benim yaptığım bu kadar hararetli tartışmada hakemlerin adı çok az geçmektedir.Çünkü yönergeleri hazırlayanlar ve kabul edenler hakemler değildir.Ben de yönergeleri kabul edenlere hitap ediyorum!Öte yandan tüm hakemlerin fırsat buldukça bazı turnuvalara sporcu olarak katılmalarını istiyoruz.Çünkü bu takdirde turnuva oyuncusunun psikolojisini anlamaları mümkün olacaktır!
Dinçer'in sözettiği Antrenörler takımının neden Hakemler ismini kullanmadığına da değineceğim.Doğrudur.Hakemlik kurumunu yıpratmamak için dikkatli olmak gereklidir.Benim yaptığım bu kadar hararetli tartışmada hakemlerin adı çok az geçmektedir.Çünkü yönergeleri hazırlayanlar ve kabul edenler hakemler değildir.Ben de yönergeleri kabul edenlere hitap ediyorum!Öte yandan tüm hakemlerin fırsat buldukça bazı turnuvalara sporcu olarak katılmalarını istiyoruz.Çünkü bu takdirde turnuva oyuncusunun psikolojisini anlamaları mümkün olacaktır!
Ateş Ülker