31-01-2015, 11:48
(Son Düzenleme: 31-01-2015, 12:10, Düzenleyen: Kayseri Satranç.)
Herkese merhabalar,
Tutku beyin yorumlarını hayretler içerisinde okuyorum.
Öncelikle şunu iddia ediyorum benim kendisine gönderdiğim Turnuvaya ait dökümanlar ve özellikle benim taleplerimi okumamış sanki. Bu kadar basit bir konuyu ve ona ait dökümanları bir hukukçunun anlayamamasına ihtimal vermiyorum.
Ya tam olarak okunmamıştır, ya anlamak istenmiyordur veyahut da kişi taraftır ve olayı dilediği yöne çekmek istiyordur.
Ben burada yoğunluğu arasında Tutku beyinde evraklara tam yoğunlaşamadığını anlıyorum.
Nereden mi? Gerek benim gerekse Ateş Hocamın yorumlarında bulunmayan alıntıları sanki yorumumuz içeriğinde varmış gibi yayımlıyor. Sizler de dönüp bakarsanız bizlerin yazdığı şeyler çok farklı anlam içeriyor veya hiç yok o yorumun içerisinde. İşin kötü tarafı ise yayımlanan yorumlarda olan bilgilerin görülmemesi ve kendi varsayımlarını ön plana çıkartması.
Ne derece odaklanıp hakkı ile okur ve cevaplar bilemiyorum ama, Tutku Beye birkaç sorum olacak;
Tutku bey; sizin de yorumunuzda ifade ettiğiniz gibi “……Zaten Mustafa Bey'in asıl itiraz ettiği nokta da yönergenin usulsüz olduğudur.” İfadeniz ile benim neye itiraz ettiğimi vurgulamışınız. Hatanın başlangıç noktasını belirtmişiniz.
Tutku bey devamında ise aşağıdaki açıklamayı yapıyor yorumunda;
“Detaylara hiç girmeden şunu belirteyim, sporcu, turnuvaya katılmakla o yönergeyi kabul etmiştir. Yani yönerge hukuka aykırı olsa bile, sporcu zamanında gerekli prosedürü işletmemiş ise o yönerge hükümlerine rızası vardır. Kaldı ki, amatör spor federasyonları tarafından hazırlanan mevzuata karşı yayınlandıktan itibaren süresi içerisinde itiraz ettiniz, ettiniz. Etmediyseniz o artık kesinleşmiştir.” İddialarında bulunuyorsunuz.
Ben de Tutku Beye soruyorum; Bu Yönerge resmi olmayan ve Onaysız olsa dahi mi? Bakın hukuksuz olması ayrı, yetkisiz kişilerce hazırlanmış olması ayrı şeyler. Yetkili birim hazırlar ve hatalı olur ayrı şeyler.
Bu iddianızın ne derece mantıklı olduğunu hukuk uzmanlarına ve camianın vicdanına bırakalım isterseniz.
Benim size sorum işin teknik yönüne değil, benim zamanında itiraz etmediğim kanaatine nasıl vardınız? Özel bir yetenek mi? Oysaki dilekçe tarihi ve süreci kronolojik olarak size gönderdiğim evraklardan anlayabilirdiniz. Veya sorsanız söyleyebilirdim.
Unutmayın Turnuva Yönergenin yayımlanmasından UKD sinin hesaplanıp yayımlanmasına kadar geçen bir süreçten oluşur. Her safhasında da itiraz hakkınız saklıdır.
Bu konu için yaptığım ilk paylaşımı da yeterince okumadığınız anlaşılıyor. Oradaki açıklamamda; “Her Spor dalında değişik isimlerde bu Yönerge türü çalışma yapılır. Bu bir Duyuru Afişi niteliğindedir. Kanun ve Yönetmeliklere aykırı olamaz. Teknik konular içermez.
Yani Futbolda bu yönergenin karşılığı Koordinasyon Kurulu raporudur. Maçın saati, yeri, hakemleri, görevlileri gibi bilgileri içerir. Bu raporda hiçbir zaman maçın süresi 90 dakika değil 70 dakikadır veya bu süreyi değiştirmeye Orta Hakem (Satrançta Başhakem) yetkilidir denilemez. Hakemin de çıkıp size duyuruyorum ve siz de uymak zorundasınız “Bu maç 70 dakika oynanacak” demek haddine değildir.” izahımı görmüşünüzdür.
Satrançtaki Yönergeye eşdeğer bu Koordinasyon Duyurusu ilgililerine internet veya ilan gibi bir şekilde duyurulur. Maça çıkan bir futbolcu bu koordinasyon raporunu okumuş olarak maça çıkıp oynasa ve yetkili kılınan Orta Hakem maçı 70 dakika olarak tamamlasa artık itiraz hakkı ölüyor mu sizce?
Hele hele bu Koordinasyon ilanında; maçın süresini değiştirmeye Orta Hakem (Satrançta Başhakem) yetkilidir denilse. Hakemin de çıkıp size duyuruyorum ve siz de uymak zorundasınız “Bu maç 70 dakika oynanacak” dese ve maçı 70 dakika oynatsa ne olur sizce?
Sizce maç oynandı iş işten geçti ve maçın sonucu böylece tescil olur ve hiç kimse de itiraz edemez öyle mi? Maçın son düdüğü bu olayın sonlandığı, artık itiraz edilemeyeceği anlamına mı gelir?
Arkadaş futbolda zaten başından itibaren bu saçmalıklar olmaz diye düşünmeye başladınız değil mi? Olsa bile yapanı tefe koyar oynatırlar diyorsunuzdur.
Tutku bey, satrançta benzeri olayların olmasına neden müsaade ediyorsunuz peki?
Bu yönergede olduğu gibi yetkisiz biri çıkıp yönerge yazsa, Turnuva sonucunda Ateş Hocamın örneğinde olduğu gibi iyi satranç oynayıp kazanan değil, sarışın olanlar madalya alabilir derse. Kimse de itiraz etmese ve turnuva oynansa Federasyonun bu sonucu da tescil etmesi doğru olur mu? UKD yayımlanıp süreç tamamlanmadan kimse itiraz edemez mi?
Şu anda gündemde olan ve işin duayenleri ve uzmanları ile günlerce tartıştığımız, Federasyonun Kurullarının dahi tek bir görüşte birleşemediği bir hususta bir sporcu ve velinin olay vuku bulmadan turnuva başlangıcında o Yönergenin Hukuksuz ve Onaysız olduğunu görebilerek itiraz etmesini mümkün görüyor musunuz?
Siz hiçbir turnuvaya gittiğinizde getirin bakayım bu yönerge Teknik Kurul tarafından onaylanmış mı diye sordunuz mu?
Söz konusu Yönergeyi baştan sona okuyup açık yüreklilikle tamam her şeyi hukuk ve kurallar çerçevesinde hazırlanmış diyebiliyor musunuz?
İlk başındaki 30' + 30'' süresi dahi Federasyonun kararlarına aykırıdır ve UKD hesaplarında kullanılamaz denirken UKD hesaplarına dahil edilmiştir. Bu bile bu turnuvanın iptal sebebidir.
Siz şimdi hemen zamanında itiraz edilmemiş geçerli diyeceksiniz. Bu Yönerge ve Turnuvaya UKD hesabı öncesi süresi içerisinde itiraz edilmiş ve dikkate alınmamıştır. Kaldı ki itiraz edilmemiş olsa dahi; Yukarıdaki 70 dakikalık futbol örneğinden farkı nedir?
Hatanın en büyüğü nedir biliyor musunuz?
Federasyonun bu işten sorumlu Teknik Kurulunun değil önüne gelenin Yönerge Hazırlamasına müsaade etmesi ve bu yönergelerde herkesin kafasına göre kurallar koymaya çalışmasından kaynaklanıyor.
Tutku beye son olarak bir ricada bulunuyorum; yaşadığınız ilde Futbol Federasyonu İl Temsilciliğine uğrayıp bırakın profesyonel kümeyi, amatör küme futbol maçı için bir koordinasyon raporu (Satrançtaki Yönerge) hazırlayın da maçı oynatın deyin bakalım size hangi gözle bakacaklar.
Tutku beyin yorumlarını hayretler içerisinde okuyorum.
Öncelikle şunu iddia ediyorum benim kendisine gönderdiğim Turnuvaya ait dökümanlar ve özellikle benim taleplerimi okumamış sanki. Bu kadar basit bir konuyu ve ona ait dökümanları bir hukukçunun anlayamamasına ihtimal vermiyorum.
Ya tam olarak okunmamıştır, ya anlamak istenmiyordur veyahut da kişi taraftır ve olayı dilediği yöne çekmek istiyordur.
Ben burada yoğunluğu arasında Tutku beyinde evraklara tam yoğunlaşamadığını anlıyorum.
Nereden mi? Gerek benim gerekse Ateş Hocamın yorumlarında bulunmayan alıntıları sanki yorumumuz içeriğinde varmış gibi yayımlıyor. Sizler de dönüp bakarsanız bizlerin yazdığı şeyler çok farklı anlam içeriyor veya hiç yok o yorumun içerisinde. İşin kötü tarafı ise yayımlanan yorumlarda olan bilgilerin görülmemesi ve kendi varsayımlarını ön plana çıkartması.
Ne derece odaklanıp hakkı ile okur ve cevaplar bilemiyorum ama, Tutku Beye birkaç sorum olacak;
Tutku bey; sizin de yorumunuzda ifade ettiğiniz gibi “……Zaten Mustafa Bey'in asıl itiraz ettiği nokta da yönergenin usulsüz olduğudur.” İfadeniz ile benim neye itiraz ettiğimi vurgulamışınız. Hatanın başlangıç noktasını belirtmişiniz.
Tutku bey devamında ise aşağıdaki açıklamayı yapıyor yorumunda;
“Detaylara hiç girmeden şunu belirteyim, sporcu, turnuvaya katılmakla o yönergeyi kabul etmiştir. Yani yönerge hukuka aykırı olsa bile, sporcu zamanında gerekli prosedürü işletmemiş ise o yönerge hükümlerine rızası vardır. Kaldı ki, amatör spor federasyonları tarafından hazırlanan mevzuata karşı yayınlandıktan itibaren süresi içerisinde itiraz ettiniz, ettiniz. Etmediyseniz o artık kesinleşmiştir.” İddialarında bulunuyorsunuz.
Ben de Tutku Beye soruyorum; Bu Yönerge resmi olmayan ve Onaysız olsa dahi mi? Bakın hukuksuz olması ayrı, yetkisiz kişilerce hazırlanmış olması ayrı şeyler. Yetkili birim hazırlar ve hatalı olur ayrı şeyler.
Bu iddianızın ne derece mantıklı olduğunu hukuk uzmanlarına ve camianın vicdanına bırakalım isterseniz.
Benim size sorum işin teknik yönüne değil, benim zamanında itiraz etmediğim kanaatine nasıl vardınız? Özel bir yetenek mi? Oysaki dilekçe tarihi ve süreci kronolojik olarak size gönderdiğim evraklardan anlayabilirdiniz. Veya sorsanız söyleyebilirdim.
Unutmayın Turnuva Yönergenin yayımlanmasından UKD sinin hesaplanıp yayımlanmasına kadar geçen bir süreçten oluşur. Her safhasında da itiraz hakkınız saklıdır.
Bu konu için yaptığım ilk paylaşımı da yeterince okumadığınız anlaşılıyor. Oradaki açıklamamda; “Her Spor dalında değişik isimlerde bu Yönerge türü çalışma yapılır. Bu bir Duyuru Afişi niteliğindedir. Kanun ve Yönetmeliklere aykırı olamaz. Teknik konular içermez.
Yani Futbolda bu yönergenin karşılığı Koordinasyon Kurulu raporudur. Maçın saati, yeri, hakemleri, görevlileri gibi bilgileri içerir. Bu raporda hiçbir zaman maçın süresi 90 dakika değil 70 dakikadır veya bu süreyi değiştirmeye Orta Hakem (Satrançta Başhakem) yetkilidir denilemez. Hakemin de çıkıp size duyuruyorum ve siz de uymak zorundasınız “Bu maç 70 dakika oynanacak” demek haddine değildir.” izahımı görmüşünüzdür.
Satrançtaki Yönergeye eşdeğer bu Koordinasyon Duyurusu ilgililerine internet veya ilan gibi bir şekilde duyurulur. Maça çıkan bir futbolcu bu koordinasyon raporunu okumuş olarak maça çıkıp oynasa ve yetkili kılınan Orta Hakem maçı 70 dakika olarak tamamlasa artık itiraz hakkı ölüyor mu sizce?
Hele hele bu Koordinasyon ilanında; maçın süresini değiştirmeye Orta Hakem (Satrançta Başhakem) yetkilidir denilse. Hakemin de çıkıp size duyuruyorum ve siz de uymak zorundasınız “Bu maç 70 dakika oynanacak” dese ve maçı 70 dakika oynatsa ne olur sizce?
Sizce maç oynandı iş işten geçti ve maçın sonucu böylece tescil olur ve hiç kimse de itiraz edemez öyle mi? Maçın son düdüğü bu olayın sonlandığı, artık itiraz edilemeyeceği anlamına mı gelir?
Arkadaş futbolda zaten başından itibaren bu saçmalıklar olmaz diye düşünmeye başladınız değil mi? Olsa bile yapanı tefe koyar oynatırlar diyorsunuzdur.
Tutku bey, satrançta benzeri olayların olmasına neden müsaade ediyorsunuz peki?
Bu yönergede olduğu gibi yetkisiz biri çıkıp yönerge yazsa, Turnuva sonucunda Ateş Hocamın örneğinde olduğu gibi iyi satranç oynayıp kazanan değil, sarışın olanlar madalya alabilir derse. Kimse de itiraz etmese ve turnuva oynansa Federasyonun bu sonucu da tescil etmesi doğru olur mu? UKD yayımlanıp süreç tamamlanmadan kimse itiraz edemez mi?
Şu anda gündemde olan ve işin duayenleri ve uzmanları ile günlerce tartıştığımız, Federasyonun Kurullarının dahi tek bir görüşte birleşemediği bir hususta bir sporcu ve velinin olay vuku bulmadan turnuva başlangıcında o Yönergenin Hukuksuz ve Onaysız olduğunu görebilerek itiraz etmesini mümkün görüyor musunuz?
Siz hiçbir turnuvaya gittiğinizde getirin bakayım bu yönerge Teknik Kurul tarafından onaylanmış mı diye sordunuz mu?
Söz konusu Yönergeyi baştan sona okuyup açık yüreklilikle tamam her şeyi hukuk ve kurallar çerçevesinde hazırlanmış diyebiliyor musunuz?
İlk başındaki 30' + 30'' süresi dahi Federasyonun kararlarına aykırıdır ve UKD hesaplarında kullanılamaz denirken UKD hesaplarına dahil edilmiştir. Bu bile bu turnuvanın iptal sebebidir.
Siz şimdi hemen zamanında itiraz edilmemiş geçerli diyeceksiniz. Bu Yönerge ve Turnuvaya UKD hesabı öncesi süresi içerisinde itiraz edilmiş ve dikkate alınmamıştır. Kaldı ki itiraz edilmemiş olsa dahi; Yukarıdaki 70 dakikalık futbol örneğinden farkı nedir?
Hatanın en büyüğü nedir biliyor musunuz?
Federasyonun bu işten sorumlu Teknik Kurulunun değil önüne gelenin Yönerge Hazırlamasına müsaade etmesi ve bu yönergelerde herkesin kafasına göre kurallar koymaya çalışmasından kaynaklanıyor.
Tutku beye son olarak bir ricada bulunuyorum; yaşadığınız ilde Futbol Federasyonu İl Temsilciliğine uğrayıp bırakın profesyonel kümeyi, amatör küme futbol maçı için bir koordinasyon raporu (Satrançtaki Yönerge) hazırlayın da maçı oynatın deyin bakalım size hangi gözle bakacaklar.