08-02-2015, 16:06
Bu uzayan tartışmalarda yanlışlar yapıldı.Bunların olmaması gerekir.Karşımızdakini bizim söylediğimizin tamamen tersini savunsa da sonuna kadar dinlemeliyiz.Amacını aşarak hakaret düzeyine çıkan ifadelerden kaçınmalıyız.Hukukçu bizi şaşırtan savunmalar yapabilir.Şaşırtıcı savunmalar Hukukun içinde vardır.Yarın gerçek bir mahkeme olsa orada ne kadar sürpriz savunmalar yapıldığını görmek mümkündür.Bir savunma günlük yaşamda(Adliyede) bazan sadece hakimin kafasını karıştırıp zaman kazanmak için yapılabilmektedir.Avukatların mesleğinde bu yöntemler vardır.Ama bizim tartışmamızda Tutku Dinçer'i avukat olarak değil, Hukukçu olarak kabul ediyoruz.Bana göre,kendisi bu konuya işin başında herhangi bir uygulamayı savunma için değil nasıl savunulabilineceğini göstermek için müdahil olmuştur.Müdahil olmakla iyi etmiştir.Ama hakaret olarak algılanan açıklamaları kabul etmeyeceğiz!O zaman bundan sonra hiçbir konuyu tartışamayız.Hakarete maruz kalmak endişesi ile kimse müdahil olmaz.
Mutlaka velinin psikolojisini de anlamalıyız.Ben yıllardır turnuvalarda oynuyorum.Oynadığım Takımın Birinciden 1 puan fazla aldığı halde İkinci ilan edilmesini duyunca nasıl şaşırmışsam ve tepki vermişsem,veli de kendisini mağdur eden uygulama karşısında tepki gösterecektir.
18 puan almışken, 17 puan alanın Birinci ilan edildiğini ve bunun Federasyonun web sayfasında açıklandığını görünce o kadar etkilendim ki Federasyona telefon ettim ve sayfayı düzenleyen görevliye "Lütfen bu yangının üzerinde biraz su dökün.Bari-- iki takım eş Takım puanı ile Birinciliği paylaştılar--,diye yazın ve bizim tepkimizi azaltın"dedim.Muhatabım "Nerede yangın var?"dedi!
Yine eski bir olay anlatacağım.Belki Mustafa beyi teselli etmiş olurum.23 yıldır nelere tanık olduk?Oğlum,yaklaşık 10 yıl önce, 10 yaşında iken Türkiye Yaş Gruplarında olaylı bir maç oynadı.Rakibi çiklet çiğnemiş,tuttuğu taşı oynamamış ve en önemlisi masa altından dizaltına tekme atmış!Ben 3.5 sayfa dilekçe yazdım.Amacım ne idi?Federasyon temsilcisi, mağdur olduğunu öne süren sporcuyu çağırıp 5 dakika dinleyebilirdi.Bu dediğimi yapmış olsa benzeri olayların tekrarlanma ihtimali azalırdı!Caydırıcı olurdu!Ama Yönetim mağduru hiç dinlemiyor dönüp bakmıyorsa o zaman Zalimlerin Federasyonu olur.Dilekçeye bir satır yanıt verilmemiştir.Mustafa beyin dilekçesine MHK nin kararı ile yanıt verilmiş olması olumlu bir gelişmedir!
Gördüğünüz gibi bu kadar uzun yazmamızın nedeni yıllar geçtikçe yaşadıklarımızın çoğalmasıdır.Bu bir birikimdir.Bunları anlatmaya başlayınca birçok kimse ortamı terkeder.Canlı yayına bağlanmışsanız yayın kesilir.Yazıyı muhalif olarak bilinen bir gazeteye gönderirseniz gazetede yayınlanmaz.Özellikle hakaret içermeyen ve sadece gerçekleri samimi bir dille anlatan yazılar en ürkütücü olanlardır!Onun için fazla üzülmeyelim ve birbirimizi kırmayalım!
Mutlaka velinin psikolojisini de anlamalıyız.Ben yıllardır turnuvalarda oynuyorum.Oynadığım Takımın Birinciden 1 puan fazla aldığı halde İkinci ilan edilmesini duyunca nasıl şaşırmışsam ve tepki vermişsem,veli de kendisini mağdur eden uygulama karşısında tepki gösterecektir.
18 puan almışken, 17 puan alanın Birinci ilan edildiğini ve bunun Federasyonun web sayfasında açıklandığını görünce o kadar etkilendim ki Federasyona telefon ettim ve sayfayı düzenleyen görevliye "Lütfen bu yangının üzerinde biraz su dökün.Bari-- iki takım eş Takım puanı ile Birinciliği paylaştılar--,diye yazın ve bizim tepkimizi azaltın"dedim.Muhatabım "Nerede yangın var?"dedi!
Yine eski bir olay anlatacağım.Belki Mustafa beyi teselli etmiş olurum.23 yıldır nelere tanık olduk?Oğlum,yaklaşık 10 yıl önce, 10 yaşında iken Türkiye Yaş Gruplarında olaylı bir maç oynadı.Rakibi çiklet çiğnemiş,tuttuğu taşı oynamamış ve en önemlisi masa altından dizaltına tekme atmış!Ben 3.5 sayfa dilekçe yazdım.Amacım ne idi?Federasyon temsilcisi, mağdur olduğunu öne süren sporcuyu çağırıp 5 dakika dinleyebilirdi.Bu dediğimi yapmış olsa benzeri olayların tekrarlanma ihtimali azalırdı!Caydırıcı olurdu!Ama Yönetim mağduru hiç dinlemiyor dönüp bakmıyorsa o zaman Zalimlerin Federasyonu olur.Dilekçeye bir satır yanıt verilmemiştir.Mustafa beyin dilekçesine MHK nin kararı ile yanıt verilmiş olması olumlu bir gelişmedir!
Gördüğünüz gibi bu kadar uzun yazmamızın nedeni yıllar geçtikçe yaşadıklarımızın çoğalmasıdır.Bu bir birikimdir.Bunları anlatmaya başlayınca birçok kimse ortamı terkeder.Canlı yayına bağlanmışsanız yayın kesilir.Yazıyı muhalif olarak bilinen bir gazeteye gönderirseniz gazetede yayınlanmaz.Özellikle hakaret içermeyen ve sadece gerçekleri samimi bir dille anlatan yazılar en ürkütücü olanlardır!Onun için fazla üzülmeyelim ve birbirimizi kırmayalım!
Ateş Ülker