08-02-2015, 18:59
Sayın Av. Tutku Bey,
Öncelikle yorumların şahsiyetinizle ilgili değil tartışılan konu ve o konu ile ilgili yapmış olduğunuz yorumlara olduğunuzu bilmenizi arzu ederim. Tartışılan teknik bir konu var herkes anladığı veya anlayabildiği kadar görüşünü bildiriyor. Siz de görüşünüzü bildiriyorsunuz ve ben de olayın detayını bilmediğinizi, olayı tam olarak anlayamadığınızı ve görüşünüzün yanlış olduğunu yazıyorum. Siz her iki cümlenizin birinde Hukukçu olmayan anlayamaz mesajını vermiyor musunuz? Bütün yorumlarımı baştan sona okuduğunuzda sürekli tekrar ettiğim bir cümlem var. İnsanın hatalı olduğunu görüp geri adım atmasının erdemlilik olduğunu ve gerektiğinde özür dilemesini bilmesini sürekli vurguladım her yorumumun sonunda. Konu ile ilgili yorumlarınızda hata yaptığınızı, anlamadan, incelemeden olaya yorumlar yaptığınızı, hukuki terimlerle olayı başka mecralara çekmek niyetinde olduğunuz kanaatinde olduğumu yineliyorum. Ancak şahsınız ve şahsiyetinizle ilgili kırıcı ve hakarete yönelik bir yaklaşımım varsa hem sizden hem de bütün form takipçilerinden özür dilemekten çekinmem elbette ki.
Konu ile ilgili ilk paylaşımımdaki ve sonrasındaki yorumlarımda sık sık tekrar ettiğim; [b]“Yanlış bir olayı gündeme getiriyorsam lütfen uyarın ve bütün camiadan özür dileyerek geri adım atayım. Ancak Federasyonun uygulamalarında bir eksiklik veya hata varsa özür dilemenin ve hatadan dönmenin de bir erdemlilik olduğunun bilinmesini arzu ediyorum.” cümlemi herhalde okumuşunuzdur. Bu cümle de hatam olduğunda özür dilemekten çekinmeyeceğim anlayışımı ortaya koymaktadır diye düşünüyorum.
Buradaki tartışmalarla uzaktan yakından ilgisi olmayan ipe sapa gelmez konularla konuyu saptırmak isteyenlere ise cevap vermeye gerek var mı bilemiyorum. Ayrı bir konu başlığı açıp orada herkes görüşünü serbestçe bildirebilecekken buradaki teknik konunun dağıtılması hedeflenmiş diye düşünüyorum.
Çok geç değil henüz dört yıl öncesine kadar Kayseri’ de bırakın ELO’ lu sporcuyu UKD puanına sahip sporcu sayısı da 55 sporcu civarında idi. Kayseri elbette ki o günlerde değil günümüzde. Katkısı olan herkese teşekkür etmek gerekir diye düşünüyorum. Bir nebze de benim katkım olmuşsa ne mutlu bana.
Ahlaktan bahsedip Altın Ödüllü (8 ayrı turnuva) Fen Edebiyat turnuvasında maça çıkmadan “Biz iki rakip anlaştık maça çıkmadan Altın ödülünü paylaşmak istiyoruz.” diyebilen sporcuların olduğu,
SHMYO turnuvası esnasında sen maçı alacaksın sen berabere kalacaksın organizesi ile rakiplerine kumpas kurarak turnuva esnasında söz konusu rakip ile fiziki kavga eden sporcuların olduğu,
Rakip güçlü oluğunda her hamle sonrası WC ziyareti yapan, rakip zayıf olduğunda buna ihtiyaç duymayan (Sporcunun Üniversite takımında olmasından olsa gerek ilk şikâyeti de eski kilise de yapılan turnuvada Başhakem ve Rakibi, sporcunuz her hamle sonrasında WC ziyareti yapıyor diye bana yapmışlardı. Daha sonraki turnuvalarda da değişen bir şey olmadığına şahit oluyoruz. Rahatsızlık olamaz mı? Olabilir, saygı duymak gerekir. Ama bu rahatsızlık da rakipten rakibe değişiklik gösteriyorsa acaba demez mi insan?).
Satranç kursu esnasında Eğitim Merkezine girerek, kurs veren antrenörlere öğrencileri ve personel önünde “Siz satrançtan ne anlarsınız da kurs veriyorsunuz?” hakaretini yapabilen antrenörlerin olduğu,
Turnuvada hiçbir resmi görevi olmadığı halde 650 sporcunun yarıştığı Okul Sporları Turnuvasında salona girerek hakemlere bütün sporcu ve tribünlerdeki velilerin duyacağı şekilde sin-kaf lı hakaretler yapan, yetmiyormuş gibi turnuvada görevli hakemlere “Ben size sınavda yardımcı olmasaydım zor hakem olurdunuz. Siz hakemlikten ne anlarsınız?” hakaretlerini yağdıran kişilerin olduğu,
Turnuva öncesi Temsilciliğin izni ile çıkıp velilere nutuk atan ve bu anlattıklarımı okullardaki antrenörler bilemez şeklinde öğretmen antrenörlere hakaretlerin yapıldığı dönemlerin bir çoğunu ilimiz geride bıraktı çok şükür. Birileri hem döver hem yaygara yaparmış.
İlimiz Eski İl Temsilcisi ve yardımcısı ailevi sebeplerden dolayı istifa ettiğinde üç müracaat hakkında sağ olsunlar Federasyon yetkililerince şahsımdan da görüş alındı ve o tarihlerde satranç camiasının dışında bulunan ancak organize gücünü yakinen bildiğim bir arkadaşımı il temsilcisi olarak tavsiyede bulundum ve o arkadaşımız da Federasyonca atandı. Elbette ki eksiklikleri ve hataları vardır. Ancak zamanla görüp yok edecektir onları da. Başarılarının devamını diliyorum. Rakibi kimdi herhalde anlaşılmıştır.
Kayseri de Şeker Fabrikası Pancar Ekicileri Kooperatifinin bir iştirakidir. Ben de o Kooperatifin 2001 yılından beri ortağıyım ve 2003 yılında da birlikte olduğum grup, Kooperatif ve Fabrikanın Yönetimine seçilerek 10 yılın üzerinde başta Kayseri Spor, Kayseri Erciyes Spor, Kayseri Pansu Spor (Süper Lig Basketbol) ve Kayseri Şeker Sporun sponsorluğunu üstlenmiştir. Şu anda Şeker Spor üzerinden beni sorgulamaya kalkışanlar belki de o tarihlerde hayatta bile değillerdi. Şimdi aynı ekiple Kooperatif yönetime yeniden talibiz. Çok büyük imkanlara sahip olan Kulübün imkanlarını hakkı ile Spor camiasına sunmak inşallah yine bizlere nasip olacaktır. Kayseri Şeker Sporda ekibimiz spora karşı değil, spor adı altında çiftçi kesesinden hatalı yapılan harcamalara karşıdır. Tek takıma aktarıldığı iddia edilen ödenek ile hakkı ile değerlendirildiğinde en az 5 süper lig takımı kurulabileceğini bilmenizi arzu ederim. Kooperatif ortağı olarak müdahil olmamızdan elbette ki birileri rahatsız olmaktadır. Bu olayların bu teknik konu altında dillendirilmesini takdirlerinize bırakıyorum.
Daha önce de bahsettiğim gibi bütün bunlar tartıştığımız teknik konu dışındaki olaylardır. Artık rant kapısı haline gelen satrançta 4 seneden beri oldukça elit ortamlarda ücretsiz satranç kursu verdirmem de elbette ki beklentisi olanları rahatsız etmektedir.
Kızımın satranca küsmesine sebebiyet veren bu olay elbette ki üzmüştür beni. Bu bir hak aramasıdır. Olay aydınlandığında kesinlikle örnek teşkil edecek ve bundan sonraki olumsuzlukları engelleyecektir.
Öncelikle yorumların şahsiyetinizle ilgili değil tartışılan konu ve o konu ile ilgili yapmış olduğunuz yorumlara olduğunuzu bilmenizi arzu ederim. Tartışılan teknik bir konu var herkes anladığı veya anlayabildiği kadar görüşünü bildiriyor. Siz de görüşünüzü bildiriyorsunuz ve ben de olayın detayını bilmediğinizi, olayı tam olarak anlayamadığınızı ve görüşünüzün yanlış olduğunu yazıyorum. Siz her iki cümlenizin birinde Hukukçu olmayan anlayamaz mesajını vermiyor musunuz? Bütün yorumlarımı baştan sona okuduğunuzda sürekli tekrar ettiğim bir cümlem var. İnsanın hatalı olduğunu görüp geri adım atmasının erdemlilik olduğunu ve gerektiğinde özür dilemesini bilmesini sürekli vurguladım her yorumumun sonunda. Konu ile ilgili yorumlarınızda hata yaptığınızı, anlamadan, incelemeden olaya yorumlar yaptığınızı, hukuki terimlerle olayı başka mecralara çekmek niyetinde olduğunuz kanaatinde olduğumu yineliyorum. Ancak şahsınız ve şahsiyetinizle ilgili kırıcı ve hakarete yönelik bir yaklaşımım varsa hem sizden hem de bütün form takipçilerinden özür dilemekten çekinmem elbette ki.
Konu ile ilgili ilk paylaşımımdaki ve sonrasındaki yorumlarımda sık sık tekrar ettiğim; [b]“Yanlış bir olayı gündeme getiriyorsam lütfen uyarın ve bütün camiadan özür dileyerek geri adım atayım. Ancak Federasyonun uygulamalarında bir eksiklik veya hata varsa özür dilemenin ve hatadan dönmenin de bir erdemlilik olduğunun bilinmesini arzu ediyorum.” cümlemi herhalde okumuşunuzdur. Bu cümle de hatam olduğunda özür dilemekten çekinmeyeceğim anlayışımı ortaya koymaktadır diye düşünüyorum.
Buradaki tartışmalarla uzaktan yakından ilgisi olmayan ipe sapa gelmez konularla konuyu saptırmak isteyenlere ise cevap vermeye gerek var mı bilemiyorum. Ayrı bir konu başlığı açıp orada herkes görüşünü serbestçe bildirebilecekken buradaki teknik konunun dağıtılması hedeflenmiş diye düşünüyorum.
Çok geç değil henüz dört yıl öncesine kadar Kayseri’ de bırakın ELO’ lu sporcuyu UKD puanına sahip sporcu sayısı da 55 sporcu civarında idi. Kayseri elbette ki o günlerde değil günümüzde. Katkısı olan herkese teşekkür etmek gerekir diye düşünüyorum. Bir nebze de benim katkım olmuşsa ne mutlu bana.
Ahlaktan bahsedip Altın Ödüllü (8 ayrı turnuva) Fen Edebiyat turnuvasında maça çıkmadan “Biz iki rakip anlaştık maça çıkmadan Altın ödülünü paylaşmak istiyoruz.” diyebilen sporcuların olduğu,
SHMYO turnuvası esnasında sen maçı alacaksın sen berabere kalacaksın organizesi ile rakiplerine kumpas kurarak turnuva esnasında söz konusu rakip ile fiziki kavga eden sporcuların olduğu,
Rakip güçlü oluğunda her hamle sonrası WC ziyareti yapan, rakip zayıf olduğunda buna ihtiyaç duymayan (Sporcunun Üniversite takımında olmasından olsa gerek ilk şikâyeti de eski kilise de yapılan turnuvada Başhakem ve Rakibi, sporcunuz her hamle sonrasında WC ziyareti yapıyor diye bana yapmışlardı. Daha sonraki turnuvalarda da değişen bir şey olmadığına şahit oluyoruz. Rahatsızlık olamaz mı? Olabilir, saygı duymak gerekir. Ama bu rahatsızlık da rakipten rakibe değişiklik gösteriyorsa acaba demez mi insan?).
Satranç kursu esnasında Eğitim Merkezine girerek, kurs veren antrenörlere öğrencileri ve personel önünde “Siz satrançtan ne anlarsınız da kurs veriyorsunuz?” hakaretini yapabilen antrenörlerin olduğu,
Turnuvada hiçbir resmi görevi olmadığı halde 650 sporcunun yarıştığı Okul Sporları Turnuvasında salona girerek hakemlere bütün sporcu ve tribünlerdeki velilerin duyacağı şekilde sin-kaf lı hakaretler yapan, yetmiyormuş gibi turnuvada görevli hakemlere “Ben size sınavda yardımcı olmasaydım zor hakem olurdunuz. Siz hakemlikten ne anlarsınız?” hakaretlerini yağdıran kişilerin olduğu,
Turnuva öncesi Temsilciliğin izni ile çıkıp velilere nutuk atan ve bu anlattıklarımı okullardaki antrenörler bilemez şeklinde öğretmen antrenörlere hakaretlerin yapıldığı dönemlerin bir çoğunu ilimiz geride bıraktı çok şükür. Birileri hem döver hem yaygara yaparmış.
İlimiz Eski İl Temsilcisi ve yardımcısı ailevi sebeplerden dolayı istifa ettiğinde üç müracaat hakkında sağ olsunlar Federasyon yetkililerince şahsımdan da görüş alındı ve o tarihlerde satranç camiasının dışında bulunan ancak organize gücünü yakinen bildiğim bir arkadaşımı il temsilcisi olarak tavsiyede bulundum ve o arkadaşımız da Federasyonca atandı. Elbette ki eksiklikleri ve hataları vardır. Ancak zamanla görüp yok edecektir onları da. Başarılarının devamını diliyorum. Rakibi kimdi herhalde anlaşılmıştır.
Kayseri de Şeker Fabrikası Pancar Ekicileri Kooperatifinin bir iştirakidir. Ben de o Kooperatifin 2001 yılından beri ortağıyım ve 2003 yılında da birlikte olduğum grup, Kooperatif ve Fabrikanın Yönetimine seçilerek 10 yılın üzerinde başta Kayseri Spor, Kayseri Erciyes Spor, Kayseri Pansu Spor (Süper Lig Basketbol) ve Kayseri Şeker Sporun sponsorluğunu üstlenmiştir. Şu anda Şeker Spor üzerinden beni sorgulamaya kalkışanlar belki de o tarihlerde hayatta bile değillerdi. Şimdi aynı ekiple Kooperatif yönetime yeniden talibiz. Çok büyük imkanlara sahip olan Kulübün imkanlarını hakkı ile Spor camiasına sunmak inşallah yine bizlere nasip olacaktır. Kayseri Şeker Sporda ekibimiz spora karşı değil, spor adı altında çiftçi kesesinden hatalı yapılan harcamalara karşıdır. Tek takıma aktarıldığı iddia edilen ödenek ile hakkı ile değerlendirildiğinde en az 5 süper lig takımı kurulabileceğini bilmenizi arzu ederim. Kooperatif ortağı olarak müdahil olmamızdan elbette ki birileri rahatsız olmaktadır. Bu olayların bu teknik konu altında dillendirilmesini takdirlerinize bırakıyorum.
Daha önce de bahsettiğim gibi bütün bunlar tartıştığımız teknik konu dışındaki olaylardır. Artık rant kapısı haline gelen satrançta 4 seneden beri oldukça elit ortamlarda ücretsiz satranç kursu verdirmem de elbette ki beklentisi olanları rahatsız etmektedir.
Kızımın satranca küsmesine sebebiyet veren bu olay elbette ki üzmüştür beni. Bu bir hak aramasıdır. Olay aydınlandığında kesinlikle örnek teşkil edecek ve bundan sonraki olumsuzlukları engelleyecektir.