18-02-2015, 23:18
Muzaffer bey,
Hangi sorun aşılamaz?Bu ülkenin düşünen beyinleri ve bu ülkede Satrancı yönetenler bir türlü notasyon kağıdının önemini kabul etmemekte direnirlerse fazla mesafe katetmemiz mümkün değildir.Ondan sonra kimliği bilinmeyen birisi çıkıp bir sporcumuzun hayali turnuvalarda 160 Elo puanı aldığını söylediği zaman susmak zorunda kalırız.Okuma yazma bilmeyen her hamle için çizgi çeker.Yavaş yavaş yazmayı öğrenmek için bir fırsat bulmuş olur.Okuma yazma bilmeyenin notasyon kağıdı tutmasından kaygı duyanlar aynı küçük sporcunun 4 yaşında Satranca başlamasından kaygı duymuyor.Çünkü birileri "Satranca başlamanın yaşı okuma yazma öğrenmeden önce olmasın" diyemez.Amaçları Federasyonun gözüne girmektir.Bu fotografda çocuğun elinde kalem var.Hala masada notasyon kağıdı olmadığını söyleyenler var.Notasyondan kaçmak kimseye kazandırmaz.Hep kaybettirir.Hep kaybettirmiştir.Ben Türk Satrancının iç dinamiklerini çok iyi tanıyorum.Birçok Anadolu ilinde birçok etkinlik düzenleniyor.Ama bunların yetiştirdiği usta düzeyindeki oyuncu sayısına baktığımızda dikey gelişmenin çok az yürüdüğünü görüyoruz.Siz bu durumdan memnunsanız aynen devam edin!Anadolu'da hala 10 yaşaltı grubuna notasyon tutturmayan öğretmen,yönetici ve veliler var.Onların felsefesi değişmeyecek.Ama dikey gelişme de yürümeyecek!Notasyon kağıdı tutmak yükümlülüktür.Aynı zamanda haktır ve kuraldır.Tutmayan tartışmalı bir durumda haklılığını da gösteremez."Tutmayana ceza verin"demiyorum."Tutmayı teşvik edin"diyorum.Zaten FİDE kuralıdır.Bunu tartışmak esasen boş işle uğraşmaktır.Ama son günlerde sözünü ettiğim web sitesinde çok sayıda 5 yaşındaki yetenek sporcunun fotoğrafları yayınlandı.Hepsinin elinde kalem vardı!
Şöyle düşünenler olduğunu biliyorum:"Notasyon olmasın.Kimse itiraz etmesin.Başhakemin kararları kesinleşmiş kararlar olsun..Küçükleri kolayca yönetelim."Bu felsefe 1991 den beri devam ediyor.Siz memnunsanız bundan sonra da devam edecektir.Salona 1 saniye gecikmeli gireni hemen hükmen yenik sayan bir anlayış sıra notasyon kağıdına geldiğinde sessiz kalıyor.Hiç konuşmuyor.Oysa ben bir hamleyi yazmayı unutanı hemen hükmen yenilgi ile cezalandırın demiyorum.Küçükler notasyon kağıdına erken alışsınlar.Hakem hiçbir zaman ve hiçbir şekilde sporcunun elindeki notasyon kağıdını almasın!!Bir de böyle bir derin yaramız var.Çift suret notasyon kağıdı temin edilemediğinde oyunun bitiminde hakem sporcuların elindeki tek sureti alıyor."Akşam eve giderken vereceğim"diyor.Tabii akşam notasyon kağıtları yerlere düşüyor ve kayboluyor.Bilmem hiç içinizde benim gibi masaların altında yerlerde sürünerek notasyon kağıdı arayan olmuş mudur?Bu bir romandır.Adı "Acılarla geçti çileli ömrüm"dür.
Hangi sorun aşılamaz?Bu ülkenin düşünen beyinleri ve bu ülkede Satrancı yönetenler bir türlü notasyon kağıdının önemini kabul etmemekte direnirlerse fazla mesafe katetmemiz mümkün değildir.Ondan sonra kimliği bilinmeyen birisi çıkıp bir sporcumuzun hayali turnuvalarda 160 Elo puanı aldığını söylediği zaman susmak zorunda kalırız.Okuma yazma bilmeyen her hamle için çizgi çeker.Yavaş yavaş yazmayı öğrenmek için bir fırsat bulmuş olur.Okuma yazma bilmeyenin notasyon kağıdı tutmasından kaygı duyanlar aynı küçük sporcunun 4 yaşında Satranca başlamasından kaygı duymuyor.Çünkü birileri "Satranca başlamanın yaşı okuma yazma öğrenmeden önce olmasın" diyemez.Amaçları Federasyonun gözüne girmektir.Bu fotografda çocuğun elinde kalem var.Hala masada notasyon kağıdı olmadığını söyleyenler var.Notasyondan kaçmak kimseye kazandırmaz.Hep kaybettirir.Hep kaybettirmiştir.Ben Türk Satrancının iç dinamiklerini çok iyi tanıyorum.Birçok Anadolu ilinde birçok etkinlik düzenleniyor.Ama bunların yetiştirdiği usta düzeyindeki oyuncu sayısına baktığımızda dikey gelişmenin çok az yürüdüğünü görüyoruz.Siz bu durumdan memnunsanız aynen devam edin!Anadolu'da hala 10 yaşaltı grubuna notasyon tutturmayan öğretmen,yönetici ve veliler var.Onların felsefesi değişmeyecek.Ama dikey gelişme de yürümeyecek!Notasyon kağıdı tutmak yükümlülüktür.Aynı zamanda haktır ve kuraldır.Tutmayan tartışmalı bir durumda haklılığını da gösteremez."Tutmayana ceza verin"demiyorum."Tutmayı teşvik edin"diyorum.Zaten FİDE kuralıdır.Bunu tartışmak esasen boş işle uğraşmaktır.Ama son günlerde sözünü ettiğim web sitesinde çok sayıda 5 yaşındaki yetenek sporcunun fotoğrafları yayınlandı.Hepsinin elinde kalem vardı!
Şöyle düşünenler olduğunu biliyorum:"Notasyon olmasın.Kimse itiraz etmesin.Başhakemin kararları kesinleşmiş kararlar olsun..Küçükleri kolayca yönetelim."Bu felsefe 1991 den beri devam ediyor.Siz memnunsanız bundan sonra da devam edecektir.Salona 1 saniye gecikmeli gireni hemen hükmen yenik sayan bir anlayış sıra notasyon kağıdına geldiğinde sessiz kalıyor.Hiç konuşmuyor.Oysa ben bir hamleyi yazmayı unutanı hemen hükmen yenilgi ile cezalandırın demiyorum.Küçükler notasyon kağıdına erken alışsınlar.Hakem hiçbir zaman ve hiçbir şekilde sporcunun elindeki notasyon kağıdını almasın!!Bir de böyle bir derin yaramız var.Çift suret notasyon kağıdı temin edilemediğinde oyunun bitiminde hakem sporcuların elindeki tek sureti alıyor."Akşam eve giderken vereceğim"diyor.Tabii akşam notasyon kağıtları yerlere düşüyor ve kayboluyor.Bilmem hiç içinizde benim gibi masaların altında yerlerde sürünerek notasyon kağıdı arayan olmuş mudur?Bu bir romandır.Adı "Acılarla geçti çileli ömrüm"dür.
Ateş Ülker