15-06-2015, 12:47
Mustafa bey,
Konu çok uzadı ve çok değişik ifadeler ortaya çıkıyor.Böyle olunca da karışmadan dinlemek zor oluyor.Öncelikle son olarak bir deyim kullandınız:"Satranç camiasının hukukçuları"Bu deyim ile söylemek istediğiniz camianın içinde Hukukçular olduğunu hatırlatmaktır.Bu deyim "Satranç camiasının haklarını korumak üzere görevlendirlmiş hazır ekipler"anlamına gelmez.Bu düzeltmeyi yapalım!Tutku bey ile olan meseleye gelince evvelce yazdığınız yazılarda bazı ifadeler maksadını aşmış ve belki hakaret davası açılacak düzeye gelmişti.Keşke Tutku bey ile aranızdaki diyalog mahkemeye intikal etmeden tatlıya bağlanabilseydi bu konuyu değerlendirmek ve çözüm yollarını bulmak daha kolay olurdu.Amacınız Tutku beye hakaret etmek değildi.Karşılıklı yazışma çok uzayınca gerilim de yükseldi.Sonunda mahkemeye intikal etti.Esas meseleye dönersek Tahkim Kurulunun her ne nedenle olursa olsun size geç yanıt vermesine çok şaşırdım.Hele "10 gün içinde gerekli başvuru yapılmadı"gibi gerekçeler ancak sizin haklı olduğunuzu kanıtlar.Ama bütün bu olayları 14 yaşındaki kız çocuğunun Satrançdan soğumasına yol açacak olaylar olarak göstermeyelim!Bir süre hevesini kaybetmiş olabilir.Ama kızınız Satrancı seviyorsa yine devam edecektir.Devam etmelidir.Geçmişde de pek çok Satranç sporcusu haksızlığa uğramıştır.Kızınız haksızlığa uğrayan ilk sporcu değildir.Son sporcu da olmayacaktır.Biz erişkinler haksızlıkları en aza indirmek için çaba gösteriyoruz.Hem Hukuka olan güvenimizi kaybetmeyelim!Hem de Gelecekde bu sorunların azalacağına inanalım!Satranç camiasının özel olarak görevlendirilmiş Hukukçuları yoktur.Ama hem Hukuk eğitimi almış olanlar vardır.Hem de Hukuka güvenen ve saygı duyanlar vardır.Onların yargıları her ne kadar resmi olmasa da Gelecekdeki haksızlıkların önlenmesinin teminatıdır.Bu gibi olaylar gençlerin Satrancı bırakmaları için gerekçe olmamalıdır!Aksine haksızlığa karşı kazanılmış bağışıklık ile Satranca kendilerinden emin devam etmeleri gerekir.
Konu çok uzadı ve çok değişik ifadeler ortaya çıkıyor.Böyle olunca da karışmadan dinlemek zor oluyor.Öncelikle son olarak bir deyim kullandınız:"Satranç camiasının hukukçuları"Bu deyim ile söylemek istediğiniz camianın içinde Hukukçular olduğunu hatırlatmaktır.Bu deyim "Satranç camiasının haklarını korumak üzere görevlendirlmiş hazır ekipler"anlamına gelmez.Bu düzeltmeyi yapalım!Tutku bey ile olan meseleye gelince evvelce yazdığınız yazılarda bazı ifadeler maksadını aşmış ve belki hakaret davası açılacak düzeye gelmişti.Keşke Tutku bey ile aranızdaki diyalog mahkemeye intikal etmeden tatlıya bağlanabilseydi bu konuyu değerlendirmek ve çözüm yollarını bulmak daha kolay olurdu.Amacınız Tutku beye hakaret etmek değildi.Karşılıklı yazışma çok uzayınca gerilim de yükseldi.Sonunda mahkemeye intikal etti.Esas meseleye dönersek Tahkim Kurulunun her ne nedenle olursa olsun size geç yanıt vermesine çok şaşırdım.Hele "10 gün içinde gerekli başvuru yapılmadı"gibi gerekçeler ancak sizin haklı olduğunuzu kanıtlar.Ama bütün bu olayları 14 yaşındaki kız çocuğunun Satrançdan soğumasına yol açacak olaylar olarak göstermeyelim!Bir süre hevesini kaybetmiş olabilir.Ama kızınız Satrancı seviyorsa yine devam edecektir.Devam etmelidir.Geçmişde de pek çok Satranç sporcusu haksızlığa uğramıştır.Kızınız haksızlığa uğrayan ilk sporcu değildir.Son sporcu da olmayacaktır.Biz erişkinler haksızlıkları en aza indirmek için çaba gösteriyoruz.Hem Hukuka olan güvenimizi kaybetmeyelim!Hem de Gelecekde bu sorunların azalacağına inanalım!Satranç camiasının özel olarak görevlendirilmiş Hukukçuları yoktur.Ama hem Hukuk eğitimi almış olanlar vardır.Hem de Hukuka güvenen ve saygı duyanlar vardır.Onların yargıları her ne kadar resmi olmasa da Gelecekdeki haksızlıkların önlenmesinin teminatıdır.Bu gibi olaylar gençlerin Satrancı bırakmaları için gerekçe olmamalıdır!Aksine haksızlığa karşı kazanılmış bağışıklık ile Satranca kendilerinden emin devam etmeleri gerekir.
Ateş Ülker