23-07-2015, 22:55
Aşkın Taşan, size bir iyi, bir de kötü haberim var!
İyi haber: Sağlam bir çelişki yakalamış görünüyorsunuz.
Zaten çelişki olduğunu sandığınız şeyi, şuradaki kısıtlı yazar ve okur kadrosunun tamamı görmüştür.
Kötü haber: Değişim aleyhinize olmuştur. Esas konu budur.
Size destek verdiğim daha on tane mesajım vardır, iyi araştırırsanız.
Açıklayayım:
Hayatımda hiçbir insana önyargılı yaklaşmadım, yaklaşanı da onaylamadım.
Arşivci yönünüz sağlam görünüyor, açın okuyun bakalım bu foruma ilk geldiğinizden sizi kim kaale almış, size kim saygı göstermiş.
İlk geldiğinizde size TSF'nin ÖSF maşası muamelesi yaptılar. Söylediklerinizden dolayı değil, etiketinizden dolayı.
Sizi araştırdım ve satranççı kimliğinizi gördüm. Size haksızlık yapıldığını, erken hükme varıldığını düşündüm.
Size yapılan sataşmalara karşı yukarıda alıntıladığınız üzere bazen sert cevaplar verdim.
Çünkü eyleme, söze değil, etikete dayanan sataşmalardı.
Her insana şans verilmesi gerektiğini düşündüğümden dolayı yargısız infazlara karşı durdum, yine dururum.
Özellikle Bachana Şikesi olayında birebir itiraf aldığınızda sizi takdir ettim, size teşekkür ettim.
Ne var ki zaman ilerledikçe farklı bir kimliğe büründünüz.
Gelişime, projeye, öneriye açık, fikir tartışan Aşın Taşan zaman içerisinde aramızdan ayrıldı.
Yerine kişiliklere saldıran, cımbızla laf çeken, insanları topluma hedef göstermeye çalışan bir Aşkın Taşan profili geldi.
Belki de gerçek kimliğiniz buydu ve uzun bir süre farklı biri gibi görünmeyi başardınız.
En azından beni kandırdınız, tebrik ederim.
İstisnasız her yazarla düzeysiz tartışmalara girdiniz. Bireylere sataştınız, sayfalarca sataştınız. Hedef gösterdiniz.
Fikir ileri süremediniz, kendinizce çelişki yakalama peşinde koştunuz.
Forumu bıraktığınızı açıkladınız, ardından hiçbirşey olmamış gibi geri döndünüz.
Her konuyu çığrından çıkardınız, ya aynı başlık altında, ya da yeni başlık açarak.
En önemlisi de, sizi en çok takdir ettiğim Bachana Şikesi olayında Enis Bey'in haklı yaptırımını bulandırmaya, değersizleştirmeye çalıştınız.
Değişim sürecinizde sizinle muhatap olmamaya çalıştım. Eski saygı çerçevemiz bozulmasın istedim.
Bir fikri biraz sert ifade etmiş olsa da bir yazarı topluma yem etmeye kalktınız.
Burada sert bir tepki verdim. Yine de kişiliğinize asla yönelmedi tepkim, fikir içeriyordu.
Son zamanlardaki alışkanlığınız üzere sulandırdınız.
Fikirlerle yarışamadığınızdan kişileri yıldırma operasyonunuz başarıyla ilerliyordu ne de olsa.
Benim kişiliğime, mesleğime, satranççılığıma saldırıda bulundunuz, beni aşağıladınız.
Ardından hakettiğiniz cevabı aldınız. Hem de haketmediğiniz bir yumuşaklıkta.
Sizi veya herhangi birini sorgusuz sualsiz yaftalamaya kalkan olursa yine tepkimi koyarım.
Bu zik-zak değil, hak edene hak ettiği gibi davranmaktır.
Satır arasında sizin çok sağlam iki zik-zak hareketinizi belirttim. Okuduğunuzu anladığınızdan emin olmam adına, bunları bana birer cümleyle ifade edebilir misiniz? Kamuyounun şahitliğinde sizden ricamdır. Yazdıklarımın tamamını okuduğunuzdan ve okuduğunuzu gerçekten anlayıp anlamadığınızdan emin olmak istiyorum.
İyi haber: Sağlam bir çelişki yakalamış görünüyorsunuz.
Zaten çelişki olduğunu sandığınız şeyi, şuradaki kısıtlı yazar ve okur kadrosunun tamamı görmüştür.
Kötü haber: Değişim aleyhinize olmuştur. Esas konu budur.
Size destek verdiğim daha on tane mesajım vardır, iyi araştırırsanız.
Açıklayayım:
Hayatımda hiçbir insana önyargılı yaklaşmadım, yaklaşanı da onaylamadım.
Arşivci yönünüz sağlam görünüyor, açın okuyun bakalım bu foruma ilk geldiğinizden sizi kim kaale almış, size kim saygı göstermiş.
İlk geldiğinizde size TSF'nin ÖSF maşası muamelesi yaptılar. Söylediklerinizden dolayı değil, etiketinizden dolayı.
Sizi araştırdım ve satranççı kimliğinizi gördüm. Size haksızlık yapıldığını, erken hükme varıldığını düşündüm.
Size yapılan sataşmalara karşı yukarıda alıntıladığınız üzere bazen sert cevaplar verdim.
Çünkü eyleme, söze değil, etikete dayanan sataşmalardı.
Her insana şans verilmesi gerektiğini düşündüğümden dolayı yargısız infazlara karşı durdum, yine dururum.
Özellikle Bachana Şikesi olayında birebir itiraf aldığınızda sizi takdir ettim, size teşekkür ettim.
Ne var ki zaman ilerledikçe farklı bir kimliğe büründünüz.
Gelişime, projeye, öneriye açık, fikir tartışan Aşın Taşan zaman içerisinde aramızdan ayrıldı.
Yerine kişiliklere saldıran, cımbızla laf çeken, insanları topluma hedef göstermeye çalışan bir Aşkın Taşan profili geldi.
Belki de gerçek kimliğiniz buydu ve uzun bir süre farklı biri gibi görünmeyi başardınız.
En azından beni kandırdınız, tebrik ederim.
İstisnasız her yazarla düzeysiz tartışmalara girdiniz. Bireylere sataştınız, sayfalarca sataştınız. Hedef gösterdiniz.
Fikir ileri süremediniz, kendinizce çelişki yakalama peşinde koştunuz.
Forumu bıraktığınızı açıkladınız, ardından hiçbirşey olmamış gibi geri döndünüz.
Her konuyu çığrından çıkardınız, ya aynı başlık altında, ya da yeni başlık açarak.
En önemlisi de, sizi en çok takdir ettiğim Bachana Şikesi olayında Enis Bey'in haklı yaptırımını bulandırmaya, değersizleştirmeye çalıştınız.
Değişim sürecinizde sizinle muhatap olmamaya çalıştım. Eski saygı çerçevemiz bozulmasın istedim.
Bir fikri biraz sert ifade etmiş olsa da bir yazarı topluma yem etmeye kalktınız.
Burada sert bir tepki verdim. Yine de kişiliğinize asla yönelmedi tepkim, fikir içeriyordu.
Son zamanlardaki alışkanlığınız üzere sulandırdınız.
Fikirlerle yarışamadığınızdan kişileri yıldırma operasyonunuz başarıyla ilerliyordu ne de olsa.
Benim kişiliğime, mesleğime, satranççılığıma saldırıda bulundunuz, beni aşağıladınız.
Ardından hakettiğiniz cevabı aldınız. Hem de haketmediğiniz bir yumuşaklıkta.
Sizi veya herhangi birini sorgusuz sualsiz yaftalamaya kalkan olursa yine tepkimi koyarım.
Bu zik-zak değil, hak edene hak ettiği gibi davranmaktır.
Satır arasında sizin çok sağlam iki zik-zak hareketinizi belirttim. Okuduğunuzu anladığınızdan emin olmam adına, bunları bana birer cümleyle ifade edebilir misiniz? Kamuyounun şahitliğinde sizden ricamdır. Yazdıklarımın tamamını okuduğunuzdan ve okuduğunuzu gerçekten anlayıp anlamadığınızdan emin olmak istiyorum.