24-07-2015, 14:30
(23-07-2015, 22:55)Oktay ERTAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Aşkın Taşan, size bir iyi, bir de kötü haberim var!
İyi haber: Sağlam bir çelişki yakalamış görünüyorsunuz.
Zaten çelişki olduğunu sandığınız şeyi, şuradaki kısıtlı yazar ve okur kadrosunun tamamı görmüştür.
Kötü haber: Değişim aleyhinize olmuştur. Esas konu budur.
Size destek verdiğim daha on tane mesajım vardır, iyi araştırırsanız.
[color=#0000CD]Yok hocam yok ben değişmedim. Aynı yolumdayım. İlk gün başladığım yerde, aynı hedefe doğru, aynı enerji ile...
Öyle olsam beni sizden çok iyi tanıyanlar var değil mi bu forumda?
Onlar hala aynı çizgide yürürken ve bunu yazılarında dile getirirken, sizin bunları söylemeniz çok kötü ve talihsiz bir çelişki.
Ama siz sürekli değişkenlik gösteriyorsunuz. Bunun sırrı sizde. Kabul edin etmeyin. Yazılarınızı bir gözden geçirin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.[/color]
Açıklayayım:
Hayatımda hiçbir insana önyargılı yaklaşmadım, yaklaşanı da onaylamadım.
Arşivci yönünüz sağlam görünüyor, açın okuyun bakalım bu foruma ilk geldiğinizden sizi kim kaale almış, size kim saygı göstermiş.
İlk geldiğinizde size TSF'nin ÖSF maşası muamelesi yaptılar. Söylediklerinizden dolayı değil, etiketinizden dolayı.
Sizi araştırdım ve satranççı kimliğinizi gördüm. Size haksızlık yapıldığını, erken hükme varıldığını düşündüm.
Size yapılan sataşmalara karşı yukarıda alıntıladığınız üzere bazen sert cevaplar verdim.
Çünkü eyleme, söze değil, etikete dayanan sataşmalardı.
[color=#0000CD]Ne yazık ki buna da katılamayacağım. Tam tersinin olduğu zamanlar daha uzun sürelidir. Herhalde yazıları tam okumadınız. Bu tezinizi çürütecek 400-500 yazı bulabilirim.[/color]
Her insana şans verilmesi gerektiğini düşündüğümden dolayı yargısız infazlara karşı durdum, yine dururum.
Özellikle Bachana Şikesi olayında birebir itiraf aldığınızda sizi takdir ettim, size teşekkür ettim.
Ne var ki zaman ilerledikçe farklı bir kimliğe büründünüz.
Gelişime, projeye, öneriye açık, fikir tartışan Aşın Taşan zaman içerisinde aramızdan ayrıldı.
Yerine kişiliklere saldıran, cımbızla laf çeken, insanları topluma hedef göstermeye çalışan bir Aşkın Taşan profili geldi.
Belki de gerçek kimliğiniz buydu ve uzun bir süre farklı biri gibi görünmeyi başardınız.
En azından beni kandırdınız, tebrik ederim.
[color=#0000CD]Dedim ya yazıları tam okumadan yargıya varmışsınız.
Kendinizce bir tablo çizmeye çalışıyorsunuz.
Söylediklerinizin emsali yok bir kere. Kendi çelişkisini taşıyan yazılar yazıyorsunuz. Bu konuda size ilgili üyelerden de düşüncelerinizin yanlış olduğu yönünde hem dün hem de bu gün uyarı yazıları geldi, okuduk. Biliyorsunuz.[/color]
İstisnasız her yazarla düzeysiz tartışmalara girdiniz. Bireylere sataştınız, sayfalarca sataştınız. Hedef gösterdiniz.
Fikir ileri süremediniz, kendinizce çelişki yakalama peşinde koştunuz.
Forumu bıraktığınızı açıkladınız, ardından hiçbirşey olmamış gibi geri döndünüz.
[color=#0000CD]Maaşıma zam istemiştim, kabul görünce de geri döndüm.
Ama bunu da yorumlayın diyeceğim, fakat gerçekliğini ve gerekçelerini araştırma şansınız var mı?
Yoksa yine bodozlama yazmaya devam mı edeceksiniz?[/color]
Her konuyu çığrından çıkardınız, ya aynı başlık altında, ya da yeni başlık açarak.
En önemlisi de, sizi en çok takdir ettiğim Bachana Şikesi olayında Enis Bey'in haklı yaptırımını bulandırmaya, değersizleştirmeye çalıştınız.
[color=#0000CD]Oktay Bey Kardeşim,
Bakın ne balta kaldı, ne de taş. Belki sapı da kayıp.
Sevgili Enis ile arkadaşlığım siz daha 2 yaşındayken başlar. Belki de daha eski...
Enis BİLYAP bir ekoldür. O tam bir satranççıdır. Ona sonsuz saygım ve sevgim vardır. Lütfen o ismi anarken biraz saygılı yazın.
Enis'i konunuza karıştırmaya, onun ismi üzerinden prim yapmaya, bu konuyla ilişkilendirerek kendi düşüncelerinize alet atmaya kalkmayın. Bunu yemem!
Benimle yazışın. Benden bahsedin. Gaflarımdan, bilerek-isteyerek yaptığım hatalarımdan, faşistliğimden, toplum düşmanlığımdan...
Bunlardan bahsedin!
Çünkü geçmişte bunlar yakıştırıldı bana...
O zamanlar sizin de kış uykusunda olduğunuzu düşünmeyeyim bende...[/color]
Değişim sürecinizde sizinle muhatap olmamaya çalıştım. Eski saygı çerçevemiz bozulmasın istedim.
[color=#0000CD]Ne yazık ki bunu hemen herkese yaptınız. Ama size en küçük bir sataşma olduğunda da hemen geri adımlar atarak zik-zak' lara başladınız. Bunları herkes okudu ve gördü.[/color]
Bir fikri biraz sert ifade etmiş olsa da bir yazarı topluma yem etmeye kalktınız.
Burada sert bir tepki verdim. Yine de kişiliğinize asla yönelmedi tepkim, fikir içeriyordu.
Son zamanlardaki alışkanlığınız üzere sulandırdınız.
Fikirlerle yarışamadığınızdan kişileri yıldırma operasyonunuz başarıyla ilerliyordu ne de olsa.
Benim kişiliğime, mesleğime, satranççılığıma saldırıda bulundunuz, beni aşağıladınız.
[color=#0000CD]Aşağılamak mı?
Ben mi sizi aşağıladım?
Yoksa tüm yönleri ile meşru bir turnuvayı;
gayrı meşru ilan ederek,
tanımayarak,
küçümseyerek yok sayarak,
değersizleştirerek,
çakma da değil(!) gazoz ilan ederek,
sahte diyerek,
sporcuları "GALATA YOKUŞLARINA YÖNLENDİREREK" (ki bu en kötü değersizleştirmedir),
ben mi sizi aşağıladım?
Siz o turnuvaya katılan 660 sporcuyu yok saydınız.
Yetiştiricilerini de...
Anne ve babalarını da...
İdarecilerini de...
Düzenleyicilerini de...
Uluslar Arası gelen tüm katılımcıları da...[/color]
Ardından hakettiğiniz cevabı aldınız. Hem de haketmediğiniz bir yumuşaklıkta.
Sizi veya herhangi birini sorgusuz sualsiz yaftalamaya kalkan olursa yine tepkimi koyarım.
Bu zik-zak değil, hak edene hak ettiği gibi davranmaktır.
[color=#0000CD]Oradaki çocuklar iki satır yazınız ile kutlansaydı tarafınızdan o zaman anlayabilirdim sizi. Tabi bunu gazoz demeden önce yapacaktınız. Sözüm ona birilerine destek çıkmak, o fikir grubunun içinde bireysel olarak güçlü kalmak niyetleriniz çok belli.
Ama gazozun markasından olacak yine çark edip zik-zak lar çizerek bu sefer de o katılımcılara değer veren, kutlamaya kalkan yazılarınızın toneri daha kurumadı sayın hocam.
Neyin hakkından bahsediyorsunuz Allah aşkına?
Hocam,
Pedagoji karalamışsınız yazınızda. Bakın ben gazozca bulmadım bu yazıyı
Siz AVRUPA OKULLAR ARASI ŞAMPİYONASINA katılan yaş grubu çocukların en büyük, en öncelikli psikolojik ilgi ve ihtiyacı olan olguyu daha bilmiyorsunuz!
Bu bir öğretmen olarak en büyük açığınızdır!
Bakın bu durum da konuştukça ortaya çıkmaktadır.
Bu yaş grubu genç adayı çocuklar (ki çok büyük bir bölümü ergenlik gibi çok kritik bir çağdadır) yaptıklarının büyükleri tarafından değerli bulunmasını isterler. Yeteneklerinin tüm yönleri ile anlaşılmasını beklerler.
Büyüklerinden değer beklerler.
Kendilerine değer veren yaklaşımlar beklerler, değersizleştirilmeyi değil!
Elbette 1300-1700 aralığında oyun gücü ile çıkacaklar turnuvaya. Onlardan daha da güçlü olmasını nasıl bekleyebilirsiniz? Bu onların doğasıdır. "Yok, sen katılamazsın" mı denecekti? Zaten o aşamadaki sporcular için düzenlenmiş bir kategoridir. Zamanla da aşama kaydedecekler. Bizim teşvik etmemiz gerekmez mi?
Ben sizi bir oyuncu ve antrenör olarak da biliyorum. Yanılmıyorsam da öğretmensiniz. Şimdi bu konuda gazoz turnuvası dendiğini duyan ve okuyan bu genç adayları ne der Allah aşkına? Hakkımızda ne düşünürler? Yakışık alır mı?
Aynı yaklaşımı ben gösterseydim ve hatamı siz bana söyleseydiniz bu satırlardan erdemlice ÖZÜR YAZIMI tereddütsüz yazardım.[/color]
Satır arasında sizin çok sağlam iki zik-zak hareketinizi belirttim. Okuduğunuzu anladığınızdan emin olmam adına, bunları bana birer cümleyle ifade edebilir misiniz? Kamuyounun şahitliğinde sizden ricamdır. Yazdıklarımın tamamını okuduğunuzdan ve okuduğunuzu gerçekten anlayıp anlamadığınızdan emin olmak istiyorum.
[color=#0000CD]
Kamuoyu şahit olsun ki;
Sizi anladım ben.
Ama,
Siz beni anladınız mı? Sizden özür bekleyen kitlelerin farkında mısınız?
Vereceğiniz cevap benden çok daha genç olan birisine vereceğim değeri belirleyebilir!
Hakkınızda yanlış düşünüp düşünmediğimi sorgulamaya başlayabilirim.[/color]
- MATRANÇ -