İzmirde satranç oynayamıyoruz !!

[M.Aşkın TAŞAN]

İzmir'de de satranç oynayamıyorsan tavlaya, okeye falan başla kardeş. Hem onlar için kayıt şartı da yok. Sen hem turnuva yok diye ağla, hem de kaydolduğun turnuvaya habersiz gitmemezlik yap, ne ala memleket!

[color=#0000CD]Gençlere bu yaklaşım niye?
Neden tavla, neden okey? Bu yaklaşımı tutmadım da, yakıştıramadım da...
Genç arkadaşımız sebeplerini de açıkladı.[/color]


Gökhan Narman gibi bir değere laf atmaya çalışmak, olsa olsa kasıtlı-güdümlü bir davranıştır veya satranç camiasının çok dışında, yeni yeni katılan, katıldığını sanan bir kişinin yapmaya cüret edebileceği bir harekettir.

"Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir, Kendine ve yakınlarına zarar verirsin"
Yazıma Sayın Narman' ın da kullandığı bu güzel sözle başlamayı uygun gördüm.
Bu başlığı forumun yanı sıra Facebookta ki satranç gruplarında da tartıştık incelemenizi öneririm.
Oktay Bey bu konu bir süre önce geçici de olsa çözüme kavuştu. Sayın Narman bu konuyla ilgileneceğini ve organizatörle konuştuğu söyledi. Çok geçmeden 30 Ağustos da açık kategori içeren turnuva olacağının haberini aldık.
Umarım bu bir başlangıç olur ve İzmir Satrancı eski canlı günlerine kavuşur.
Defalarca yazdım ve artık sıkıldım.
Nisan'dan sonra yetişkinlere turnuva yapılmamasının sebebi benim daha önceki aylarda turnuvaya kayıt yaptırıp gitmemem değil. Ben bu turnuvalara gitseydim yine İzmir' de yetişkin turnuvaları yapılmayacaktı.
Anladınız mı ?
Hiç sanmıyorum !
Yazınızı okuyunca '' kraldan çok kralcı'' deyimi aklıma geldi. Vardır bir hikmeti...
Evet Gökhan Narman değerli bir satranç adamı ama bu durum onu eleştiremeyeceğimiz veya fikir beyan edemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

Saygılar...

[color=#0000CD]sn. ERTAN

Sevgili Gökhan NARMAN çözümcü, anlayışlı ve demokrat bir insandır.
Elbette eleştiriye açıktır.
Öz ürün dosyası olan çok iyi bir yöneticidir.
Saygınlığı da insanlara değer vermesindendir. Bilmem bunu anlar mısınız?

TSF nin onun gibi çalışkan neferlere de her zaman ihtiyacı olacaktır.
Kendisi ile aynı kurulda görev paylaşmaktan da son derece onur duymaktayım.

Gelelim size...

Bazı isimleri kullanarak prim yapma çabasındaki sizin gibi üye arkadaşlara bir önerim olacak: "Varsa eğer, kendi işinize bakın!"
Geçen de de sn. Enis BİLYAP üzerinden alakasızca prim yapmaya kalktınız.
Sevgili Ata' yı da isim bazında kullanmaya çalıştınız.
Haydi, hemen iftira attığımı söyleyin.
Bana geçmişte çok yapıldı bunlar.
...
Dikkat ederseniz tutunmaya çalıştığınız bu isimlerin hepsi de ülke satrancına hayatlarını adamış insanlardır. Ekstradan çalışan insanlardır.
Bırakın, onlar işlerini nasıl yapacaklarını hayal kuramayacağınız kadar çok iyi bilirler.

"İZMİR DE SATRANÇ OYNAYAMIYORUZ" diyen birisi için ona satranç oynayacak yer gösterin, alan açın. Böylece yardımcı olabilirsiniz.

TABİ iZMİR'DE SATRANÇ OYNANACAK YERLERİ BİLİYORSANIZ!
Ama bilmeden de tavla ve okey önerilerinizi de kendinize saklayın.
Yakışmıyor bir satranççıya...
Bir antrenöre...
Etik değerlerden, unvanlardan bahseden bir öğretmene...

Kızmayın hemen, geçmişte bana da çok yazıldı bu ifadeler, alışırsınız.
Yok eğer kendinize yakıştıramazsanız o zaman gereği gibi ifadeler kullanın.
İnsanlara yukarılardan bakar gibi yapmaya da çalışmayın.

Genç arkadaşımızın "kraldan çok kralcı" deyimi ilgimi çekti.
Zannediyordum ki hakkınızdaki bu bu tespit sadece bana ait. Demek ki değilmiş.

Bakın, demek ki SATRANÇ OYNAYABİLMEK İÇİN O İNSANLARA ETKİNLİK ALANI-KANALI AÇILMASI, ÖNERİLMESİ GEREKİYORMUŞ.

Belki okullu öğrenciler de bu soruyu soruyordu;
"Bizim de neden bir AVRUPA ŞAMPİYONAMIZ olmasın?"
Ne dersiniz?[/color]