(31-07-2015, 14:06)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Benim bu konu ile ilgili şartlanmış bir düşüncem yok.
Değişik bakış açısından düşüncelerimde mevcut;
Kaynak bulunmuş bu bir başarıdır,takdir etmek gerekir.
Peki kaynak neden bu şekilde kullanılsın? Takım ve malzeme vererek medyatik olarak kendini gösterme sevdası şart mıdır.
İllerde temsilcilerin bir sürü malzeme eksikliği çekerken, turnuvalar için takım, saat vs.. ihtiyaçları varken kaynak nelere gidiyor.
Sonra ihtiyacı olan illere devamlı malzeme gönder, hem malzemeler yıpransın, hem de kargo şirketlerine bir sürü gereksiz ödeme yap.
Kaynağı veren kurum telefon edip haydi gelin bize böyle bir proje yapın demez. Akıl hocasının TSF olduğu belli.
Bu bağlamda önce kendi eksiklerimizi ihtiyaçlarımızı göz önüne alsak daha iyi olmaz mı?
[color=#FF0000]Sanırım olmaz.
Böyle gerçek hizmetin ve satranç sevdalısı bir düşüncenin medyatik değeri yok, işte bundan dolayı olmaz.
Kendi reklamınız için satrancı kullanmaya devam edin, hayırlı olsun.[/color]
Sayın Gökerman
Yazımın devamında sizin belirttiğiniz konuya değinecektim, düşündüklerimi yazmışsınız:
Gökerman: " Şunu unutmayın, 50 binin üzerinde rakamlar telaffuz edilirken çok ciddi bir antrenör sıkıntısı yaşıyoruz. Bu işi hakkıyla yapabilecek, satranç bilgi düzeyi ve bu bildiklerini özellikle de okullarda öğrencilere aktarabilme yeteneği yeterli antrenör sayısı çok az. Anaokulu seviyesi ise çok daha riskli ve zor bir konu. 10 yaşında bir çocuk üzerinde yapılan yanlışların telafisi mümkün olabilir ama en ufak oyunda kaybedince ağlayıp küsen 5-6 yaşındaki çocuklara bu eğitimi doğru ve bilinçli bir şekilde kimler verebilir? Tek bildiği madalya dağıtıp aklı sıra motivasyon sağlayan yöneticiler mi? Satranç sınıfı açmak, bahçe satrancı, takım, saat, boyama kitabı dağıtmak işin inanın en kolay kısmı."
En kolay ve kendi kişisel reklamlarını en iyi yapabildikleri kısmıdır.
Bu başlık açıldıktan sonra, benim tespit ettiğim trajikomik durumlar;
1. Bahsi geçen derneğin kurucuları arasında, bir YK üyesi akrabası ve bir de TSF Başkanının akrabası olduğu anlaşılınca ;
TSF web sitesinde YK listesine ulaşılamaması.
2. Satranç camiasında aktif faaliyette bulunan, bahsi geçen derneğin asbaşkanı olan ve ayrıca bu forumun yöneticilerinden birisi olan sayın Nilüfer Çınar Çorlulu'nun bu yazılanlara en küçük yorum yapmaması, bana şu meşhur sözleri hatırlatıyor: Emir demiri keser.
Nerede şeffaflık? Nerede satranç sevgisi?
Üzücü... Gerçekten üzücü...