03-08-2015, 11:01
Sayın Mojo Jojo, sponsor bankanın yönetim kurulu üyelerinden biri ailemin halen görüştüğü lise arkadaşı. Gerekirse ben de irtibata geçerim ama sizinle tam ters doğrultuda. Gerçi iletişime geçip de ne diyebilirim onu da bilemiyorum. Şikenin üzerine gidilmiyor, sponsorluğunuzu devam ettirin mi demeliyim? İşin şakası bir yana, bu tür başvurular satranca zarar vereceği için ben sizden taban tabana zıt düşünüyorum. Geçen gün twitter adresimden şu açıklamayı yaptım:
Transfer döneminin uzatılmasına gelince, o takım ile ilgilenen kişiye bakın, TSF'deki eski görevine bakın, onun görev süresi içerisinde transfer yada sözleşmeşeri federasyona bildirme sürelerinin uzatılıp uzatılmadığına bakın. O zaman anlarsınız nereden ve ne için çıkartıldığını bu haberlerin. Hani İngilizce bilmeyen, satranççı olmayan bir başkan diye eleştiriliyorya Gülkız Hanım, ama bizzat sen onu başkan adayı yaparken ingilizce biliyordu da unuttu mu, satranççıydı da bıraktı mı gibi sorular karşısında sadece "hata yapmışım" gibi yuvarlak bir cevap verilebiliyorya, bu da aynı durum. Eski dönemde transfer vb. süreler uzatılırken sorun yoktu da, şimdi mi oldu diye düşünüyor insan.
Sayın Miyazaki,
Ben de umut ediyorum ki bu bir başlangıç olur ve bu konunun üzerine gidilir. Devam etmekte olan şike davasında beraat kararı verilecek olmasının çok farklı nedenleri var. Umarım o süreç örnek alınmıyordur.
Alıntı:Twitter takipçilerim arasında yer alan Sayın Spor Genel Müdürlüğü Hukuk Müşaviri, Sayın Spor Savcısı, Sayın Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı, Sayın Spor Basını Mensupları,Direkt kişilere yazmadığım için hitaben yazdığım herkes okumamış olabilir ancak, spor basını mensubu bir gazeteci dönüş yaptı bana. Detaylı bilgi isteyip, çok ilgi çeken şike konusunda haber yapmayı teklif etti ancak, satranç zarar göreceği için bu konunun satranç camiası içinde çözülebileceğini belirttim kendisine. Yani bu olayları haber yapmak, sponsora şikayet etmek gibi eylemler satranca zarar verecektir ve son çare olarak zorunlu kalınmadıkça bu tür davranışlardan satrancın iyiliği için uzak durulması taraftarıyım.
Ben bir satranç sporcusu ve aynı zamanda aktif olmayan bir satranç antrenörü ve hakemiyim. Satranç sporunda son dönemde sıklıkla yaşanan ve camiamızın tepkisini almasına rağmen devam eden ve hukuka aykırı olduğu düşünülen olayları sizlerle paylaşmak zaruretinde kaldım:
25-31 Temmuz 2015 tarihleri arasında Konya'da Türkiye Satranç 1. Ligi ve Türkiye Satranç Kulüpler Şampiyonası müsabakaları oynanmaktadır. Satranç sporunda zaman zaman rastladığımız kısa beraberlikler, bu turnuvalarda takım halinde yapılmaya başlanmış ve bir üst lige yükselme mücadelesi veren takımlar, söz konusu maçlarda yurt dışından getirdikleri, uluslararası ünvana sahip yabancı sporcuları yedek bırakarak, satranç camiasınca sonucu önceden belirlendiği düşünülen bu önemli maçları kaybetme riski yada endişesi taşımadıklarını ortaya koymuşlardır. Bu müsabakalar takım halinde 8'erden iki takımda toplam 16 sporcunun anlaşması sonucunda 8 beraberlik ile 4-4 berabere sona ermiştir. Nitekim, ünvanlı yabancı sporcuların yedek bırakıldığı bu maçlar 4 ila 10 hamle arasında sürmüştür. Ortalama bir satranç müsabakasının 60 hamle olduğu düşünüldüğünde bu hamle sayısı oldukça kısadır. Ayrıca, her oyunda sporcu başına 90 dakika düşünme süresi verilmekte ve bu süre yapılan her hamlede artmaktadır. Buna rağmen bu kısa oyunların en uzunu (oyunun sona ermesi ve sonuçların internete girilmesi dahil) 10 dakika sürmüştür.
Yine bir başka müsabaka ise, en uzunu 7 hamle süren oyunlar sonucu takımlardaki 8 sporcunun da 8 kısa beraberlik yapması ile 4-4 beraberlik ile sona ermiştir. Kaldı ki, bu müsabaka sondan önceki turda, turnuvanın ilk masasında (üst lige çıkmaya en yakın takımlar) yapılmıştır ve böylece iki takım da takım halinde galibiyete 2, beraberliğe 1 puan verilen bu sistemde maçı kaybetmeyerek zirveden uzaklaşmamıştır.
Satranç standartlarına çok çok kısa olan, 10 hamleyi ve 10 dakikayı geçmeyen, her puanın bir üst lige yükselecek takımı belirlediği maçlarda yabancı sporcuları oynatmaya gerek dahi duyulmayan müsabakaların sonuçlarının müsabaka öncesinde beraberlik olarak kararlaştırıldığı ve böylece iki takımın da yenilgi almamış olması sonucu bir üst lige yükselme hedeflerinden uzaklaşmamasının sağlandığı konusunda satranç camiasında ciddi bir şüphe oluşmuştur.
Ek olarak, yabancı bir sporcu, ülkemizde düzenlenen bir satranç turnuvasının son turunda başka bir yabancı sporcu ile olan maçına çıkmamış ve böylece rakibinin daha yüksek bir para ödülü kazanmasını sağlamıştır. Bu sporcunun, rakibinin daha fazla para ödülü kazanması amacıyla maça çıkmadığını federasyonumuzun Eğitim Kurulu Başkanı'na ikrar ettiği ilgili kurul başkanı tarafından yazılı olarak açıklanmıştır. 6222 Sayılı Kanun'a göre suç işlediğini ikrar eden bu sporcunun ne yazık ki önümüzdeki hafta başlayacak olan Türkiye Satranç Süper Ligi'nde bir kulübümüz adına müsabakalara katılacağı ilan edilmiştir.
Son dönemlerde ikrar edilen ve camiada ciddi şüpheler uyandıran bu tür eylemlerin incelenmesi ve inceleme sonucunda bu yönde kanaat oluşması halinde önlem alınması gerektiğini, aksi takdirde artmakta olan benzer eylemlerin önüne geçilemeyeceğini yetkililere ve ilgililere hatırlatmayı görev bilir, saygılarımı sunarım.
Transfer döneminin uzatılmasına gelince, o takım ile ilgilenen kişiye bakın, TSF'deki eski görevine bakın, onun görev süresi içerisinde transfer yada sözleşmeşeri federasyona bildirme sürelerinin uzatılıp uzatılmadığına bakın. O zaman anlarsınız nereden ve ne için çıkartıldığını bu haberlerin. Hani İngilizce bilmeyen, satranççı olmayan bir başkan diye eleştiriliyorya Gülkız Hanım, ama bizzat sen onu başkan adayı yaparken ingilizce biliyordu da unuttu mu, satranççıydı da bıraktı mı gibi sorular karşısında sadece "hata yapmışım" gibi yuvarlak bir cevap verilebiliyorya, bu da aynı durum. Eski dönemde transfer vb. süreler uzatılırken sorun yoktu da, şimdi mi oldu diye düşünüyor insan.
Sayın Miyazaki,
Ben de umut ediyorum ki bu bir başlangıç olur ve bu konunun üzerine gidilir. Devam etmekte olan şike davasında beraat kararı verilecek olmasının çok farklı nedenleri var. Umarım o süreç örnek alınmıyordur.