20-08-2015, 21:11
(Son Düzenleme: 20-08-2015, 21:18, Düzenleyen: Erşan Gökerman.)
Epey bir aramama rağmen 2013 Keşan Turnuvasının sonuç tablosunu bulamadım ancak il temsilcisi İlker Bey'in yazdığına göre bu oyun nedeniyle Bulgar GM Delchev 1.liği kaçırmış. O nedenle rakibinin 5. olduğu konusunda şüphelerim var. Belki sayın Sarıtekin bu konuda bizi aydınlatır.
Sizin bu tavrınızın şikeyi önleyeceği konusunda ciddi şüphelerim var. Her hükmen kaybedene empati kurarak yaklaşıp, suçunu konuşma arasında söyleyenin peşinden sonuna kadar gitmek sadece itirafı zorlaştırır. Aynı turnuvada, 2013 yılında son tur hükmen kaybedip dereceyi etkileyen sporcunun, 2014 yılının son turunda da hükmen kazanarak 1. olması ve bu iki olayda da hiç bir kabahatinin olmaması bana mantıklı gelmiyor. Ayrıca il temsilcisinin de belirttiği gibi her iki olayda da hükmen kaybeden kişilerin ödül törenine ellerini kollarını sallayarak gelmeleri şüpheli geliyor. Şike tek başına çalışan bir sistem değil. Tanıdıklarımızı kollayarak önüne geçebileceğimiz bir şey de.
Ne yazık ki bu tip uygulamalar ülkemizde de dünyanın geri kalanında da çok yaygın ve üstelik yakın gelecekte azalacağını sanmıyorum.
Belki bir başka başlıkta diğer spor dallarında pek kullanılmayan, pek çok sağlıksız yönü olan hatta zaman zaman 1. ve 2.nin bile birbiriyle oynamadığı İsviçre sistemi üzerinden de konuyu tartışmak gerekli.
Eleme sistemi ile oynanan turnuvalarda iki oyuncunun birbirleriyle yapacakları hiç bir şike diğer kişilerin sonuç ve ödüllerini etkilemiyor. Lig usulü turnuvalar da şüphesiz gerçek sonucu alabilmek için çok daha uygun bir yöntem. İsviçre sistemiyle son tura lider girdiğiniz bir turnuvada, eşitlik bozma sistemlerinin de zayıflıkları nedeniyle, kazansanız bile, 2. hatta 3. sıraları almanız, ödül dışı kalmanız bile mümkün. İki eş puanlı sporcunun oynadığı rakipler arasında ciddi farklılıklar olabiliyor ve özellikle son tur skorun ayarlanmasına ciddi anlamda olanak sağlıyor.Olimpik hiçbir sporun bu sistem ile yarışma yapacağını sanmıyorum.
Sorunun pek çok yönü var. Hayatım boyunca, sadece 1 defa, geçirdiğim bir kaza sebebiyle tura yetişemedim. Bu tip 'talihsizlikler' in sık sık başına geldiği oyuncular konusunda en azından bir soru sorma hakkımız olmalı diye düşünüyorum.
Sizin bu tavrınızın şikeyi önleyeceği konusunda ciddi şüphelerim var. Her hükmen kaybedene empati kurarak yaklaşıp, suçunu konuşma arasında söyleyenin peşinden sonuna kadar gitmek sadece itirafı zorlaştırır. Aynı turnuvada, 2013 yılında son tur hükmen kaybedip dereceyi etkileyen sporcunun, 2014 yılının son turunda da hükmen kazanarak 1. olması ve bu iki olayda da hiç bir kabahatinin olmaması bana mantıklı gelmiyor. Ayrıca il temsilcisinin de belirttiği gibi her iki olayda da hükmen kaybeden kişilerin ödül törenine ellerini kollarını sallayarak gelmeleri şüpheli geliyor. Şike tek başına çalışan bir sistem değil. Tanıdıklarımızı kollayarak önüne geçebileceğimiz bir şey de.
Ne yazık ki bu tip uygulamalar ülkemizde de dünyanın geri kalanında da çok yaygın ve üstelik yakın gelecekte azalacağını sanmıyorum.
Belki bir başka başlıkta diğer spor dallarında pek kullanılmayan, pek çok sağlıksız yönü olan hatta zaman zaman 1. ve 2.nin bile birbiriyle oynamadığı İsviçre sistemi üzerinden de konuyu tartışmak gerekli.
Eleme sistemi ile oynanan turnuvalarda iki oyuncunun birbirleriyle yapacakları hiç bir şike diğer kişilerin sonuç ve ödüllerini etkilemiyor. Lig usulü turnuvalar da şüphesiz gerçek sonucu alabilmek için çok daha uygun bir yöntem. İsviçre sistemiyle son tura lider girdiğiniz bir turnuvada, eşitlik bozma sistemlerinin de zayıflıkları nedeniyle, kazansanız bile, 2. hatta 3. sıraları almanız, ödül dışı kalmanız bile mümkün. İki eş puanlı sporcunun oynadığı rakipler arasında ciddi farklılıklar olabiliyor ve özellikle son tur skorun ayarlanmasına ciddi anlamda olanak sağlıyor.Olimpik hiçbir sporun bu sistem ile yarışma yapacağını sanmıyorum.
Sorunun pek çok yönü var. Hayatım boyunca, sadece 1 defa, geçirdiğim bir kaza sebebiyle tura yetişemedim. Bu tip 'talihsizlikler' in sık sık başına geldiği oyuncular konusunda en azından bir soru sorma hakkımız olmalı diye düşünüyorum.