Başkan Olmak ya da Olamamak
#17
(21-08-2015, 15:51)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Size çok basit bir iddia da bulunayım:

Benim 1-2 saatimi alacak konuları bunlar 1 senede yapamıyorlar.

Örnek olarak şike konusunu ortaya sunuyorum;

Ben konuyu inceleyip anladığımda sadece 3 dk geçer, kişilerden bilgi almam 10-15 dk sürer , rapor hazırlatma direktifim 2-3 dk süre alır. 1-2 gün içinde raporu getirtirim, ıslak veya kuru farketmez o imzayı ben yada başkasına imzalattırırım 2dk sürer. (Bu arada camiayı bilgilendirici yazı çoktan WEB sayfasında yayınlanmış olur)

Monotonlaşmış işleri ( 25-30 profesyonel + yüzlerce Fahri çalışanla) beceremeyenler mi iyi yönetici oluyor?

Neden yapmıyorlar?

Sadece neden? diye sorunuz lütfen.

[color=#0000CD]

Belki de olması gereken budur!
Bu süratli çözümleri öylesine özledik ki...

Bu cevap özellikle yukarıdaki tespite dayalı olarak, ama tespiti yapanın sahsına bir cevap olarak yazılmamıştır. Bunu belirtmek isterim.




Değerli arkadaşlar,
Ülkemizde yönetici olmak ile satranççı olmak elbette ayrı şeylerdir. Her ikisini de aynı potada bir araya getirmek ise ülke şartlarında burada sanıldığı ya da bahsedildiği ölçüde o kadar kolay değildir.

Bir satranççı ülkemizdeki bürokrasiyle ya da onun kendi önüne koyacağı akıl almaz engeller ile tanıştığında ne ile karşı karşıya kalacağını anlayacaktır.

Bakın il temsilcilikleri diyoruz, onlarca kurul ve komisyon yüzlerce üyeden bahsediyorsunuz.
Hadi kaldıralım gerçekten!Biz de kurtulalaım şu "illetten" !
Yerine ne'ye dayalı "ne" koyacaksınız?

Hadi iyileştirin hakem ücretlerini, çok yeterli rakamlarda teşvik çıkarın satranç dernek ve merkezlerine, makul şartlarda yapın her kategorideki ülke birinciliklerini...

En önemlisi yeterli pay isteyip, alın bakalım istediğinizi gereken rakamı devletten...
Her 2200 üstü antrenörü bağlayın bakalım maaşa...
Her 2000-2100 ELO üstü üniversite gencimize karşılıksız maddi güç bağlayın bakalım develetten ya da sponsordan...
Nasıl oluyor, bir görelim.

Tabi bu arada siyasi iktidar eline geçiremediği yerel yönetimlere imam hatipler açarak, oralara yerleştireceği her 600 aileye öğretim süreci boyunca öğretim yardımı adı altında ayırdığı paydan vazgeçerse olabilir bunlar belki değil mi?
Belki de bilimsel araştırmaların yapıldığı üniversitelerden kesilen hakkın yerel yönetimlerin kaldırım, park ve bahçelerine gömülmesi sebep olabilir, kim bilir?
Önce buralarda bilgi sahibi olup toplumsal tespitle karşı çıkma politikalarını neden oluşturamayız acaba?
Bır satranççı sadece satrancı düşünecek kadar mı yeterlidir acaba?
Devletin temel politikalarını neden sorgulamaz?
Güreş federasyonu ve hiç bir güreşçi bunları sorgulamaz elbette.
Biz onlarla aynı düzeyde miyiz?
Bunu kabul edermisiniz?
...

Durun hemen ne alakası var, yazımı kirletiyorsunuz demezsiniz umarım.
TOPLUMSAL BAKIN BİRAZ.
O zaman ilgi bulabilirsiniz belki.
...

Çözüm sizin sandığınız kadar kolay değil.
Belki de çözüm bu güne kadar hiç yaşamadığınız ve içinde olmadığınız toplumsal tepki mekanizmalarında, gerçek sivil toplum ötgütlerinin ve gerçek sendikaların (yalaka değil) direnişlerinde saklı olabilir.

...

[size=medium]Ben Ali, Cengiz, Gülkız veya Kıvanç'tan bahsetmiyorum.[/size]

Bir satranççı ya da yönetim eğitimi almış birisinin özgür iradesi ile mevcut mevzuatlar sistemini aşabileceğini kesinlikle düşünmüyorum!

Siz o beğenmediğiniz mevzuatlara ve onların size söylediği yetki alanına ve gösterdiği bütçe olanaklarına sahipsinizdir.
Siz siyasi güce bağlısınız, aşamazsınız.

Yüksek motivasyonla hazırlayacağınız; ideal programlarınız, yenilikçi düşünce ve projeleriniz ve uygulama alanlarınız için bile bay-pas sistemleri keşfetmek zorunluluğunda kalacaksınız.

Bazen devletin memurlarının bile programlarınızı ve alınan hayati kararlarınızı keyfi şekilde uygulamayacağını, sumen altında sürüncemede bırakacağını, defalarca takipten sonra bile zaman aşımına uğrayacağınızı ya da uygun görülmeyip yeterli bütçe ayrılmadığı gibi enteresan sebeplerce geri çevrileceğini göreceksiniz.

Uygulamalarınızın uygulanabilirliliği için ise -Aziz NESİN hikaye özünde- yine aynı politik sistemin size tanıdığı itiraz kanallarına yöneleceksiniz. Buradan eğer bir istisna teşkil eden bir hakkaniyetli sonuç çıkmaz ise yine en başa döneceksiniz.

Benim elimde kalan şu an sayabildiğim en az 7-8 tane projem var. Haftalarca üzerinde kafa yorup, çözüme en yakın şekilde düzenleme yapıyorsunuz.Bu süreçte % 80 satranççıların fikri alınıyor, buna inanın. Yönetime sunuluyor. Kabul görüyor. Ancak o aşamadan sonra bahsettiğim bürokratik sistem devreye giriyor.

Bana devlet kurumundan gelen cevap;
Projenizin ilgili........maddeleri mevzuatlarımıza aykırıdır.
Ya da .................. tarihli projelendirilmiş başvurunuzun uygulanabilirliliği şu an ki bütçe olanaklarına göre karşılığı bulunmamaktadır.

Bunu göreve geldiğimde ilk projelerden olan doğudaki çocuklarımızın ülke genelindeki farklı yarışma tiplerinde de kendilerini gösterebilme olanakları için de yaptım, turnuvalara terkler için de..

Turnuva kayıtları aşamasında ismini yazanların keyfi olarak katılmamaları için de yaptım, şike için de..

Diğer 18-20 federasyonun gelir kalemlerini inceledim. Yeni gelir kalemleri sundum. Bunu gittiğim her organizasyonda camiadan insanların görüşüne sundum paylaştım. Projelendirdim. Resmi olarak yazılı sundum. Mevzuatlara aykırı bulundu ve yasal düzenlemeler yapılmadıkça uygulama olanağı olmadığı belirtildi.

OKUL SPORLARI İÇİN AKSAMALARI TEK TEK TESPİT ETTİM.ÇÖZÜMLER SUNDUM.
Burada da yayınladım mektubumu.
Sanırım sadece kız kategorilerinin ayrılması sonuca ulaştı. Diğer aksamalar için bütçesel mevzuat değişimi gerekiyormuş.

Aynı sebeple hakem ücretlerinin iyileştirilmesi için önerim oldu. Aynı cevapları aldım.

Yolluklar için başvurdum, burada yol gösterdim. İnsanlar haklarının farkında değil. Bu yönde kamuoyu oluşması için çaba sarf ettim. Yasanın ilgili maddelerini yayınladım. Ancak bir çok il yasal dayanak maddesi elinde olmasına sezon başında bütçe planlamasında olmasına rağmen illerden yolluklarını alamamışlar. Gerekli yasal süreci de başlatmamışlar tabi.

Şike için kararlılıkla bir başlangıç yaptım. Sonunda kim olacağını, kiminle ters düşeceğimi düşünmeden bu işe girdim. "Benim işim değil" diye düşünmedim bile!Gerekçem ise en önemli dayanağımdı. Gelecek kuşakların olumsuz etkileneceği idi. Ama ulusal ve uluslararası ilişkilerin değerlendirilmesi ve yasal sürecin doğru bir şekilde başlaması çok zaman aldı. Toplumsal irade çok geç uyandı.

Burada elimde ne başlayabilmiş ne de uygulama alanı bulabilmiş, bir çok proje daha var. Onlar bana bakıyor ben onlara...

BAKIN, İDEAL GENEL KURUL OLUŞSA DA ( Kİ ŞU ANA KADAR HİÇ OLUŞMAMIŞTIR) BU GENEL KURULDAN İSTENEN İDEAL BİR YÖNETİM ÇIKSA BİLE, BU YÖNETİMİN KARŞILAŞACAĞI İLK ENGELLER BÜROKRATİK OLACAKTIR Kİ HİÇ BİR SATRANÇÇININ BU TİP ENGELLERİ AŞABİLECEĞİNİ SANMIYORUM.

Kendi iç yönetimsel düzeneğini kursalar bile alınan bu kararların aynı sistemin değişmez ve sorgulanmaz saçma sapan mevzuat kurallarına takılacağını biliyorum.

[b]
Sistemin çok demokratik ve çağdaş hale getirilmesi gerekir.


Ancak,

Burada hemen şunu açıklıkla ifade etmek de isterim. Elbette hatasız ve eksiksiz bir yönetim süreci geçtiğini asla savunmuyorum. Yeri gelmiş bazı hatalar ve eksiklikler kendisini zamanla ortaya çıkarmış olabilir. Elbette çok daha doğru değerlendirmeler ve doğru uygulanabilir kararlar alınabilirdi. Bunun muhasebesi muhataplarına aittir.

Fakat genel bir gözlemim, mevcut yönetimin gerek bürokrasiden ve gerekse de özellikle de kuruluşunun en başından beri söylediğim -SİSTEMİN HEP KENDİSİNİ SEÇTİRDİĞİ VE BAĞIMSIZ UYGULAMALARA İZİN VERMEDİĞİ- yönündeki tespitim, en büyük engel olarak sürekli kalmıştır.

Bu engellerin oluşumu politik oluşumların uzantısı olarak, belirleyici ve etkin bir rol oynamıştır.

Ülke yönetiminin politikaları son 16 yıldır hiç modernleşmediği gibi özellikle sportif alanda göbek bağını hep kendisine bağlamıştır.

Bugün ülkemizde en ileri ve modern kamu yönetimi, iletişim ve bilişim teknolojileri konularında yetkin eğitim alan gençlerin neden devlet kurumlarında değil de özel sektörde istihdam alanı bulabildikleri sorusunun cevabı fikir veren bir durumdur. Bunun aksi çok düşük bir yüzdeye ulaşır.

Sonuç olarak,

Sevgili Kıvanç HAZNEDAROĞLU ya da başka bir çok değerli aday, ancak değişecek yeni bir süreçte demokratik ve çağdaş bir sistemde SATRANÇ adına çok değerli atılımlar ve devrimler gerçekleştirebileceklerdir.

Bu anlamda kendilerinde var olan bu yüksek motivasyonlarının kırılmamaları, en azından ne ile karşı karşıya kalabileceklerini önceden bilmeleri adına yazdım bunları.

"Bırakın bu süreçte mevcut yönetim yönetsin" demiyorum.

Ben görev süremin son güz dönemini çalışacak ve seçimlere doğru etik istifamı verceğim. Bir daha asla görev almayı da düşünmüyorum.
He kimden teklif gelse de gelmede de...

Bu benim ailesel ve sağlığım açısından zorunlu bir karardır.

Ancak bu gün ve gelecek yakın süreçte yepyeni bir başlangıç yapabilmek için eğer mevcut devlet sistemi devletin spor yönetimine bakışı değişmez ise sorunların oturduğumuz yerden yazmak ile çözülemeyeceğini de çok iyi biliyorum.

Sevgiyle ve sağlıcakla kalınız.[/b]
[/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 19-08-2015, 16:02
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: sahmatiste - 19-08-2015, 16:50
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 19-08-2015, 17:14
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 19-08-2015, 17:25
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: sahmatiste - 20-08-2015, 18:52
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 21-08-2015, 15:51
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 22-08-2015, 12:00
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 21-08-2015, 16:15
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 21-08-2015, 16:39
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 21-08-2015, 17:16
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: sahmatiste - 21-08-2015, 17:31
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Ozgur_Akman - 21-08-2015, 19:12
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: redkit69 - 23-08-2015, 18:26
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 23-08-2015, 20:51
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 24-08-2015, 18:16
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 24-08-2015, 22:48
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: EnisBilyap - 23-08-2015, 19:54
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 23-08-2015, 21:15
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 24-08-2015, 08:13
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 24-08-2015, 12:05
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 24-08-2015, 21:14
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 24-08-2015, 22:38
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Ateş Ülker - 25-08-2015, 00:27
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 25-08-2015, 07:50
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: sahmatiste - 25-08-2015, 13:41
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Selim Gürcan - 25-08-2015, 19:55
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 25-08-2015, 14:49
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Selim Gürcan - 25-08-2015, 19:11
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Selim Gürcan - 25-08-2015, 20:46
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 25-08-2015, 21:51
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 25-08-2015, 22:17
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 25-08-2015, 23:15
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: sahmatiste - 25-08-2015, 23:53
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 26-08-2015, 00:18
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Ateş Ülker - 26-08-2015, 12:14
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: sahmatiste - 26-08-2015, 15:14
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Ozgur_Akman - 26-08-2015, 21:42
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Naci Erdem - 29-08-2015, 16:11
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Ateş Ülker - 30-08-2015, 01:02
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 30-08-2015, 06:54
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Miyazaki - 10-09-2015, 07:48
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Oktay ERTAN - 15-09-2015, 01:05
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Yazar: Oktay ERTAN - 17-09-2015, 23:22



Konuyu Okuyanlar: 15 Ziyaretçi