24-08-2015, 12:17
[quote='Miyazaki' pid='20676' dateline='1440394037']
Evet haklısınız.
Görünür, bilinçsiz yayılma eylemleri var ve artık yeter.
Satrancı yanlış şekilde yayarsanız, bir o kadar zamanı, yapılan yanlışları düzeltip sıfır noktasına gelmek için harcarsınız.
Hala bu satranca hizmet anlamında alakasız işi ne diye yayılma olarak yutturmaya çalışıyorsunuz.
tsf'nin kurduğu dernek TSF'den destek istiyor? Çocuk mu var karşınızda
Lütfen biraz ciddiyet.
---------------
Sn. BAYRAM,
Yazımı uzun bulup da okumayacaksanız, ya da artık klişeleşmiş biçimde yine alakasız bulacaksanız bana cevap vermeyin daha iyidir.
[color=#0000CD]Evet, lütfen biraz ciddi olun ve şu anlamsız refleksten kurtarın kendinizi.
Bilinçsiz yayılma eylemi yoktur ortada. Süreç ve proje planlandığı gibi başlamıştır. Dernek kurulmuş, plan lamasını yapmış, projesinin ilk ayağı olan çalıştayı kurmuş, sonuçlarını raporlaştırma sürecine girmiştir. Bu çalıştaya uluslararası katılımcıların yanı sıra da illerinde yıllardan beri bu yaş kategorisinde çalışma yapan ve üniversite eğitimini alarak öğretmenliğe başlayan 100 öğretmen [color=#FF0000](bu gün topluma bir blog açan bir üye bunu "sürü" diye nitelemektedir)[/color] davet edilmiştir.
Dernekte kimlerin olduğu hukuki bir süreçtir. Eğer bir yanlışlık varsa ki o zaman ortaya çıkar. Muhataplarını bağlar. Siz içeriğe değil, dernekte kimlerin olduğuna dikkat çekmeye çalışıyorsunuz, en başından beri.
Oysa bana bu soruyu soran ilk ve tek kişi sizdiniz.
Size bütün açıklığıyla cevap verdim. Zamanla bu cevaplar sizin öngörünüze uymadı diye bu satırlarda benden hesap sormaya, söylediklerimi konuyu çarpıtmaya çalıştığımı anlatmakla eşdeğer tuttunuz.
Bunu çalıştaya katılan onlarca akademisyen, öğretmen, öğretim üyesi, ve satranç antrenörleri biliyor.
Çünkü yaşadıkları çalıştay ile sizin söylemleriniz arasında bilgi eksikliğinden (aynı ortamda bulunmamaktan) kaynaklanan o kadar çok büyük bir fark var ki...
Sonra çıkıp süreci yaşayan burada yaşayan başka bir başka üye söylediklerimi bire bir onayladı. Süreci aynen anlattı.
Kabullenip kabullenmediğinizi bilmiyorum, ama süreç böyledir.
...
Siz kabul etmiyorsunuz, başka gözle yorumluyorsunuz diye ne süreç değişir, ne de yapılanlar değersizleşir.
Satrancı neden yanlış yayalım?
Bu çalıştay sürecini13-14 HAZİRAN 2015 öncesiyle neden karıştırıyorsunuz? Bu ayrı bir süreçtir. Projeye dahil olan akademik eğitim alan bambaşka bir kitle vardır. İçinde olmadığınız için tam olarak değerlendiremediğinizi düşünüyorum hala. Duyumları ve suç duyurularını baz alarak ilerlemeye kalkıyorsunuz ki bu rotanızı hep yanlış yönde tutmaktadır.
Zamanla bu 14 ilin Milli Eğitim İl Müdürlükleri ve Okul Öncesi Eğitim Daire Başkanlıkları da programlama aşamasında olacaklar. Hiç bir şey yutturulmaya çalışılmıyor. Tam tersi her şey o kadar açık ve açıklanmakta ki...
TSF bir dernek kurdu mu? Bunu gerçekten bilmiyordum. Buna yasal hakkı var mıdır? Ama derneği kuran kişilerin tamamen satranç içinden geldikler doğru mudur?
Eğer ki TSF böyle bir dernek oluşumuna zemin yarattıysa bu emsal teşkil etmelidir. Çünkü sponsoru da birlikte bulunmuştur. Son zamanlarda açılan satranç merkezlerinin kuruluşunu andırmaktadır bu oluşum. Ama hepsini de TSF kurdu diyemeyiz. Fakat hepsinin de kurucu iradesi ve ilham kaynağıdır bence.
Bence çok önemli bir kişi var ki o olmadan bu dernek çok zor kurulurdu.
Maddi kaynakları bulabilecek ve yönelebilecek asıl kişidir. Diğer kurucu üyelerin sadece satranç yönetimi için içinde olduklarını düşünüyorum. Tüm ihaleleri bu dernek açabilecektir. Tüm planlamaları bu dernek yapacak ve paydaş kuruluşlar ile sürecin içinde olacaktır.
Bir kaç üyenin TSF camiası içinden gelmesi derneğin TSF tarafından kurulduğunu da gösterebilir, bunu inkar etmiyorum. Ancak şu an ki TSF yönetiminden hiç bir kişinin bu derneğin yönetiminde olmadığını biliyoruz.
Nilüfer ÇINAR ÇORLULU'NUN konumu çok ayrıdır. Kendisi yönetim kurulunda değildir. Bunu bilmezden ve görmezden gelemezsiniz.
Büyük haksızlıktır bu!
Kasım YEKELER'İN eşi anasınıflarında çalışmalar yapan birisidir. Bu özelliğiyle yer aldığını düşünüyorum.
Tüm bunlarla birlikte derneğin faaliyetlerinde ve özellikle ticari gelişmelerinde yasal gelirlerin ve giderlerin de toplumun bilgisine sunulması gereğini asla inkar etmiyorum. Bu konuda özellikle bireylerin haksız mal ve servet edinme olasılıkları şimdiden ortada kaygı konusu olmaktadır.
Bu durum da hukuki bir süreçtir. Elbette bu durumda olanlar hukuk karşısında sorumludurlar. Bedelini de öderler. Ancak şuan böyle bir durum söz konusu mudur ki bu tip haksızca yakıştırmalar yapılmaktadır?
...
Ne benim açımdan, ne de sizin açınızdan karşınızda bir çocuk yoktur elbette!
Bunu nereden çıkarıyorsunuz?
Bu sizin bir çıkarımınız bir yakıştırmanızdır. Ben gerekirse bir çocuğa bile özünden sapmadan açıklamalar yaparım bu satırlarda.
Ama sizi başından beri "asla" çocuk yerine koymadan, bilinçli bir birey olarak görmüş ve bana yönelttiğiniz bir soruyu geç de olsa yine bu sütunlarda cevaplamaya çalışmıştım.
Sizden bir teşekkür bile duymadım.
Bunu da geçtim ama hakkımda ki söylemlerinizi, konuyu çarpıtmaya çalıştığımı söylemenizi asla doğru bulmuyorum. Çarpıttığımı söylemek konunun özünü anlamayıp ret etmek çok basit ve sorunun özünden uzak bir taktik. Bu taktiğe sizden önceki bir çok üye de başvurdu.
Ama ben özellikle de sizin bu yöntemi kullanacağınızı hiç düşünmemiştim. Aklıma da gelmezdi. Beni şaşırtan da bu oldu.
Size verdiğim her bir cevap ya bir belgeye, ya da bu ilgili süreçte bir yaşanmış bir olaya dayanmaktaydı.
Saygılarımla.
[/color]
Evet haklısınız.
Görünür, bilinçsiz yayılma eylemleri var ve artık yeter.
Satrancı yanlış şekilde yayarsanız, bir o kadar zamanı, yapılan yanlışları düzeltip sıfır noktasına gelmek için harcarsınız.
Hala bu satranca hizmet anlamında alakasız işi ne diye yayılma olarak yutturmaya çalışıyorsunuz.
tsf'nin kurduğu dernek TSF'den destek istiyor? Çocuk mu var karşınızda
Lütfen biraz ciddiyet.
---------------
Sn. BAYRAM,
Yazımı uzun bulup da okumayacaksanız, ya da artık klişeleşmiş biçimde yine alakasız bulacaksanız bana cevap vermeyin daha iyidir.
[color=#0000CD]Evet, lütfen biraz ciddi olun ve şu anlamsız refleksten kurtarın kendinizi.
Bilinçsiz yayılma eylemi yoktur ortada. Süreç ve proje planlandığı gibi başlamıştır. Dernek kurulmuş, plan lamasını yapmış, projesinin ilk ayağı olan çalıştayı kurmuş, sonuçlarını raporlaştırma sürecine girmiştir. Bu çalıştaya uluslararası katılımcıların yanı sıra da illerinde yıllardan beri bu yaş kategorisinde çalışma yapan ve üniversite eğitimini alarak öğretmenliğe başlayan 100 öğretmen [color=#FF0000](bu gün topluma bir blog açan bir üye bunu "sürü" diye nitelemektedir)[/color] davet edilmiştir.
Dernekte kimlerin olduğu hukuki bir süreçtir. Eğer bir yanlışlık varsa ki o zaman ortaya çıkar. Muhataplarını bağlar. Siz içeriğe değil, dernekte kimlerin olduğuna dikkat çekmeye çalışıyorsunuz, en başından beri.
Oysa bana bu soruyu soran ilk ve tek kişi sizdiniz.
Size bütün açıklığıyla cevap verdim. Zamanla bu cevaplar sizin öngörünüze uymadı diye bu satırlarda benden hesap sormaya, söylediklerimi konuyu çarpıtmaya çalıştığımı anlatmakla eşdeğer tuttunuz.
Bunu çalıştaya katılan onlarca akademisyen, öğretmen, öğretim üyesi, ve satranç antrenörleri biliyor.
Çünkü yaşadıkları çalıştay ile sizin söylemleriniz arasında bilgi eksikliğinden (aynı ortamda bulunmamaktan) kaynaklanan o kadar çok büyük bir fark var ki...
Sonra çıkıp süreci yaşayan burada yaşayan başka bir başka üye söylediklerimi bire bir onayladı. Süreci aynen anlattı.
Kabullenip kabullenmediğinizi bilmiyorum, ama süreç böyledir.
...
Siz kabul etmiyorsunuz, başka gözle yorumluyorsunuz diye ne süreç değişir, ne de yapılanlar değersizleşir.
Satrancı neden yanlış yayalım?
Bu çalıştay sürecini13-14 HAZİRAN 2015 öncesiyle neden karıştırıyorsunuz? Bu ayrı bir süreçtir. Projeye dahil olan akademik eğitim alan bambaşka bir kitle vardır. İçinde olmadığınız için tam olarak değerlendiremediğinizi düşünüyorum hala. Duyumları ve suç duyurularını baz alarak ilerlemeye kalkıyorsunuz ki bu rotanızı hep yanlış yönde tutmaktadır.
Zamanla bu 14 ilin Milli Eğitim İl Müdürlükleri ve Okul Öncesi Eğitim Daire Başkanlıkları da programlama aşamasında olacaklar. Hiç bir şey yutturulmaya çalışılmıyor. Tam tersi her şey o kadar açık ve açıklanmakta ki...
TSF bir dernek kurdu mu? Bunu gerçekten bilmiyordum. Buna yasal hakkı var mıdır? Ama derneği kuran kişilerin tamamen satranç içinden geldikler doğru mudur?
Eğer ki TSF böyle bir dernek oluşumuna zemin yarattıysa bu emsal teşkil etmelidir. Çünkü sponsoru da birlikte bulunmuştur. Son zamanlarda açılan satranç merkezlerinin kuruluşunu andırmaktadır bu oluşum. Ama hepsini de TSF kurdu diyemeyiz. Fakat hepsinin de kurucu iradesi ve ilham kaynağıdır bence.
Bence çok önemli bir kişi var ki o olmadan bu dernek çok zor kurulurdu.
Maddi kaynakları bulabilecek ve yönelebilecek asıl kişidir. Diğer kurucu üyelerin sadece satranç yönetimi için içinde olduklarını düşünüyorum. Tüm ihaleleri bu dernek açabilecektir. Tüm planlamaları bu dernek yapacak ve paydaş kuruluşlar ile sürecin içinde olacaktır.
Bir kaç üyenin TSF camiası içinden gelmesi derneğin TSF tarafından kurulduğunu da gösterebilir, bunu inkar etmiyorum. Ancak şu an ki TSF yönetiminden hiç bir kişinin bu derneğin yönetiminde olmadığını biliyoruz.
Nilüfer ÇINAR ÇORLULU'NUN konumu çok ayrıdır. Kendisi yönetim kurulunda değildir. Bunu bilmezden ve görmezden gelemezsiniz.
Büyük haksızlıktır bu!
Kasım YEKELER'İN eşi anasınıflarında çalışmalar yapan birisidir. Bu özelliğiyle yer aldığını düşünüyorum.
Tüm bunlarla birlikte derneğin faaliyetlerinde ve özellikle ticari gelişmelerinde yasal gelirlerin ve giderlerin de toplumun bilgisine sunulması gereğini asla inkar etmiyorum. Bu konuda özellikle bireylerin haksız mal ve servet edinme olasılıkları şimdiden ortada kaygı konusu olmaktadır.
Bu durum da hukuki bir süreçtir. Elbette bu durumda olanlar hukuk karşısında sorumludurlar. Bedelini de öderler. Ancak şuan böyle bir durum söz konusu mudur ki bu tip haksızca yakıştırmalar yapılmaktadır?
...
Ne benim açımdan, ne de sizin açınızdan karşınızda bir çocuk yoktur elbette!
Bunu nereden çıkarıyorsunuz?
Bu sizin bir çıkarımınız bir yakıştırmanızdır. Ben gerekirse bir çocuğa bile özünden sapmadan açıklamalar yaparım bu satırlarda.
Ama sizi başından beri "asla" çocuk yerine koymadan, bilinçli bir birey olarak görmüş ve bana yönelttiğiniz bir soruyu geç de olsa yine bu sütunlarda cevaplamaya çalışmıştım.
Sizden bir teşekkür bile duymadım.
Bunu da geçtim ama hakkımda ki söylemlerinizi, konuyu çarpıtmaya çalıştığımı söylemenizi asla doğru bulmuyorum. Çarpıttığımı söylemek konunun özünü anlamayıp ret etmek çok basit ve sorunun özünden uzak bir taktik. Bu taktiğe sizden önceki bir çok üye de başvurdu.
Ama ben özellikle de sizin bu yöntemi kullanacağınızı hiç düşünmemiştim. Aklıma da gelmezdi. Beni şaşırtan da bu oldu.
Size verdiğim her bir cevap ya bir belgeye, ya da bu ilgili süreçte bir yaşanmış bir olaya dayanmaktaydı.
Saygılarımla.
[/color]
- MATRANÇ -