08-09-2015, 15:49
(05-09-2015, 22:11)sahmatiste Nickli Kullanıcıdan Alıntı: ...[color=#0000CD]
Türkiye'de satrancın gelişimini engelleyen/yavaşlatan en büyük sorunun sistem eksikliği olduğunu düşünüyorum. Geçmişten günümüze gözlemlediğim, halen devam eden bir sistemsizlik mevcut.
...
Sevgili Kıvanç “sistemsizlik mevcut” dedi.
Acaba adı bu mu olmalıydı?
Ben sorunun başka bir boyutundan bakmak, düşüncelerimi (kimsenin görüşüne karşı çıkmak anlamında değil) açıkça belirtmek istiyorum. Soruna doğru tanı koymak doğru çözüm bulmak adına önemlidir.
Belki “SİSTEMDEKİ SORUNLAR” diyebilirdik.
…
Belli bir sistem var aslında.
Şöyle ki;
TSF da diğer tüm federasyonların oluşumu gibi birbirine bağlı birimlerden ve alanına değişik bölümlerden olmuş bir federasyondur.
Genel bir planlama ile belirli bir sonuca ulaşmak için belli amaca yönelmiş bir bütün değil midir? İçindeki kişiler bir bütünü oluşturuyorsa, bu bütünün bir amacı varsa, bu amaca yönelik birlik halinde çalışma bir sistem değil midir?
Yani başka bir yönetim bu işleyişi değiştirirse yerine başka bir işleyiş sistemi getirirse o zaman sistem değişmiş olur.
Bence sistemdeki sorun ve eksiklikler çok başka…
Acaba bağımsız bir sistem mi oluşmalı?
Sanmıyorum.
Çünkü bir üst MAKRO SİSTEME bağlısınız! Bu üst sistem size bir statü belirlemiştir.
Dışına çıkamıyorsunuz. Çok önemli temel değişiklikleri yapamıyorsunuz. Mesela benim en başından beri dikkatini çektiğim ‘ delege yapısını ’ değiştiremiyor, olması gerektiği gibi düzenleyemiyorsunuz. Gerekçelerini etkinlik kendi alanınızdan alan hukuksal düzenlemeleri yapamıyorsunuz. İlgili kişilerin atamasını yapamıyor, illerdeki bir takım yerel ilişkileri aşamıyorsunuz.
Üst sistemin belirlediği ve değişik bir uygulama sistemine hiçbir zaman hiçbir izin vermediği bir sisteme tabi oluyorsunuz.
Bu makro sistem, “olması gerektiğini düşündüğün sistem senin değil, benim belirlediğim sistemdir” diyor.
Ancak sistemin işleyişi, görev tanımlarının yapılması, görev alanlarına göre uygun görevlilerin atanması, görev paylaşımı ve çalışma koşullarının oluşumu ve düzenlemesi gibi çok önemli konular tartışılabilir.
Yoksa mevcut sitem de;
Hedeflere doğru birbirleriyle etkileşimde olan elemanlar grubu olarak çalışmalar yapılmaktadır.
Aynı zamanda sadece kendi içinde de değil, dış çevre ile ilişkisi olan bu ilişkilerin düzenlendiği geliştirildiği bir süreç de mevcuttur.
Düzenli, planlı, programlı ilerleyişi vardır.
Bu plana göre önceden saptanan programları, hareketlendirecek düzeneği, personel yapılanması da mevcuttur.
Görev bölümü yapılmış, görev alanları da belirlenmiştir.
Standart uygulamalara dayalı prosedürleri de vardır.
Belirli bir işleyişi de mevcuttur, önceki dönemlerden örnek alınarak uygulanan mevzuat modelleri de belirlidir.
MAKRO, MEZO, MİKRO şeklindeki alt ve üst birimlerden oluşmuş sistemleri de vardır.
İç ve dış çevresi vardır, etkileşim içindedir. Bu döngü içinde; girdileri, işleyişi, çıktıları, dengesi, denetimi ve geri bildirimi vardır.
Sistem, kendi içinde alt birimlerinin davranış veya örgütlenmesini de belirleyebilmektedir.
Ancak;
İşleyişinde sistemin işleyiş sürecinden ve kişilerden kaynaklanan aksaklık ve uyumsuzluklar olabilir.
Bu uyumsuzluklar zamanla da krizlere de dönüşmüş olabilir.
Hatalı uygulamalar da elbette olmuş ve sonuçları da yaşanmıştır.
Sadece kendi içinde de değil, dış çevre ile ilişkilerde de beklenenin dışında olumsuzluklar da yaşanmış olabilir.
Hatta görev alanlarında kişilerin çalışma- çalışamama gibi durumlarından da aksama ve tıkanmalar da mevcuttur.
Bir adım daha ilerisi (kendi konumumdan örnek ile), kurum içi görev alanı ile asli mesleği uyuşmayan çalışanların konumundan kaynaklı tempo düşüklüğü olmaktadır.
Bunlar sistemin aksayan yönüdür.
...
Aynı ortamda ofis-büro çalışması esastır. Bunun düzenlemesi yapılmalıdır. Bu düzenlenmedikçe (maddi manevi) çalışmalar insanların yaşamlarında 2. ,3. plana inmektedir.
Geriye kalan iletişim kanalları ile belki çok iş yapılabilir ama gene de ekstra zaman, enerji ve özel yaşamdan çalmaya dayanmaktadır.
MAKRO, MEZO, MİKRO şeklindeki alt ve üst birimlerden oluşmuş sistemleri de vardır.
İç ve dış çevresi vardır. İç ve dış çevre ile etkileşim içindedir. Bu döngü içinde; girdileri, işleyişi, çıktıları, dengesi, denetimi ve geri bildirimi vardır.
Sistem, kendi içinde alt birimlerinin davranış veya örgütlenmesini de belirleyebilmektedir.
...
Bunları genel bir çerçeve çizmek için yazdım.
Buradan geçmiş ile ya da yapılması gereken ile kıyaslamalar da yapılarak tartışmaya başka bir boyut da getirilebilir.
Saygı ve selamlarımla…
[/color]
- MATRANÇ -