Açık turnuvalar

[Sol Kemalist]

İstanbul open da emeği geçenleri tebrik ediyorum. hakem arkadaşlar,turnuva direktörü,il temsilcisi gerçekten harika bir iş yapmışlar.

Malumunuz bir sorun olunca hemen yeni başlık açıp bu sorunu foruma taşıyoruz. Ancak, sorunsuz turnuvalarda bunu yapmıyoruz.

İstanbul Open'ın benim şahit olduğum yada duyduğum herhangi bir sorun olmadan tamamlanmasında emeği geçen herkese ben de teşekkür ediyorum ve hepsini tebrik ediyorum.

---

İnsanların hak ettikleri para ödülünü (zamanında) alamamaları:

a) Herhangi bir sorun olmadan turnuvanın tamamlandığını gösterir.
b) Hırsızlık, yolsuzluk, kötü niyet veya en azından beceriksizliktir.
c) Bana ne, ben para ödülü kazanmadım, benim için turnuva sorunsuz oldu.
d) Benim adım Polyyanna.
e) Para ödülünün turnuva bitiminden sonra ne zaman ödeneceği konusunda yönergede bir kural yoktu. Ne saçmalıyorsun?

Doğru olan ödül kazanan sporcuların ödüllerinin hemen verilmesidir. Bu konu hakkında tartışmaya dahi gerek olmadığını düşünüyorum. Ancak, sabah 8-gece 12 çalışan, 60 yaşında sponsor tarafından kullanılması istenilen o suntaları koştur koştur taşıyan, sporcu biraz rahatsızlandı diye kendi arabasıyla gidip nöbetçi eczane arayıp sporcuya cebinden ilaç alan, perde arkasında birçok şeyle mücadele eden, turnuvanın daha iyi olması için fedakarlıklar yapan insanları hırsızlık, yolsuzluk, faiz yiyicilik gibi şeylerle suçlayınca işin şekli şu başlıkta belirttiğim gibi değişiyor:

Ne güzel! 10-15 gün evvelden turnuva kayıt paralarını peşin peşin al, sponsordan da reklam karşılığı paranı al, hepsini hesabına yatır kullan babam kullan.

Başlığın açılma tarihi ve İstanbul Open'da da aynı uygulamanın yapıldığını düşününce bahsedilen turnuvanın İstanbul Open olduğu anlaşılmakta.

Bu paralar iddia edildiği gibi gerçekten sponsorlardan peşin alınmış olsa ve ödüllerin hiç biri derhal ödenmemiş olsa dahi, paraların 1 ay sonra ödeneceğini farz edersek 34000₺'nin 1 aylık faizi yaklaşık 250 TL civarı eder. Gerçekten de "hepsini hesabına yatır kullan babam kullan"lık bir tutarmış! IMF borç istemese bari

Samimi bir şekilde hakkını hemen almak istediğine inansaydım emin ol haklı olduğun bu konuda ben de destek olurdum ancak, yukarıda alıntı yaptığım satırlarda amacın üzüm yemek olmadığı sonucuna vardım.

---

Evet; biraz abarttım, trafik, yorgunluk ve aç karına sabaha karşı eve gelip gereksiz yere ''hırsızlık, yolsuzluk'' sözcüklerini kullandım, sonra karnımı doyurup bir duş alınca yaptığım hatayı anladım.

Birden, sanki kaçaksarayın, malum zorbasını eleştiriyormuş hissine kapıldım, belki de bilinçalatım 13 yılda öylesine doldu ki böyle volkanlar yapıyorum ara sıra.

Sürç-ü lisan ettim affola; Hırsızlık ve yolsuzluk paraları kolay kolay geri gelmez, turnuva ödülü ise önünde sonunda gelir.

Zaten 2. yorumumda da o 2 sözcüğü kullanmadım. (İlk yorumum silinse sevinirim.)

Sevgili Savunman (Avukat'ın Türkçesi olarak ne kadar doğru bilmem ama hoşuma gidiyor, öztürkçe kullanmak.)
Yine aksayan olayları yazmakta, bildirmekte ve eleştiriye açık olup özeleştiri vermekte yarar var, şişkin ego'nun kimseye yararı yok.

Yani yönetciler de özeleştiri verse ne iyi olur değil mi?

Bağcıyı da, üzümü de ve şarabı da severim.

Mehmet Nusret.