15-09-2015, 23:22
(Son Düzenleme: 15-09-2015, 23:31, Düzenleyen: abdulkadirbener.)
(15-09-2015, 21:40)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Aynı şekilde zevat kelimesi de mizah içermektedir
.......
Sistem eksikliğini gidermek için ne yapalım?Bu çözüm yollarını söylerseniz sonuna kadar dinleriz.
.......
Şurada yazı yazan 5 kişiyiz.5 kişi bir fikir çevresinde birleşip "bu işin doğrusu budur"diyebilirdik.Bunun yerine "beyefendi","zevat","aptal"gibi kelimelerle gerilimi yükselttik.
.......
1.Paragraf;
Zevat "Zat" kelimesinin çoğuludur. "Zevat-ı Muhterem" ya da "Zat-ı Muhteremler" aynı anlamdadır. Zerre kadar mizah ya da alay içermez. Okuduğum kitaplarda hiç mizah niyetiyle kullanımını görmedim. Yazarken mizah zerre kadar aklıma gelmedi. Bunu nereden çıkardıysanız anlamadım.
Bu arada "aptal" kelimesi dilimizdeki en faydalı kelimelerden biri. Yerinde kullanımında bir sıkıntı yok bence. Bir şey/olay/iş hakkında "aptalca" nitelemesinde ben beis görmüyorum.
Mesela ben bir sokağa önce kaldırım yapılmasını sonra su bastıktan sonra sökülüp deşilip yağmur suyu giderlerinin yapılmasını aptalca bulurum. Mesela ben SGK kayıtlarında hatalı olduğu açıkça görünen kayıtların düzeltilmesini istediğinizde "doğru bilgiyi belge getirerek ispatlayın" denilmesini de aptalca bulurum. Mesela ben bir hakimin açıkça yüksek yargı kararlarına aykırı karar alıp sonra da "yargıtay'a gidin" diyebilmesini de aptalca bulurum. Ama belediye başkanına da aptal demem, SGK memuruna da aptal demem, hakime hiç aptal demem (yemez). Belediye başkanına "aptalca uygulamalarınız" diye yazdığım çok olmuştur. SGK memuruna da söyledim "bu ne aptalca bir uygulama" diye. Hakime demedim onların düşünme şekli biraz farklı. Anlatabildiğimi sanıyorum. Bu arada Ankara'daki devasa dinozor heykelini de aptalca buluyorum. Buna hakkım olmalı. Olmamalı mı?
2.Paragraf;
Obama da arayıp çok ısrar etti ama ben aday değilim , yönetime girip çalışmak istemesi muhtemel kişilerden hiç değilim. ([color=#A9A9A9]Ben satranca gerçekten katkı sağlamak için çalışıyorum, usta desteği olmadan zor oluyor ama olsun.[/color])
Bence sistemdeki eksikliği gidermek için ne yapılacağını şu saatten sonra adaylar söylemelidir. Ben aday olmadığıma göre böyle bir görevim yok.
Sizlerin de yok aslında.
Ancak sizin bir planınız varsa paylaşmanızda sakınca yok elbette.
Şu yaklaşımı hiç sevmiyorum;
-"Eleştirmeyin kardeşim, tespitler yapıp durmayın, siz olsanız ne yaparsınız onu söyleyin ya da susun."
Şu yaklaşımı da sevmiyorum;
-"Çözüm önerilerini konuşalım."
Yooo, hiç de değil. Çözüm için öneri getirmek, çözmeye aday olan kişilerin görevidir.
En beğenilen çözüm önerisi oy alıp kazanır (sanırım). Ben beni etkileyen durumun tespitini yaparım. İstiyorsam da öneri getiririm; istemiyorsam buna mecbur değilim. Basit bir örnek vermek istiyorum;
Bir bakanlıkta anormal şekilde israf var ise, israf ayyuka çıkmış ise vatandaş da bunu forumlarda filan tespit ediyorsa vatandaşa "Çözüm önerilerini konuşalım, tespit yapmak çare değil, bunları yazıp durmayın" mı denilir?
Başarıyı istemek ve başarılı ülkelerin bunu nasıl yapabildiğini incelemek ve konuşmak herkesin hakkıdır.
Yukarıda yer alan ikinci paragraftaki önermenize katılmıyorum izninizle.
Ama ille de öneri getir diyorsanız alın size dört öneri:
-"Rusya modelini inceleyip uygun yerlerini uygulayın."
-"Çin modelini inceleyip uygun yerlerini uygulayın."
-"Ermenistan modelini inceleyip uygun yerlerini uygulayın."
-"İsrail modelini inceleyip uygun yerlerini uygulayın."
-"Bu modeller neymiş, nasıl uygulayacağız?" diye sorarsanız eğer;
-"Siz bilmiyor musunuz?"
3.Paragraf;
Gerilim gayet düşük. Sorun yok. Tahriklere aldırmadan büyük meseleleri konuşabiliyoruz ve bu arada yapılan kasti faulleri de görüp konuya gerekli özeni gösteriyoruz bence.
Bu doğrultuda Kıvanç bey'in master planını okumayı da dört gözle bekliyoruz.
(15-09-2015, 22:55)H Mustafa Demir Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ülkemizde bu çocuğu nasıl bir satranççı yapacaksınız? ekonomik beklentiler herşeyin önünde değil mi? bu çocuğun ileride hayatını sadece satranç ile rahatça idame ettirebilmesi, ev araba alması mümkün mü? kaldı ki ailesini nasıl ikna edeceksiniz?
özerk dediğimiz anda devlet desteğinin gittiğini varsayıyoruz, ve sizin de belirttiğiniz gibi iş bankasının desteği ne bilmiyoruz.
MojoJojo sorunuza cevap olması için net tespitlerini paylaşmış durumda.
Son cümlenizle ilgili olarak şunu söylemeliyim; "özerk federasyon, para kaynağı" filan bunlar kendini kutunun içinde gören kişilerin problemleridir. Dışarıyı gördüğünüzde bunların her zaman değiştirilebilecek teferruatlar olduğunu fark edersiniz.
Bir federasyon niye özerkleşmek ister?
Ya da devlet bir federasyonun özerkleşmesini neden kabul eder?
Başarının bununla ne alakası var? Alakası yoksa özerklik meselesinin etrafında niye dönüp dururuz?
Cevap burada. Selamlar.
Abdulkadir Bener