Oyunların telif hakları olmalıdır.

[M.Aşkın TAŞAN]

Sanırım kendi oyunlarımı internetten para ödeyerek izleyeceğim.

Şart değil, TRT 1 de ki futbol maçlarını para ödeyerek mi izliyoruz?
Maçınızı oturup sadece siz izlemeyeceksiniz değil mi?
Belki öğrencileriniz, belki sizin maçınızı merak eden her usta adayı oyuncu...
Belki sonrasında sizinle kısa bir röportaj, fena mı olur?Burada yazdıklarınızı 15 kişi okuyor. Daha fazla kitleye ulaşmış olmaz mısınız?

Sizin yerinize düşünmek ve fikir geliştirmek istemem ama bunun toplumsal boyutu var.
Hemen bazı arkadaşlarımız gene kaleme sarılıp bana saptırma yazıları gönderecekler şimdi.
Ama önce bir düşünsünler değil mi?

Benim söylediğim oyunculara küçük de olsa emekler karşılığı bir gelir temini idi.
Neden karşı çıkılr anlamak mümkün değil?
Tabi yayıncı kuruluş da kendi kazancını alacağı reklamlar ya da sponsorlar veya organizasyondan temin edebilir.
...
Bir turnuva düşünelim.
Mesela ÇUBUK.
Gidip göremedim.
Sn. Kıvanç HAZNEDAROĞLU nun kupasını resimden gördüm. Maçlarının yorumunu kendisinden dinlemek isterim. Sadece ben mi?
Arkasından bir röportaj...
Belki oradaki, kitap standı tanıtılır.
Misafir unvanlı oyuncuların söyleşisi ve panelinden kısa özetler...
Yetkililer ile söyleşiler ve daha fazla kitleye ulaşması...
Sponsorlar ile söyleşiler.
Küçük sporcular için ayrı özendirici ve örnek yayınlar.

Bunun için daha geniş kitleye daha nitelikli ulaşım ve teşvikler.
Çünkü çocuğuyla söyleşi yapılan veliler bir başka onur duyacaklardır.
Sporcuların bu anlamdaki öz güven kazanımını bir düşünün!

Ben olaya sadece getiri açısından baktım, ama bu sadece para değil.
Kültürel, toplumsal, sportif, psikolojik ve ekonomik...

Bakış açılarımız çok farklıdır.
Başlı başına bir projedir.
Mutlak getirileri olan bir proje!!

Galiba sadece ben istiyorum bunu?

Ya da ben önerdiğim için taraftar bulmadı.
Kişi bazında yorumlar geldi.
Fikirsel olarak önerileri ileri götürecek başka kişilerden bir fikir bulamadım.

Diğer dallarda özellikle yerel kanallarda canlı yayınlar var. Taraftarı ve sporcu kitlesi satrancın çok çok altında.
Onlar kendi gelişmelerini bulmuş. İlgili federasyondan da destek görmeden...

Tabi biz bunu yapamayacağız gibi. Çünkü daha fikrin doğma aşamasında üzerine su dökülüyor gibi.
Bu su onu boğmak için mi, yaşatmak için mi zaman gösterecek.

Okyanusu keşfetmek için kıyıyı gözden kaybetmeyi göze almalısınız.
Aksi taktirde atılım, girişim nasıl başlar ki?

Tabi daha önemli konuları da tartışmak gereklidir.

Hani şu Çin deki Güney Doğu Asya lı iş adamının bireysel katkısı geldi aklıma da...

Güzel bir girişimdi.
Bu Çin'e Filipin ve Endonezya'ya özgü mü sanırsınız?

Aklıma bizim ülkemizden de bazı isimler gelmiyor değil hani.

Hayal edemezsek aklımızda bir şey kuramayız.

Hani diyorum, bu işin ekibi kurulsa, belki bir reklam ajansı mı olur bilemem. Başında satranç sevdalısı bir iş adamı ya da sponsor...
Turnuvalarda ekiplerle canlı yayınlar, görüntüler, röportajlar, ustalardan canlı maç yayınları...
Turnuvadan fazla ne var değil mi?
Ulusal ustalar, uluslararası sporcular, festivaller...
Bunlar ne için acaba?

Festival içinde yarışma yapılan kaç spor dalı var ki?

Ne bileyim?
Satranççıların yoktan var ettiği şeyler yok muydu eskiden?

Şimdi ise böyle bir görselliğin ön planda olduğu çağda aklımız neden çalışmaz?

Ben ısrarla göndemde tutmak istiyorum.

Samimi olarak anlayan ve destekleyen çıkana kadar.

Sn. başkan ve başkan adayları ne dersiniz?

Selam ve saygılarımla.