Fiziksel Efor ve Satranç
#21
(27-10-2015, 13:26)Ozgur_Akman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Satranç kendini nişini kaybetti, kültürel-entelektüel biraz da sportif bir alanda bir nişi vardı (bunu geçmişte Gökerman kısmen yazmıştı). Satranç olimpiyata girmeli mi gerçekten mesela, Erşan Gökerman çok iyi bilir, tıpkı bisiklet gibi kendine has, çok sadık bir seyirci kitlesi olsa ve geleneğine çok sadık kalmasıyla "satan" bir oyuna-spora dönüşemez mi? Satrancı yönetenler sürekli satrancı dönüştürerek çözüm arıyor. Belki de hata buradadır. İlla bir şeylere benzeteceksek futbola değil kendi nişi olan böylece çok büyümese de sponsorları her zaman çekecek bir spora benzetelim.

Türkiye'nin de öncülük ettiği aktörler (dünyanın en büyük satranç federasyonu söylemi bunun dışavurumudur) satrancı çoğunlukla bir eğitim aracına dönüştürdü. Bu ticari açıdan akıllıcaydı ve zamanın ruhunu da iyi yakaladığı kesin, zaten şu forumda yazı yazanların çoğu bundan ekmek yiyor, bir kısmı da bu "sektörün müşterisi" konumunda.

Kasparov'un bile okulda satranca bir noktada ilgi göstermesi bu potansiyeli görmesindendir. Lakin bunun kötü tarafı satrancın Feti'nin çok güzel özetlediği gibi "çok daha fazlası olan" taraflarını köreltmesi. Olumlu sonuçları satranç öğreterek (veya yetersizlikten dolayı öğretemeyerek artık neyse) para kazanmayı kolaylaştırması oldu.

Ben bunu çok tepe noktadan yani acımasız kapitalizm mantığından düşünmeye çalıştım. 

Biliyoruz ki artık hayır kurumları bile sponsorlarla ayakta duruyorlar. Bu çok çetrefilli bir konu olduğu için detaya girmeyeceğim ama ilginçtir, belki de dünya üzerinde sponsor kavramını ilk keşfeden ve uygulayan spor satranç olmuştur (Steinitz öncesi ve sonrası dünya şampiyonluğu maçlarını zenginlerin sponse etmesi, 1966 Santa Monica'yı Piatigorsky ailesinin düzenlemesi, Fischer Spassky maçına İngiliz banker Slater'in ek ödül koyması gibi).

Burada benim düşüncem şu: Satrancın mutlaka kalbini çalmadığı bir kitle var. Bunun okul çocukları olarak seçilmesi bir tercih, altyapı ve akıl üzerinden velilere satılması da mantıklı. Buna hiç itirazım yok, senin de dediğin gibi ekonomi yaratıyor.

Ama götürdüklerine bakmak lazım. Zira bu ekonomi fazla trafik içeren, kalıcı değerlere bağlı kalmayan, kaygan zemin ekonomisi. 

Her sene sisteme giren 10,000 çocuk mantıklı, ama sistemin alttan gelen parayla dönmesi tercihidir bu. Bir anlamda kumbara modeli, küçük birikimlerle sisteme destek (İş Bankasının da bu sistemin ana aktörü olması şaşırtıcı tesadüf). 

Benim öngördüğüm model ise tamamen tepeye dönük ve sistemi yukarıdan zenginleştirme üzerine. Yani bütçesi olan, hatta çoğu zaman parayı nereye harcayacağını bilemeyen zengin ticari şirketlere satış. 

Bireysel velilere satıştan bir oturuşta 10,000 öğrenci çarpı 5 birim kazanmak yerine, 3 ciddi sponsorla ve algı pazarlayarak 3 çarpı 500,000'e oynamak.

Satrancın nereden satacağını bulmak ise çok ciddi bir strateji, plan ve propaganda işi. "Satranç çocukları geliştirir, çocuklar için iyidir" postulası bence küçük hacimli ekonomi yarattı. Onlarca antrenör çıkarır ve ekonomisi bundan fazlasını üretemez.

"Satranç zeka ve akla yönelik bir oyundur" önermesi iyi kullanılırsa Intel'den, Apple'a, Microsoft (ve ABD'de bugün çok ciddi düzeye gelen ama Türkiye'nin daha farkına varmadığı Cloud şirketlerine kadar) ciddi sponsor potansiyelleri içeriyor. 

Tabii bunun için vali yerine iş adamı, il müdürü yerine CEO, belediye başkanı yerine toplumca kabul görmüş saygın insanları ziyaret etmek ve kişisel ilişki geliştirmek lazım. Örneğin -sevin veya sevmeyin- Aziz Yıldırım veya Ünal Aysal'la iyi bir kişisel ilişki kurulsa, 10,000 velinin veremeyeceğini 20 dakikada sisteme sokabilir. Ama bu random yapılabilecek bir şey değil. Planlama, saha çalışması ve sabır lazım. Kitleselleşme bundan sonra gelmeli. Ve gelir de. Ama önce tepeden kaynak. 

Konuya dönersek de: 

Satrancın önce spor olduğunu biz satrançseverler olarak kendimize kabul ettirmeliyiz. Satranca "kelebek gazetesinin pazar bulmacası" muamelesi yaparsak sponsor veya kaynak değil, bürokrat havası alırız. 

"Satranç spordur, bilardodan daha saygındır, ancak yüksek düzeyde akıllı insanların yapabileceği bir disiplindir" algısını oturtmak lazım. Ha "yüksek düzeyde akıl" lafının ne kadar doğru olduğunu yine biz içimizde bilelim  Smile onda sıkıntı yok.
Ara


Bu Konudaki Yorumlar
Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 25-10-2015, 16:56
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 25-10-2015, 20:41
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Erşan Gökerman - 25-10-2015, 23:16
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 26-10-2015, 11:16
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ateş Ülker - 26-10-2015, 01:44
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Miyazaki - 26-10-2015, 07:50
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Mojo Jojo - 26-10-2015, 08:56
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Erşan Gökerman - 26-10-2015, 10:48
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Erşan Gökerman - 26-10-2015, 12:12
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 26-10-2015, 13:33
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 26-10-2015, 12:30
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: H Mustafa Demir - 26-10-2015, 15:19
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 26-10-2015, 21:42
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Feti - 26-10-2015, 17:07
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ateş Ülker - 26-10-2015, 17:28
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 27-10-2015, 05:51
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 27-10-2015, 10:45
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Feti - 27-10-2015, 07:38
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 27-10-2015, 12:25
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 27-10-2015, 13:26
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Mojo Jojo - 27-10-2015, 14:15
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 27-10-2015, 15:31
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 28-10-2015, 11:30
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 28-10-2015, 17:35
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 30-10-2015, 22:34
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 28-10-2015, 19:43
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 28-10-2015, 20:48
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Ozgur_Akman - 30-10-2015, 20:21
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 30-10-2015, 21:20
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Feti - 31-10-2015, 10:26
RE: Fiziksel Efor ve Satranç - Yazar: Attorney at Law - 31-10-2015, 11:08



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi