İl turnuvalarında antrenörlerin konumu.
#9
Antrenörlerin, sporcularının ve sporcularının muhtemel rakiplerinin oyunlarını izlemesi gerekli ve bu gereklilikten taviz verilmemesi gereken bir durumdur. Ancak, gerek salonların fiziksel şartları, gerekse o anki diğer şartlara göre gerekli düzenlemeler "antrenörün oyunu izlemesin engellenmeyeceği şekilde" yapılabilir. Örneğin, masanın başından değil de, belli bir şeridin arkasından yada tahtayı net görebiliyorsa tribünden izlettirilebilir. 

 Tabii burada asıl önemli olan antrenörün nitelikleridir. Ülkemizde beş günlük kurslarda 1. kademe antrenör yapılan ve bir kısmı hayatında turnuva oynamayı bırakın, turnuva ortamı dahi görmemiş ve turnuva kurallarından habersiz kişilerin sayısı hiç de az değildir. 

 Bu sebeplerle, bu konunun tüm Türkiye'de ortak bir şekilde çözümlenmesi ve bu çözümün TSF tarafından yapılacak bir mevzuat düzenlemesi ile netleştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim önerim;

- 2. kademe ve üstü antrenörlerin salona girebilmesi ve kuralları ihlal etmediği sürece istediği kadar kalabilmesi,
- 1. kademe antrenörlerin ELO puanına sahip olması yada belli bir UKD barajını aşmış olması
gibi tüm Türkiye'de geçerli olacak kıstaslardır. 

ELO'lu demek, belli bir sayıda ELO'lu sporcuyla oynamış, yeterince turnuva tecrübesi yaşamış demektir. UKD barajı için de 1500-1800 arası bir baraj belirlenebilir. Bu baraj da belirli bir satranç turnuvası kültürü olan kişi anlamına gelecektir. Yoksa "Benim öğrenci saate basmayı unutmuş, onu söyleyip gelicem." diye salona girmek isteyen, turnuva kültürü hakkında bilgi sahibi olmayan antrenörlerle bu iş yürümez.

Ek olarak, TSF mevzuatında net olarak belirtilmesi durumunda bu kriterler hakemlerin insiyatif alarak (Bu antrenör arkadaş bizim okulda çalışıyor, onu ben salona sokayım vb.) değiştiremeyeceği şekilde akreditasyon sistemi ile yapılmalı, turnuvadan önce yada turnuvaya geldiğinde kendisinin bu şartları taşıdığını belgeleyen (TSF lisans ve UKD sistemleri ile FIDE rating sayfası) antrenöre kendi ismini taşıyan bir yaka kartı verilmelidir. Bu yaka kartını başkasına kullandıran antrenörün yaka kartı o turnuvada geri alınmalı, başka bir turnuvada tekrarı halinde belli süre salona girişine izin verilmemelidir.

Hatta bir adım daha ileriye gideyim, turnuva salonlarına antrenör girişi antrenör kimliği ile sağlansın, Çok kısa sürede yapılabilecek bu mevzuat düzenlemesi ile bu kimliklere sahip olmayan antrenörlerin turnuva alanına giremeyeceği düzenlemesi yapılsın ve "Akredite Antrenör Kartı" adını alabilecek bu fotoğraflı kimlikler 5 yada 10 liraya satılsın. (Satılsın dememdeki amaç TSF'nin dikkatini çekmek. Yoksa yıllardır 30 lira için 1. Kademe antrenör belgesi dağıtan TSF bu işin ucunda az da olsa bir gelir görmezse aynı tas, aynı hamam gider bence bu iş.) 2016-2017 sezonuna kadar geçiş dönemi olup, yaklaşık 9-10 ay sonra yeni sezon başlangıcında bu kimlikler olmadan hiç bir antrenör salona alınmasın.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
RE: İl turnuvalarında antrenörlerin konumu. - Yazar: Attorney at Law - 24-11-2015, 16:58



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi