28-12-2015, 09:07
Çok uzun ve karışık bir metin olmuş. Oysa konu basit.
---------------
Turnuvaya kayıt olduğu halde ilk tura gelmeyen veya ara turlardan birinde hakemliğe eşlendirmeye alınmaması yönünde geçerli mazeretini yazılı olarak bildirmeyen kişi hükmen yenik sayılır ve hükmen yenik sayıldığı bu oyunda ulusal kuvvet derecesi (oynamış kabul edilerek) hesaplanır.
Yukarıda belirtilen eylemi işleyen oyuncu ilk eyleminde 6 ay süre ile TC sınırları içinde bir turnuvaya alınmaz.
Aynı eylemin, cezai 6 aylık bu sürenin bitiminden itibaren ilk 12 ay içinde tekrarı halinde, oyuncu bu kere TC sınırları içinde 24 ay süre ile turnuvaya alınmaz. Her eylem tekrarında 24 aylık bu süre uygulanır.
Tura geç kalan oyuncular, saatin durdurulmasından sonraki ilk 1 saat içinde oyun sahasına gelerek durumu hakemliğe bildirirlerse yukarıdaki yaptırım uygulanmaz. Bunun yanısıra tura gelmediği halde 7 gün içinde TSF'na geçerli bir sağlık raporu ve açık bir mücbir sebep bildirenlerin durumu Disiplin Kurulunda ayrıca değerlendirilir.
---------
Bu uygulama Disiplin Kurulu'nun ilk başta çok çalışmasını sağlar ama 1 yıllık istikrarlı duyuru, bilgilendirme ve içtihat sonrasında yeni alışkanlık oturur.
Bu meyanda, ben hep özel sorundan genel probleme gitme taraftarıyım.
Türkiye'de dernekler ve kulüpler -dolayısıyla kulüp oyunculuğu- gelişmemiş durumda. Sorunun asıl nedenlerinden biri bu.
Bir oyuncu bir kulübe bağlı olarak kulüp lisansı ile oynamalı. Adım Ali Velioğlu, Sancak Bosna takımına kayıtlıyım, keyfi olarak turnuva terk ettiğimde kulübüm uyarılır, tekrarı halinde lisansım askıya alınır, kulüp bulamam, her yönden denetlenirim.
Mevcut sistemde derneklerin ve kulüplerin yapması gereken icra ve denetim görevini il temsilcilikleri yapıyor, yani yapıyor derken klavye sürçtü bir tür ortada geziyorlar. Kişilere bağlı suni yapılar, temel görevleri yapamazlar.
---------------
Turnuvaya kayıt olduğu halde ilk tura gelmeyen veya ara turlardan birinde hakemliğe eşlendirmeye alınmaması yönünde geçerli mazeretini yazılı olarak bildirmeyen kişi hükmen yenik sayılır ve hükmen yenik sayıldığı bu oyunda ulusal kuvvet derecesi (oynamış kabul edilerek) hesaplanır.
Yukarıda belirtilen eylemi işleyen oyuncu ilk eyleminde 6 ay süre ile TC sınırları içinde bir turnuvaya alınmaz.
Aynı eylemin, cezai 6 aylık bu sürenin bitiminden itibaren ilk 12 ay içinde tekrarı halinde, oyuncu bu kere TC sınırları içinde 24 ay süre ile turnuvaya alınmaz. Her eylem tekrarında 24 aylık bu süre uygulanır.
Tura geç kalan oyuncular, saatin durdurulmasından sonraki ilk 1 saat içinde oyun sahasına gelerek durumu hakemliğe bildirirlerse yukarıdaki yaptırım uygulanmaz. Bunun yanısıra tura gelmediği halde 7 gün içinde TSF'na geçerli bir sağlık raporu ve açık bir mücbir sebep bildirenlerin durumu Disiplin Kurulunda ayrıca değerlendirilir.
---------
Bu uygulama Disiplin Kurulu'nun ilk başta çok çalışmasını sağlar ama 1 yıllık istikrarlı duyuru, bilgilendirme ve içtihat sonrasında yeni alışkanlık oturur.
Bu meyanda, ben hep özel sorundan genel probleme gitme taraftarıyım.
Türkiye'de dernekler ve kulüpler -dolayısıyla kulüp oyunculuğu- gelişmemiş durumda. Sorunun asıl nedenlerinden biri bu.
Bir oyuncu bir kulübe bağlı olarak kulüp lisansı ile oynamalı. Adım Ali Velioğlu, Sancak Bosna takımına kayıtlıyım, keyfi olarak turnuva terk ettiğimde kulübüm uyarılır, tekrarı halinde lisansım askıya alınır, kulüp bulamam, her yönden denetlenirim.
Mevcut sistemde derneklerin ve kulüplerin yapması gereken icra ve denetim görevini il temsilcilikleri yapıyor, yani yapıyor derken klavye sürçtü bir tür ortada geziyorlar. Kişilere bağlı suni yapılar, temel görevleri yapamazlar.