03-01-2016, 01:02
İki konuyu netleştirmek lazım.
(1)
Kayıt yaptırıp turnuvaya gelmeyen oyuncuya ceza veremezsiniz.
Mevcutta kayıt sistemi online çalışmakta. Islak imza ile başvuru yapılmıyor. O devirler eskide kaldı. Şimdi her şey gibi bu da online.
"Benim adıma sırf gıcıklık olsun diye kasten kayıt yapılırsa ve haberim olmadan gitmemiş olursam ceza alırım!!!" diye her turnuvayı kontrol etmek zorunda mıyım? Değilim.
TC Kimlik numarasını bilmek artık güvenli bir başvuru bilgisi değildir.
Sistem kayıt işlemini güvenli bir onay yöntemi ile teyit almadığına göre burada bir açık var.
O zaman bana kayıt yaptırıp gelmedim diye hiç kimse ceza veremez.
Önce online kayıt işleminin e-imza, mobil-imza, sms onayı, eposta onay linki gibi teknik bir yol ile güvenli hale getirilmesi gerekli.
Ondan sonra kayıt yaptırıp gelmeyen kişiye yaptırım konuşulabilir olacaktır.
Ben, bu koşullar sağlanırsa kayıt yaptırıp gelmeyenin bir yıl ceza almasına bile evet derim.
(2)
Turnuvaya kaydolup, sonra yoklamasını da yaptırıp arada bir tura gelemeyen kişiye de aynı şekilde ceza veremezsiniz. Daha doğrusu vermemelisiniz.
Zira insanlık halidir insan bir tura gelemeyebilir.
Dünyanın bin bir türlü hali var. Örnek yazıp zamanınızı çalmayayım.
Ama inanın tura yetişmek için evden çıkıp, hevesle tura yetişmeye çalışırken yolda başınıza gelen bir şeyler olabilir.
Telefonu da "yasak" diye yanınıza almamış olduğunuz için haber veremeyebilirsiniz.
Yanınızda telefon olsa bile arayacağınız numarayı bilemiyor olabilirsiniz.
Üstelik başınıza gelen engeli daha sonra "gerekçen neydi?" diye soranlara izah edemeyebilirsiniz. İspatlayamayabilirsiniz.
Yani; ara turlardan birine gelmedi diye birine ceza vermek kötü niyetli kişileri cezalandırmak için yapılırken birden bire iyi niyetli kişileri cezalandırmaya başlayabilir.
Önünü sonunu düşünmeden "cezalandıralım" fikirleri ilk okunuşta hevesli satrançseverler için hoş görünse de "suç" ve "ceza" tarifi bakımından noksandır. Acelecidir. Gerekli değildir.
Tüm dünyada "kötü" insanları zapt etmek için uygulanan kurallar, yaptırımlar, verilen cezalar aslında daha fazlasıyla iyi niyetli düzgün insanlara eziyet vermekte değil midir?
Üçyüzbin ya da üçbin satranç oyuncusuna haksız yere ceza vermiş olmak daha kötü değil mi?
Başka bir başlıkta konuşulan konuyla ilgili (telefon konusu) başıma gelen bir küçük olayı buradan aktarmak istiyorum (zira o başlık pis oldu orada yazmayacağım);
İlk turnuvalarımdan birindeydi. Henüz turnuva acemisiyim ve telefon kuralını yeni öğrenmişim.
Tur başlamadan önce salonun ucundaki hakem "telefonları kapatın!" dedi.
Emin olmak için sandalyemin arkasına astığım çantamdaki telefonu çıkarıp baktım "aaa açık" tam kapatma düğmesine bastım ki başhakem "tur başlamıştır" dedi.
Telefon (çok hafifçe) kapanırken çıkardığı sesi çıkardı. Ses çıkan yere parmağımı bastırmıştım, sesi duyulmasın diye. Ama çok hafifte olsa ben duydum.
Siyahla oynuyorum. Henüz rakibim hamle yapmamış. Salonda öyle bir gürültü var ki telefonun sesini rakibim bile zor duydu.
Hakemin biri baş ucumdaymış, avını yakalamış aslan edasıyla kağıdımı çekip aldı.
Rakibim hakeme oynamak istediğini, galibiyet yazmamasını yalvardı adeta. Ki bu esnada etraftakiler de anlamadı ne olduğunu ve neredeyse yirmi otuz kişi hep birden gürültüden rahatsız oldular.
1.Sesten rakibim rahatsız olmadı,
2.Hile yapmaya çalıştığımı hiç kimse iddia edemez bir durumdayım, daha ilk hamle bile yapılmamıştı,
3.Rakibim durumdan şikayetçi değildi hatta oynamak istiyordu,
Ben hiç ses çıkarmadım.
Şikayet de etmedim. O kirlenen başlıkta bir üyenin dediği gibi "yönetmelikleri biz uyguluyoruz, bir durun ya! bir nefes alın, bir sorun, soruşturun!
oyunları ve oyuncuları kontrol edin, onlara bir sorun, itiraz eden var mı diye? itiraz yoksa eğer, devam edebilmek için şansınızı kullanın, [color=#3333ff]Akıl,[/color] [color=#33cc33]mantık [/color][color=#ff3333]ve vicdan[/color] ne güne duruyor?" demedim. O üye böyle yapılırsa hukukun kişiye göre esnetileceğini ve bu tür esnetmelerin devletin temelini bile sarsabileceğini bilmiyor olabilir, hukuk sistemimizde daha yüzlerce çelişkili kural olduğunu bilmiyor olabilir, öğrenir elbet.
Ben kural ne diyorsa ona uyarım arkadaş. Kural kuraldır. Kural ne kadar salak olursa olsun, uygulayan kuralın ruhunu ne kadar anlayamamış olursa olsun yapacak bir şey yoktur. Önemli olan saçma da olsa eksik de olsa o kuralın uygulanmasıdır. Eninde sonunda kuraldaki sakatlık giderilir.
Bu başlıktaki konuyla bağlarsam şunu söylemek isterim;
"Bir olaya bakarak ceza tarif etmeye kalkışmak hasarlı sonuçlar doğurur. O nedenle genel durumu incelemek gerekir. Zamanında telefonları zırt pırt çalan kişiler yüzünden birileri oyundaki konsantrasyonun kaybolduğunu fark edip telefondan çıkan seslerin oyunu kaybettirmesine hükmetti. Doğru da yaptı. Zira artık bu durum yaygın bir sıkıntı olmaya başlamıştı. Sonra telefonlara program yüklenebilir olunca hiç salona alınmamasına hükmedildi. Bu da doğru bir karar. Zira hile yaparak madalya kazanan insanlar ortaya çıktı, belki kimler fide ünvanı kazandı kim bilir? Bu yasak da doğrudur. Şimdi bizler herhangi bir tura gelmeyen kişiye para ve puan cezası vermeyi, hatta belli bir süre satrançtan uzaklaştırmayı tartışıyoruz. Biraz frene basalım arkadaşlar. Adam ya da kadın bir tura gelememişse ya da gelmemişse ne olur? Bunu alışkanlık haline getirenlerin durumunu konuşalım. Bu daha doğru olur kanaatindeyim."
(1)
Kayıt yaptırıp turnuvaya gelmeyen oyuncuya ceza veremezsiniz.
Mevcutta kayıt sistemi online çalışmakta. Islak imza ile başvuru yapılmıyor. O devirler eskide kaldı. Şimdi her şey gibi bu da online.
"Benim adıma sırf gıcıklık olsun diye kasten kayıt yapılırsa ve haberim olmadan gitmemiş olursam ceza alırım!!!" diye her turnuvayı kontrol etmek zorunda mıyım? Değilim.
TC Kimlik numarasını bilmek artık güvenli bir başvuru bilgisi değildir.
Sistem kayıt işlemini güvenli bir onay yöntemi ile teyit almadığına göre burada bir açık var.
O zaman bana kayıt yaptırıp gelmedim diye hiç kimse ceza veremez.
Önce online kayıt işleminin e-imza, mobil-imza, sms onayı, eposta onay linki gibi teknik bir yol ile güvenli hale getirilmesi gerekli.
Ondan sonra kayıt yaptırıp gelmeyen kişiye yaptırım konuşulabilir olacaktır.
Ben, bu koşullar sağlanırsa kayıt yaptırıp gelmeyenin bir yıl ceza almasına bile evet derim.
(2)
Turnuvaya kaydolup, sonra yoklamasını da yaptırıp arada bir tura gelemeyen kişiye de aynı şekilde ceza veremezsiniz. Daha doğrusu vermemelisiniz.
Zira insanlık halidir insan bir tura gelemeyebilir.
Dünyanın bin bir türlü hali var. Örnek yazıp zamanınızı çalmayayım.
Ama inanın tura yetişmek için evden çıkıp, hevesle tura yetişmeye çalışırken yolda başınıza gelen bir şeyler olabilir.
Telefonu da "yasak" diye yanınıza almamış olduğunuz için haber veremeyebilirsiniz.
Yanınızda telefon olsa bile arayacağınız numarayı bilemiyor olabilirsiniz.
Üstelik başınıza gelen engeli daha sonra "gerekçen neydi?" diye soranlara izah edemeyebilirsiniz. İspatlayamayabilirsiniz.
Yani; ara turlardan birine gelmedi diye birine ceza vermek kötü niyetli kişileri cezalandırmak için yapılırken birden bire iyi niyetli kişileri cezalandırmaya başlayabilir.
Önünü sonunu düşünmeden "cezalandıralım" fikirleri ilk okunuşta hevesli satrançseverler için hoş görünse de "suç" ve "ceza" tarifi bakımından noksandır. Acelecidir. Gerekli değildir.
Tüm dünyada "kötü" insanları zapt etmek için uygulanan kurallar, yaptırımlar, verilen cezalar aslında daha fazlasıyla iyi niyetli düzgün insanlara eziyet vermekte değil midir?
Üçyüzbin ya da üçbin satranç oyuncusuna haksız yere ceza vermiş olmak daha kötü değil mi?
Başka bir başlıkta konuşulan konuyla ilgili (telefon konusu) başıma gelen bir küçük olayı buradan aktarmak istiyorum (zira o başlık pis oldu orada yazmayacağım);
İlk turnuvalarımdan birindeydi. Henüz turnuva acemisiyim ve telefon kuralını yeni öğrenmişim.
Tur başlamadan önce salonun ucundaki hakem "telefonları kapatın!" dedi.
Emin olmak için sandalyemin arkasına astığım çantamdaki telefonu çıkarıp baktım "aaa açık" tam kapatma düğmesine bastım ki başhakem "tur başlamıştır" dedi.
Telefon (çok hafifçe) kapanırken çıkardığı sesi çıkardı. Ses çıkan yere parmağımı bastırmıştım, sesi duyulmasın diye. Ama çok hafifte olsa ben duydum.
Siyahla oynuyorum. Henüz rakibim hamle yapmamış. Salonda öyle bir gürültü var ki telefonun sesini rakibim bile zor duydu.
Hakemin biri baş ucumdaymış, avını yakalamış aslan edasıyla kağıdımı çekip aldı.
Rakibim hakeme oynamak istediğini, galibiyet yazmamasını yalvardı adeta. Ki bu esnada etraftakiler de anlamadı ne olduğunu ve neredeyse yirmi otuz kişi hep birden gürültüden rahatsız oldular.
1.Sesten rakibim rahatsız olmadı,
2.Hile yapmaya çalıştığımı hiç kimse iddia edemez bir durumdayım, daha ilk hamle bile yapılmamıştı,
3.Rakibim durumdan şikayetçi değildi hatta oynamak istiyordu,
Ben hiç ses çıkarmadım.
Şikayet de etmedim. O kirlenen başlıkta bir üyenin dediği gibi "yönetmelikleri biz uyguluyoruz, bir durun ya! bir nefes alın, bir sorun, soruşturun!
oyunları ve oyuncuları kontrol edin, onlara bir sorun, itiraz eden var mı diye? itiraz yoksa eğer, devam edebilmek için şansınızı kullanın, [color=#3333ff]Akıl,[/color] [color=#33cc33]mantık [/color][color=#ff3333]ve vicdan[/color] ne güne duruyor?" demedim. O üye böyle yapılırsa hukukun kişiye göre esnetileceğini ve bu tür esnetmelerin devletin temelini bile sarsabileceğini bilmiyor olabilir, hukuk sistemimizde daha yüzlerce çelişkili kural olduğunu bilmiyor olabilir, öğrenir elbet.
Ben kural ne diyorsa ona uyarım arkadaş. Kural kuraldır. Kural ne kadar salak olursa olsun, uygulayan kuralın ruhunu ne kadar anlayamamış olursa olsun yapacak bir şey yoktur. Önemli olan saçma da olsa eksik de olsa o kuralın uygulanmasıdır. Eninde sonunda kuraldaki sakatlık giderilir.
Bu başlıktaki konuyla bağlarsam şunu söylemek isterim;
"Bir olaya bakarak ceza tarif etmeye kalkışmak hasarlı sonuçlar doğurur. O nedenle genel durumu incelemek gerekir. Zamanında telefonları zırt pırt çalan kişiler yüzünden birileri oyundaki konsantrasyonun kaybolduğunu fark edip telefondan çıkan seslerin oyunu kaybettirmesine hükmetti. Doğru da yaptı. Zira artık bu durum yaygın bir sıkıntı olmaya başlamıştı. Sonra telefonlara program yüklenebilir olunca hiç salona alınmamasına hükmedildi. Bu da doğru bir karar. Zira hile yaparak madalya kazanan insanlar ortaya çıktı, belki kimler fide ünvanı kazandı kim bilir? Bu yasak da doğrudur. Şimdi bizler herhangi bir tura gelmeyen kişiye para ve puan cezası vermeyi, hatta belli bir süre satrançtan uzaklaştırmayı tartışıyoruz. Biraz frene basalım arkadaşlar. Adam ya da kadın bir tura gelememişse ya da gelmemişse ne olur? Bunu alışkanlık haline getirenlerin durumunu konuşalım. Bu daha doğru olur kanaatindeyim."
Abdulkadir Bener