13-01-2016, 16:09
(13-01-2016, 12:39)Ozgur_Akman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: ... ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim, dünyanın temposu, bilginin yayılma hızı arttı ve sizin bahsettiğiniz efsanevi büyükustaların yaşadığı dönem, kültür iklimi vs. bugünkünden çok farklı.
... Artık satranca dair artık çok daha fazla bilgi var, ama satrancı seven, merak eden insanlar yetiştirmiyor artık bu yeni hakim satranç ortamı.
Acaba? Bu biraz tavuk yumurta hikayesine benziyor. Dernekler mi yeni dünyayı kucaklayamadı yoksa dernekler tamamen devre dışı bırakıldığı için mi böyle saçma sapan bir dünyayla baş başa kaldık?
Mesela söylemesi ayıptır ben merak ettim geçmişte Bergen'de ve Biel'de (Norveç ve İsviçre) şehir derneklerini ziyaret ettim. Ha keza San Fransisco'dakini de resimlerle hem burada hem blogumda uzun uzun yazdım.
Hepsinde dernekler hala faal. Hepsinde her hafta sonu turnuvalar, çocuk programları, simültaneler, seminerler gırla gidiyor. Türkiye'de herhangi bir il temsilcisinin 20 yılda yapacağı tüm aksiyonları 1 ayda görebilirsiniz, o kadar diyeyim. San Fransisco'da derneğin kirasını şehir belediyesi karşılıyor, dünyanın en kapitalist ülkesinden bahsediyoruz. Ve kira ödemedikleri için turnuva gelirleri ile ve etkinliklerle rahat rahat dönüyorlar.
Şimdi hepimize soru:
İçerisi pırıl pırıl olan, kütüphanesi olan, müdürü Nick de Firmian olan, Yermolinsky'i ve onlarca ustayı bir arada görebileceğiniz, şehrin merkezindeki bir lokasyona gider misiniz, gitmez misiniz? İşte o yüzden 50,000 nüfuslu Biel, bırakın İzmir'i, Buca'dan daha küçük olmasına rağmen dünyanın en ciddi openlarından birine sahip.
Tekrar yazayım "orası medeniyet, burası ortadoğu" muamelesi yapmasın kimse. Dünyada kaç ülke varsa eksi 1 yazın, kalan her yerde satranç "derneklerde" oynanıyor. İşte Hollanda'da 500 dernek var. Bizim il ve ilçe temsilciliklerinden fazla değil gerçi ama yine de hacim bu. Demek ki dünya ölçeğinde bu konunun "evden dışarı çıkmayan yeni nesil" ile çok da alakası yok.
Bu işi çoluk çocuk organizasyonuna döküp suni bir bürokrasi üreterek işi doğal ortamından çıkartanlar büyük suç işliyorlar. O yüzden bu ülkede duayen de yönetici de muhalefet de mafiş.
"Sibop" diye yazı yazan adamı başkan, "elimi tahtaya Atalık'tan fazla soktum" diye hadsizlik yapanı yeni başkan, seçilmeden bir ay önce web sitesi açıp seçim bitince ortadan kaybolanı muhalefet sanıyoruz. Düşünün 1 sene sonra seçim olsa Kuvay Sanlı ve Cengiz Keleş yine umut olarak sahneye çıkacaklar.
Satranç tanrıları da bize böyle işkence çektiriyor sanırım. Ki ben Caissa olsam her gün yıldırımlar gönderirdim valla, az bile.