14-01-2016, 12:48
(14-01-2016, 10:58)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben MEB'deki durumdan bahsetmiyorum. Orası zaten kanayan yara. Benim bahsettiğim TSF'nin bünyesindeki bu tür kişiler. MEB'dekinden değil de TSF'dekinden başlasak? Kendi sistemindeki eksikliği gidermek ve denetime tabi tutmak TSF için zor olmayan bir başlangıç noktası olsa gerek. Tabii zaten istenen bu sistem(sizlik) değilse...
TSF 2005 yılı protokolü ile aslında adı ve kapsamı sadece 'OKULDA SATRANÇ' olması gereken bir işe soyundu.
30 saatte 1. kademe yardımcı antrenörlük belgesi verildi. Bu belge aslında OKUL İÇİ TEMEL SATRANÇ EĞİTİMİ BELGESİ olmalıydı. Çünkü hitap ettiğiniz öğretmen kitlesinin en büyük kesimi hayatında satrançla hiç karşılaşmamış bir kitle idi. Bunu 30 saatte ancak çok sınırlı bir şekilde verebilirsiniz.
Ancak yapılan protokolde öğretmenlere bu eğitimin verilmesi gerekiyordu. Bunu yapacak kurumda TSF idi.
Antrenörlük dediğinizde işin mecrası ve boyutları başkadır. İdeali bu işin içinden gelmektir. Genç ve enerjik kesime bu eğitimi randımanlı olarak verebilirsiniz. Ama tüm öğretmenler dediğinizde iddianızın altında kalırsınız. Hele okul yıllarınızda satranç öğrenmemiş, Eğitim Fakülteleri gibi kurumlarda bu sporun eğitimini vermiyorsanız.
Denetim mekanizmalarını kurabilmeniz için kurumlararası koordinasyon gerekli. Bu süreçte bu durum ne yazık ki sağlıklı olarak işlemedi. İl, ilçe ve okul müdürlükleri gönderilen belge ve vize yazılarını dikkate almadılar. Bunun takibi için ayrı bir düzenleme gereklidir. TSF'NUN denetimi ve yaptırımı için ise sanırım bağlı olduğu kurum GSGM içi düzenleme gerekecektir.
Ülkemizdeki sistem ve şartlar ne yazık ki sonucu belirlemede çok önceliklidir. Bize burada ancak testi kırıldıktan sonra yol göstermek, fikir belirtmek düşüyor.
SELAMLAR.
- MATRANÇ -