05-02-2016, 11:48
(05-02-2016, 10:34)haliltaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: 2. Ilhan Sezer Anı turnuvasına katılmıştım geçenlerde. 1. Tur kaybettim. Satrançcının bahanesi çoktur. 2. Turu oynuyoruz. Rakip biraz sıkışık bir konumda. Bu konumda iken bir taşı tuttu, kaldırdı bir kareye koydu elini bırakmadan taşı geriye eski karesine taşıdı. Insan herkesi kendi gibi düşünüyor. Bekliyorum ki o taşı oynasın. Bir iki dakika sonra başka taşı oynadı. İtiraz ettim. "Ben dokunmadım diğer taşa" demesin mi. Maçı seyreden biri vardı "siz görmediniz mi" dedim. Sanırım diğer oyuncunun arkadaşıydı. Mırın kırın etti "anlık bir şeydi" gibi bir gerekçe öne sürdü. Hakem çağırdım ama yapacak bir şey yok. Üstüne bir de "Yalan mı söylüyorum demez mi" Sanki ben yalan söylüyorum. Bu lafa çok kızdım.
Dün akşam 2016 Türkiye Kupasının Kaydına bakıyordum akşam. Ali Ekber Doğan diye bir oyuncu kameralar çekerken ve rakibi Kıvanç Haznedaroğlu masada değilken Vezirini Tutuyor oynuyor ama elinden bırakmadan bir iki saniye durup geri eski yerine alıyor. İşlem DGT Board üzerinde olduğu için Hamle yayında yapılmış gibi de görünüyor o an. Sonra yayın başka masaya geçiyor ve öğreniyoruzki Ali Ekber Doğan şahını oynamış.
Yorum yapmıyorum. Ama bu kişi ile herhangi bir turnuvada oynamak istemezdim.
2. İlhan Sezer anı turnuvasında sizinle aynı salondaydık sanırım. Maçım devam ettiğinden, olayı görmedim ama hatırladığım kadarıyla "Ben yalan söyleyecek biri değilim" gibi bir cümleyle sesini yükseltmişti rakibiniz. Açıkçası uzaktan komik görünüyordu. Her neyse..
İşte bu davranışlar hep hırstan. Sonuç odaklı olmamızdan. Ve en kötüsü, össaygımızın az olmasından. Utanmıyoruz kendimizden. Sonunda 1 puan yazacak belki ama içimizdeki adalet duygusu bizi rahatsız ediyor olmalı böyle durumlarda.
Umarım kendimize hayran değil ama kendimize saygı duyan, başkaları tarafından da saygıdeğer bulunan bireyler oluruz.