Ben geleneksel taraftayım. Oyunun kodları ile oynamak çok tehlikeli geliyor bana. Birkaç örnek vereyim.
1) Güreşte, oyunu hızlandırmak için süreler daraltıldı bu da oyuncuların riske girmemesine yol açtı.
Zamanla oyunlar bele sarılıp vakit geçirmeye döndü. Güreş çok hızla izleyici kaybetti; sonrasında olimpik sporlardan çıkartıldı ki atletizmden sonra en temel spordur.
2) Voleybolda, çok basit ve annemlerin bile aklında kalan sayı ve set sistemi değişti, oyunu hızlandırmak adına kontrolü çok kolay olmayan bir sayılandırma ve setlendirme sistemine geçildi. Keza oyuncu yerleşimleri ve değişiklikleri ile oynandı. Voleybol seyirci ve popülarite kaybetti.
3) Masa tenisi. Oyunu hızlandırma için 21 sayıdan 11'e inildi ve 2 sayıda bir servis değişimine gidildi. Popülarite düştü mü bilmiyorum ama bence seyir zevki azaldı.
4) Futbol ve Tenis. Oyun süresi ve bölümlenmesi (devreler) neredeyse kurulduğundan beri değişmiyor. Bu basitlik ve kolay anlaşılma yıllardır seyirciyi tutuyor ve arkadan seyirci gelmesini sağlıyor. Futbolu hızlandıracağız diye 50 dakikaya düşürün, seyirci kalmaz.
Burada oyunun ruhuna dikkat etmek lazım. Satrancı diğer tüm sporlardan farklı kılan bir özelliği, oyunun bittikten sonra da yaşaması ve sonraki nesle intikal kabiliyetidir. Bu başka hiçbir sporda yok.
Bu miras kalma özelliğinin sportif (antrenman), akademik (ders) ve sanatsal tarafı var. Lasker Bauer maçı veya Marshall'ın meşhur Vg3 hamlesi ya da eski interzonallardaki kalitenin günümüze miras kalması ise oyunun süresi sayesindedir.
Geçenlerde şirket stratejileri ile ilgili bir kitap okuyordum, micosoft ile ilgili ilginç bir kısma denk geldim. Microsoft pazara ilk girdiğinde daha çok oyun üreten bir yazılım şirketi ve ilk dönemde daha güçlü ticari yazılımcılara karşı adı geçmiyor.
Ancak birçok yazılımcı salt yazılımı zenginleştirmek ve hızlandırmak adına yapıyı öyle bir bozuyor ki tüketici (kafası karıştığından ve alışkanlıklarından vazgeçemediğinden) kısa zamanda bu innovation'ı reddediyor, sonuç çoğunun iflası.
Bence satrancı, bu oyunun kodlarını ve ruhunu bilmeyen marketörlerin önerilerine bırakırsanız sonu gelir. Ki geliyor. Bu oyunun geçmişi ve kuralları kadimdir kurcalamaya gelmez.
Ayrıca bana bıraksalar mühürlü zarflı, ajurneyi geri getirim
o derece.
1) Güreşte, oyunu hızlandırmak için süreler daraltıldı bu da oyuncuların riske girmemesine yol açtı.
Zamanla oyunlar bele sarılıp vakit geçirmeye döndü. Güreş çok hızla izleyici kaybetti; sonrasında olimpik sporlardan çıkartıldı ki atletizmden sonra en temel spordur.
2) Voleybolda, çok basit ve annemlerin bile aklında kalan sayı ve set sistemi değişti, oyunu hızlandırmak adına kontrolü çok kolay olmayan bir sayılandırma ve setlendirme sistemine geçildi. Keza oyuncu yerleşimleri ve değişiklikleri ile oynandı. Voleybol seyirci ve popülarite kaybetti.
3) Masa tenisi. Oyunu hızlandırma için 21 sayıdan 11'e inildi ve 2 sayıda bir servis değişimine gidildi. Popülarite düştü mü bilmiyorum ama bence seyir zevki azaldı.
4) Futbol ve Tenis. Oyun süresi ve bölümlenmesi (devreler) neredeyse kurulduğundan beri değişmiyor. Bu basitlik ve kolay anlaşılma yıllardır seyirciyi tutuyor ve arkadan seyirci gelmesini sağlıyor. Futbolu hızlandıracağız diye 50 dakikaya düşürün, seyirci kalmaz.
Burada oyunun ruhuna dikkat etmek lazım. Satrancı diğer tüm sporlardan farklı kılan bir özelliği, oyunun bittikten sonra da yaşaması ve sonraki nesle intikal kabiliyetidir. Bu başka hiçbir sporda yok.
Bu miras kalma özelliğinin sportif (antrenman), akademik (ders) ve sanatsal tarafı var. Lasker Bauer maçı veya Marshall'ın meşhur Vg3 hamlesi ya da eski interzonallardaki kalitenin günümüze miras kalması ise oyunun süresi sayesindedir.
Geçenlerde şirket stratejileri ile ilgili bir kitap okuyordum, micosoft ile ilgili ilginç bir kısma denk geldim. Microsoft pazara ilk girdiğinde daha çok oyun üreten bir yazılım şirketi ve ilk dönemde daha güçlü ticari yazılımcılara karşı adı geçmiyor.
Ancak birçok yazılımcı salt yazılımı zenginleştirmek ve hızlandırmak adına yapıyı öyle bir bozuyor ki tüketici (kafası karıştığından ve alışkanlıklarından vazgeçemediğinden) kısa zamanda bu innovation'ı reddediyor, sonuç çoğunun iflası.
Bence satrancı, bu oyunun kodlarını ve ruhunu bilmeyen marketörlerin önerilerine bırakırsanız sonu gelir. Ki geliyor. Bu oyunun geçmişi ve kuralları kadimdir kurcalamaya gelmez.
Ayrıca bana bıraksalar mühürlü zarflı, ajurneyi geri getirim
o derece.