Rakamlarla Satranç
#2
9-Yıllar içinde berabere biten oyunların sayısında bir artış olduğu doğru olabilir. Peki oransal olarak bir artış gerçekten de var mıdır?
09-BeraberliklerinYillaraGoreDagilimi.png
Yani belki de kayıt altına alınan oyun sayısı arttığı için beraberlikler daha çok göze batar olmuş olamaz mı? Beraberliklerin oransal dağılımı yıllar içinde nasıl değişmiştir? Bu grafik bize şunu söylüyor: Klasik dönem haricindeki dönemlerde beraberlik oranı 1980’li yıllara kadar yavaş yavaş artarak %10’dan %40’a kadar çıkmıştır. Nitekim Capablanca ve Fisher’i rahatsız eden gelişme bu olmalı. Fakat günümüzde tüm oyunlar içinde sonuçlara bakıldığında beraberlik oranı %40’ın altındadır. Açılı teorisindeki gelişim ve bilgisayar gibi yeni antrenman araçları sayesinde bu oranın da gayet normal karşılanması gerektiğini düşünüyorum. Tüm oyunlarda %40 beraberlik normaldir. Üst seviye oyunlarda %50 beraberlik de gayet normaldir. Bu grafiğe bakarak günümüzde üç puan sistemi uygulanması, sürenin kısıtlanarak beraberliklerin azaltılması benzeri düşüncelerin gerçekçi bir dayanağı olduğunu düşünmüyorum. Oyun sıkıcı filan değildir. Hala heyecanlı ve çekişmeli maçlar mevcuttur. Tek değişen belki oyunların ortalama olarak uzamış olmaları gösterilebilir ki bu da hemen bir değişim arayışına götürmemelidir.

10-Her veri yeni bir tezi daha irdeleme gereği doğurmakta. Şimdiki soru üst seviye oyunlardaki gelişimin tarihsel incelenmesi ile ilgili olacak. Beraberliklerin üst seviye oyunlarda oransal olarak artışında açılış teorisindeki gelişim etkili olmuş olabilir mi?
10-YillaraGorePopulerAcilislarNelerdir.png
Bu soruda beyazların ilk hamlede neyi tercih ettiklerini yıllara göre nasıl bir değişim yaşandığını incelemek istiyoruz. İlk hamle için e4 her zaman baş tacıdır. Bunu görebiliyoruz. Zaman içinde “DİĞER” açılış tercihlerinin azaldığını görmek de mümkün. C4 ve Af3 hamleleriyle başlayan oyunların çoğunluğunun da aslında d4 ile başlayan açılışlara dönüşme potansiyeli dikkate alınınca e4 ve d4’ün beyazların açılış hamleleri olduğunu söyleyebiliriz. Bu ilk hamle bakımından yıllara göre tercihlerin değişimi bize net bir yargıya varma imkanı vermiyor. Buradan tek görünen 1.Dünya savaşı sonrasında d4’ün çok popüler olduğu, uzun yıllar e4’ün popülaritesini yitirdiği; 1970-80’li yıllarda e4’ün tekrar popüler hale geldiği ve günümüzde kapalı ve açık oyunlara götüren ilk hamlelerin neredeyse denk biçimde kullanılmakta olduğudur.

11-Beraberliklerin artması ve oyunların uzamasında siyahların ilk hamle tercihinin ne şekilde etkili olduğunu bulmak istesek, yıllar içinde siyahların ilk hamle tercihlerini nasıl değiştirdiğini görsek ne olur?
11-YillaraGoreSiyahlarinIlkHamleTercihi.png
Sorular şöyle; (1) bazı ilk siyah hamlelerinin zaman içinde üst düzey oyuncular arasında neredeyse tamamen terk edildiği doğru mudur? (2) beraberliklerin artışında ya da oyunların uzamasında bu gelişimin etkisi olabilir mi? Grafiğe göre siyahlar tarih içinde daha sık karar değiştirmiş görünüyor. Şah piyonundan Vezir piyonuna kayma net olarak görülse de siyahların ilk tercihi bize daha farklı şeyler anlatmakta. İlk hamlede e4’e e5 oynamayı sevmiyor ustalar artık. Bu net. İlk hamlede d4’e karşı d5 oynamayı da zaman içinde azaltmış görünüyorlar. Aradıklarını bulamamış gibiler. Hint açılışları hayatımıza girdiği gibi kalmış sanki. Hala Hint açılışlarının gizemli ve geniş dünyasını keşifle meşgul olunduğunu söyleyebilirim. Sicilya da aynı şekilde. Sürekli bir artış var Sicilya tercihinde. Her halükarda Fransız açılışının istikrarlı durumu ayrı bir analizi hak ediyor, Fransız açılışı Pirc açılışı gibi terk edilmemiş, ama kullanım oranı da artmamış zaman içinde. Bunu özel olarak değerlendirmek gerekir. Ama daha da en önemlisini son cümleye saklamak lazım: Nedir bu “DİĞER AÇILIŞLAR”. Neden bu kadar büyük bir orana ulaşmışlar. Bu başlı başına bir incelemeyi hak etmektedir. 1.Sorunun cevabı “evet ustalar siyahlarla oynarken bazı açılışları terk etmişler” 2.sorunun cevabı “Oyunların uzamasında siyahların ilk hamle tercihindeki değişim etki etmiş olabilir mi? Elbette olabilir, hatta muhtemelen öyle. Açılış teorisi siyahların tercihleri bakımından daha değişken, daha dinamik gelişmiş. Bu açıdan değerlendirilince oyunların uzaması da beraberliklerin artması da gayet doğal görünüyor.”

12-Zaman içinde beyazların oynayabileceği agresif bazı açılışların güçlü oyuncular arasında terk edilmiş olduğu doğru mudur? 
12-BeyazlarinIkinciHamleTercihi.png
Agresif oyunlar gerçekten de oransal olarak azalmış mıdır? Bu terk ediş beraberlik sayısını artırmış olabilir mi? Bunu görmek için beyazların ikinci hamle tercihlerinin yıllara göre nasıl değiştiğinin analizi gerekir. Tüm hamleler analiz edilemez elbette ama bu bize fikir verebilir. Grafiğe bakılınca karışık gibi dursa da aslında 11.maddedekinden daha az şey anlatıyor değil bizlere. Şöyle ki; beyazlar usta seviyesinde şah gambitini tamamen terk etmiş görünüyor, bu acı, zira agresif oyunların bir kısmı bununla birlikte kaybolmuş oluyor. Viyana açılışı gibi kapalı bir açılış da benzer şekilde gözden düşmüş bir diğeri olmuş. Bu grafikte de sayısal büyüklük hala “DİĞER AÇILIŞLAR” kısmında. Sanırım analiz yapılırken yaygın açılışların dışında kalanlar için özel bir işlem yapılsa fena olmayacak.

13-Yıllar içinde oyunlarda taş değişiminden kaçınma gibi bir durum var mıdır?
13-YillaraGoreOyunlardaTasAlmaSayilari.png
Usta oyuncular taş değişiminden kaçınarak daha savunmacı ve kapalı tarzda oynadıkları tezi doğru mudur? Grafiğe bakarsak bu doğrudur diyebiliriz. Ama öyle ciddi bir değişim yok. Grafikteki 0.2 her hamlenin 0.2’si anlamına gelir. Yani her beş hamleden biri olarak okunmalıdır. Yüzelli yılda yaklaşık yüzde onluk bir azalmadan bahsedilebilir. Bu da satranç hakkında “sıkıcı oldu”, “artık agresif oyunlar kalmadı”, “herkes beraberlik için oynuyor” gibi yorumların yapılması için yeterli bir azalma olarak kabul edilmemelidir. Taş değişimlerindeki yüzde onluk azalma bize bu hükmü vermek için yeterli olmamalıdır.

14-Matla sonuçlanan oyunların durumu?
14-YillaraGoreMatlaBitenOyunOrani.png
Çok fazla önem arz etmese de ilginç bir sorunun cevabı için oyunların analiz sonucu da en azından ilgiyi hak etmektedir. Şöyle ki; satranç rakibi mat etmek için oynanır, ama çoğu maç matla sonuçlanmadan terk edilmek suretiyle bitirilir. Üst düzey oyuncular arasında matla biten oyun çok nadirdir. Ama orta ve düşük seviyedeki oyunlarda bu çok daha fazladır. Bu grafik şunu arar; yıllar içinde matla sonlanan oyunların oranında bir düşme var mıdır? Esasen bu bize neyi teyit edebilir bunu bilemiyorum. Grafiğe göre 150 yıl içinde matla biten oyunların oranında yüzde altılık bir azalma var. Bunun için yorum yapamıyorum. Zira matla biten bu oyunların neredeyse tamamı ünvansız oyunculara ait ve üstelik eski yıllarda kayıtlı oyun sayısının azlığı bu grafiği okumamızın sakıncalı olabileceğini düşündürtmektedir. O nedenle bu grafik sadece bir bilgi olarak kenarda kalmalı bence.

15-Bu maddede enteresan bir bakış ile çok akla gelmeyecek bir sorunun cevabını arıyoruz: Yıllar içinde küçük rok yapılan oyunların oranında bir değişim yaşanmış mıdır? 
15-YillaraGoreKucukRokOrani.png
Bu bize oyuncuların saldırgan tavır sergileme istekleri konusunda fikir verebilir. Grafiğe göre klasik dönemden sonra küçük rok yapılan oyunların oranında yüzde onluk bir artış var. Bu da oyuncuların genellikle güvenli oynamayı tercih ettiklerini düşündürmektedir. Zira büyük rok hemen hemen her zaman riskli bir oyuna götürür tarafları. Bu grafik bize oyun anlayışındaki değişim konusunda fikir verebilir.

16-Yıllar içinde büyük rok yapılan oyunların oranında bir değişim yaşanmış mıdır. Mesela bir artış söz konusu mudur?
16-YillaraGoreBuyukRokOrani.png
Zira büyük rok yapmak her zaman daha saldırgan bir oyun tercih edilmesi anlamına gelir. Bu durumun yıllara göre değişimi nasıldır? Bu grafik uzun yıllar içinde yüzde ikilik bir değişim dışında oynama olmadığını göstermektedir. Yani eskiden neyse şimdi de aynıdır diyebiliriz. Ama hem küçük rok hem de büyük rok için yapılan analizlerde dikkat çeken husus mavi alanlarla ilgilidir. Mavi alanlar oyunların %95’lik kısmını içeriyor. Buradan şu sonuç çıkıyor ki eskiden hiç rok yapılmayan oyunların sayısı zaman zaman daha fazlaymış gibi görünüyor. Yani rok yapma konusunda bir alışkanlık mevcut değilmiş ya da çok daha azmış diyebiliriz.

17-Genel olarak açılışların yıllar içinde hayatımıza girmesi, gelişimi ve kullanım oranları nasıldır. Hangi açılışlar hangi yıllarda popüler hale gelmiştir hangileri terk edilmiştir?
17-AcilislarinYillaraGoreDagilimi.png
Bu grafik “ADLANDIRILMIŞ” açılışların yıllar içinde ne oranda kullanıldıklarını göstermektedir. Bu grafikte e4’lü açılışlardan d4’lü açılışlara bir kayma olduğunu açıkça görmek mümkün. Bunun yanında Fransız, Sicilya gibi açılışların yıllar içinde çok az değişen oranlarda hep sabit bir kitle tarafından desteklendiklerini de görmek mümkün. Hint açılışlarının yüz yılı aşkın bir süredir hala popülaritesini yitirmediğini görmek de mümkün.

Hala asıl büyük grubu oluşturan o adlandırılmamış olan “DİĞER” açılışların durumu özel dikkati hak etmektedir.


Kapanış:

Bu çalışma, bir iki açıdan sorun olsa da paylaşılmayı hak ettiği düşünülerek buradan paylaşıldı.
Bu çalışma belki de daha ayrıntılı bilgilerle daha doğru bir zamanda ve daha farklı bir mecrada paylaşılmalıydı. Bilmiyorum.

Birinci sorun veri. Sorun kaynakla/kaynağın homojenliğiyle ilgili; kaynak olarak ele alınan oyunların yıllara dağılımı bence %100 sağlıklı sonuç elde edilmesini güçleştiriyor.
Ama zaman içinde değişim konulu soruları cevaplandırmak adına yeterli fikir verdiği için göz ardı edilmemeyi de hak ediyordu.

İkinci sorun adam. Elde edilen verilerin yorumlanmasındaki yetersizlikle ilgili.
Bu verilerin bir büyük usta tarafından yorumlanması gerekir. Bu forumda birkaç yıldır yazıyorum ve her zaman haddimi bildim.
Satrançla ilgilenmeye başladığım günden beri hep "Türkiye'de Satranç nasıl gelişir" sorusuna cevaplar aradım.
Baktığım her yerde, okuduğum her yazıda bu sorunun cevabını aradım.
Satrançta yeni olduğum için işin teknik tarafıyla ilgili bilgilerim elbette ki yeterli değil.
Başka işlerde; sırf Türkiye satrancı gelişsin diye; elimden gelebilecek minicik bir şey bile olsa yapmalıyım diyerek; "USTA" kişilerle ya da "RESMİ" kurumlarla çalışma girişimlerim oldu ama bunun mümkün olmadığını ve bu manzara ile ilerde de asla olamayacağını anladım.
Ama vazgeçmek olmaz.
Bu nedenle kendi cüretimin sınırlarını zorluyorum. Benim yapacağım yorum da ancak bu yazıdakiler kadar olur işte. Hata ve kusur varsa affola.
Abdulkadir Bener
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Rakamlarla Satranç - Yazar: abdulkadirbener - 20-03-2016, 13:16
RE: Rakamlarla Satranç - Yazar: abdulkadirbener - 20-03-2016, 13:16
RE: Rakamlarla Satranç - Yazar: Miyazaki - 20-03-2016, 21:18
RE: Rakamlarla Satranç - Yazar: Oktay ERTAN - 21-03-2016, 21:30
RE: Rakamlarla Satranç - Yazar: abdulkadirbener - 23-03-2016, 21:18
RE: Rakamlarla Satranç - Yazar: Oktay ERTAN - 23-03-2016, 21:58



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi