04-08-2016, 16:21
Defalarca yazdığım halde son günlerde açık turnuvaların 1600 veya 1700 Elo puanı ile ikiye bölündüğünü görüyorum.Açık turnuvayı 1600 üzerinden bölmek,hiç bölmeyip tek grup halinde oynatmakla eşdeğerdir.1600 üzerinde bölmenin tek yararı yerel oyuncuları teşvik etmek olabilir.Ancak dikey gelişmeye katkısı yoktur.Daha gerçekçi bir bölme şekli 2100-1800 ve 1500 olabilir.Bu takdirde A,B ve C grupları düzenlenebilir.Üç grup yapıldığı takdirde A grubunda nisbeten daha çekişmeli oyunlar ortaya çıkacaktır.Bu söylediklerimi herkes biliyor.Ama kimse konuşmak istemiyor.
Dikey gelişmenin(ustalığın)hızlanması için yerli sporcuların daha çok sayıda yabancı sporcu ile karşılaşmasını sağlamak gereklidir.Takımlar liginin bu yönde kayda değer katkısı olmamaktadır.Çünkü lig maçlarında yabancı sporcu yine yabancı sporcu ile karşılaşmaktadır.
Açık turnuvalarda ise turnuva tek grup olduğunda veya 1600 üzerinden bölündüğünde kuvvet farkları çok fazla oyuncular arasında oynanan maçlar turnuvanın kalitesini azaltmaktadır.Bir yabancı büyükusta 9 maçın üçünde Elo puanı çok düşük olan bir sporcu ile karşılaşıyorsa,iki maçta da berabere yapıyorsa onun aramızda bulunmasının sağlayacağı verim son derece düşük olacaktır.Bu söylediğimin çok sayıda olumsuz örneğini yakın geçmişde çok gördük.Bir türlü yenilik yapamadık.Çünkü yerel yöneticiler kendi bildiklerini yapmaktan vazgeçmiyorlar.Federasyon da onlara farklı tavsiyelerde bulunmuyor.Ve bir turnuva düzenleyenin yaptığını diğerleri taklid ediyor.Kısır döngü devam ediyor.Bu defa Süper Ligde UKD si veya ELo puanı 1200 ün altında oyuncular görüyorum.
Süper Ligde takım oynatan kulüp yöneticilerinden biri veya her sene açık turnuva düzenleyen yerel yöneticilerden biri gelsin burada benim söylediklerimin yanlış olduğunu ve kendi tercihlerinin Türk Satrancına sağlayacağı yararların neler olduğunu anlatsın..Aydınlanalım!
Dikey gelişmenin(ustalığın)hızlanması için yerli sporcuların daha çok sayıda yabancı sporcu ile karşılaşmasını sağlamak gereklidir.Takımlar liginin bu yönde kayda değer katkısı olmamaktadır.Çünkü lig maçlarında yabancı sporcu yine yabancı sporcu ile karşılaşmaktadır.
Açık turnuvalarda ise turnuva tek grup olduğunda veya 1600 üzerinden bölündüğünde kuvvet farkları çok fazla oyuncular arasında oynanan maçlar turnuvanın kalitesini azaltmaktadır.Bir yabancı büyükusta 9 maçın üçünde Elo puanı çok düşük olan bir sporcu ile karşılaşıyorsa,iki maçta da berabere yapıyorsa onun aramızda bulunmasının sağlayacağı verim son derece düşük olacaktır.Bu söylediğimin çok sayıda olumsuz örneğini yakın geçmişde çok gördük.Bir türlü yenilik yapamadık.Çünkü yerel yöneticiler kendi bildiklerini yapmaktan vazgeçmiyorlar.Federasyon da onlara farklı tavsiyelerde bulunmuyor.Ve bir turnuva düzenleyenin yaptığını diğerleri taklid ediyor.Kısır döngü devam ediyor.Bu defa Süper Ligde UKD si veya ELo puanı 1200 ün altında oyuncular görüyorum.
Süper Ligde takım oynatan kulüp yöneticilerinden biri veya her sene açık turnuva düzenleyen yerel yöneticilerden biri gelsin burada benim söylediklerimin yanlış olduğunu ve kendi tercihlerinin Türk Satrancına sağlayacağı yararların neler olduğunu anlatsın..Aydınlanalım!
Ateş Ülker