23-08-2016, 11:33
Ateş Bey,
Öncelikle savunduğum şey kuralların uygulanmasıdır.
Bu konuyla ilgili KURALIN MAKUL ÖLÇÜLERDE DEĞİŞTİRİLMESİ gerektiğini burada kaç defa yazdım.
Siz de bunu hatırlayınız.
Sadece bu kural da değil!
Turnuva terkler, kayıt yaptırdığı halde gelmeyenler, telefon ve daha bir çok kural ile ilgili fikirlerim, eleştirilerim bu satırlarda duruyorken benim hala bu düzeni savunmamı (?!) söylemenize anlam veremiyorum.
Üstelik sadece eleştiri ve dikkat çekmek de değil...
Taslak yönetmelikler de hazırlayıp hem toplumun ilgi ve bilgisine sundum, hem de kurumun ilgililerine...
Bu durumda ÖZGÜR SATRANÇ FORUM da taslak yönerge hazırlayıp sunan tek bir üyeyi, DÜZENİ SAVUNMAKLA değerlendirmenin takdiri sizin olsun.
Söylediğim çok açıktı!
Hakemin kendisine takdir ya da yorumlama hakkı vermeyen bir uygulamaya girmesi, terazinin bir kefesini elle bastırmaya benzer.
Kuralın dışında (iyi niyetli de olsa) uygulama yaptığı zaman rakip oyuncu ne diyecek?
Bir defasında terfi yapmak üzere olan bir oyuncunun masasına, oyuncunun kendi isteği dışında VEZİR ve KALE koyan bir hakem gördüm. Bu bal gibi bir İŞGÜZARLIKTIR!
Sporcunun velisi hakemin iyi niyetine bağladı! Çocuk Kaleyi görünce tereddüt geçirdi ve Vezirden vazgeçip KALE(??) çıktı. Oyun anında pat ile bitti.
Hakemin burada iyi niyetli ya da kötü niyetli olduğu önemli değil ki!
Önemi olan hakemin kurallar dışına çıkan işgüzarlığı idi. Sonradan rakip öğrenci ile hakem arasındaki tanışıklık derecesini de öğrendik. Durum facia idi! İsim vermeyeceğim.
Sonuçta kurallar değişmez değildir. Kuralları değiştirecek kişi ve kuruluşlar bellidir.
Hakemlerin kendilerine yorum ve yetki vermediği kurallar vardır.
Ama her kural da böyle acımasız değildir elbette.
Hakem, kendisinin yorumuna dayalı bir yetkilendirme varsa, o durumda yine kurallar çerçevesinde bir karar verir.
Eğer yorum yetkisi vermiyorsa, nasıl iyi niyetli bir yorumlamaya girişebilir ki?
Hakem oyuncuyu gözleme sürecinde şov yapmıyor. Avcılık peşinde de değil!
Sadece kuralı uyguluyor.
Eğer kendi iyi niyetiyle sporcuyu uyarsa idi, bence bu da insani bir durumdu. O anda rakibi bu uyarıya -hakemin uyarı yapmasının kurallar dahilinde olmadığı gerekçesi ile- itiraz etse durum ne olurdu, bilemiyorum.
Siz turnuvalarda itiraz komisyonlarında yer almış bir kişisiniz. Durum size geldiğinde neye göre karar vereceksiniz?
Kurallarda yeri olmayan bir durumu dayanak yapıp, karar verebilir misiniz?
Bu gibi durumlar kuralların yeterli olup olmamasını zaman içinde ortaya koymaktadır.
Kim bilir önümüzde daha ne çok kural, ortaya çıkmamış bu gibi benzer durumlardan dolayı eleştiri alıp, hakemlerin yüzüne patlayacak?
Kurallar ortak akla dayanarak tespit edilip değiştirilebilmelidir.
Bu duruşumu hiç değiştirmedim!
Şu an neyi savunduğumu düşünüyorsunuz?
Öncelikle savunduğum şey kuralların uygulanmasıdır.
Bu konuyla ilgili KURALIN MAKUL ÖLÇÜLERDE DEĞİŞTİRİLMESİ gerektiğini burada kaç defa yazdım.
Siz de bunu hatırlayınız.
Sadece bu kural da değil!
Turnuva terkler, kayıt yaptırdığı halde gelmeyenler, telefon ve daha bir çok kural ile ilgili fikirlerim, eleştirilerim bu satırlarda duruyorken benim hala bu düzeni savunmamı (?!) söylemenize anlam veremiyorum.
Üstelik sadece eleştiri ve dikkat çekmek de değil...
Taslak yönetmelikler de hazırlayıp hem toplumun ilgi ve bilgisine sundum, hem de kurumun ilgililerine...
Bu durumda ÖZGÜR SATRANÇ FORUM da taslak yönerge hazırlayıp sunan tek bir üyeyi, DÜZENİ SAVUNMAKLA değerlendirmenin takdiri sizin olsun.
Söylediğim çok açıktı!
Hakemin kendisine takdir ya da yorumlama hakkı vermeyen bir uygulamaya girmesi, terazinin bir kefesini elle bastırmaya benzer.
Kuralın dışında (iyi niyetli de olsa) uygulama yaptığı zaman rakip oyuncu ne diyecek?
Bir defasında terfi yapmak üzere olan bir oyuncunun masasına, oyuncunun kendi isteği dışında VEZİR ve KALE koyan bir hakem gördüm. Bu bal gibi bir İŞGÜZARLIKTIR!
Sporcunun velisi hakemin iyi niyetine bağladı! Çocuk Kaleyi görünce tereddüt geçirdi ve Vezirden vazgeçip KALE(??) çıktı. Oyun anında pat ile bitti.
Hakemin burada iyi niyetli ya da kötü niyetli olduğu önemli değil ki!
Önemi olan hakemin kurallar dışına çıkan işgüzarlığı idi. Sonradan rakip öğrenci ile hakem arasındaki tanışıklık derecesini de öğrendik. Durum facia idi! İsim vermeyeceğim.
Sonuçta kurallar değişmez değildir. Kuralları değiştirecek kişi ve kuruluşlar bellidir.
Hakemlerin kendilerine yorum ve yetki vermediği kurallar vardır.
Ama her kural da böyle acımasız değildir elbette.
Hakem, kendisinin yorumuna dayalı bir yetkilendirme varsa, o durumda yine kurallar çerçevesinde bir karar verir.
Eğer yorum yetkisi vermiyorsa, nasıl iyi niyetli bir yorumlamaya girişebilir ki?
Hakem oyuncuyu gözleme sürecinde şov yapmıyor. Avcılık peşinde de değil!
Sadece kuralı uyguluyor.
Eğer kendi iyi niyetiyle sporcuyu uyarsa idi, bence bu da insani bir durumdu. O anda rakibi bu uyarıya -hakemin uyarı yapmasının kurallar dahilinde olmadığı gerekçesi ile- itiraz etse durum ne olurdu, bilemiyorum.
Siz turnuvalarda itiraz komisyonlarında yer almış bir kişisiniz. Durum size geldiğinde neye göre karar vereceksiniz?
Kurallarda yeri olmayan bir durumu dayanak yapıp, karar verebilir misiniz?
Bu gibi durumlar kuralların yeterli olup olmamasını zaman içinde ortaya koymaktadır.
Kim bilir önümüzde daha ne çok kural, ortaya çıkmamış bu gibi benzer durumlardan dolayı eleştiri alıp, hakemlerin yüzüne patlayacak?
Kurallar ortak akla dayanarak tespit edilip değiştirilebilmelidir.
Bu duruşumu hiç değiştirmedim!
Şu an neyi savunduğumu düşünüyorsunuz?
- MATRANÇ -