25-08-2016, 08:49
(24-08-2016, 22:19)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Feti bey,Son yorumlarınıza katılıyorum.Akla gelen ihtimalleri sıraladınız!Sporcu tur başlamadan çantasının içinde telefon olduğunu bildirdi.Şu halde bu kendisinin işlediği suçu hafifleten bir nedendir.Yurtdışında şöyle bir olay olduğunu bilen varsa lütfen bildirsin: Sporcunun çantası oyun salonunda duruyor.Tur devam ederken sporcu geldi ve çantayı 3 metre ilerdeki bir masaya taşıdı.Böyle bir durumda hükmen yenilgi almalı mı?Yurtdışında bana göre telefon görünür hale gelmeden vermezler!Bizim örneğimize gelince biraz farklıdır:Sporcu çantayı aldı ve salonun dışına çıktı.Bu örnekde yönergede yazılı veya Teknik toplantıda söylenmiş ise esas itibarıyla hakem kurulunun kararı doğru sayılır.Ancak bizim örneğimizde sporcuyu izleyen hakem "çantayı bırakman gerekir"diyebilirdi.Bu kadar iyilik yapmak kuralları esnetmek değildir!
[color=#1f497d][size=large]Böyle bir şey var mı ki?
Hakem buna karışamaz! Olayın gerçekleşmesi halinde devreye giriyor. Hakemin doğrudan oyuna müdahale edebileceği durumlar çok sınırlıdır. Yoksa ben yanlış mı biliyorum?
[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]O zaman çok farklı durumlarda da hakem iyilik yapmalıdır.
[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large] Mesela:[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Telefon çalınca neden ve neye göre maç bitiyor ki? Hamle almadığını hakem gördüyse neden yenik sayılıp rakip 1 puan alıyor? Belki telefonu çalan oyuncu muhteşem bir kombinezonla maçı alıp derslik bir oyun ortaya koyacak...Bu oyun satranca başlayan bir çok amatöre de ilham kaynağı olabilir, değil mi? Ama kurallara göre kaybeder ve rakibi -1- puan alır. Hakem orada "sizin telefonunuz çaldı ama hamle almadınız, ben gördüm" diyebilir mi? Oysa oyuncu maç yapmak niyetiyle oradadır.Kötü niyeti yok sadece telefonunu yanında unutmuş ya da koyacak bir yer bulamamış. İyilik ya da iyi niyetli yaklaşımsa bu da iyi niyetli yaklaşımdır. Ama ortada bir kural var.[/size][/color]
Aşkın bey ise hakemlerin verdiği kararın doğru olduğunu göstermenin telaşı içine düşüyor.
[color=#1f497d][size=large]Ateş Bey, [/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Anlamakta zorlandığım bir konudur. Konu dışına çıkıyoruz ama söyler misiniz, ben neyin telaşındayım?[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Ben burada özgürce yazıyorum. En az sizin kadar!
[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Benim yazılarım da ta başından denetlenmiyorken...
[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Konu eğer beklenti ise, benim yönetimden bir beklentim hiçbir zaman olmadı. Bir oy hakkım da yok!
Yoksa bazıları gibi maaş falan aldığımı mı zannediyorsunuz?
[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Görevimin bittiğini hissettiğim andan itibaren söylediğim gibi yerimi gençlere devrettim. Geçmişte de böyle oldu. Gerçi bu sefer ki durumum biraz daha sağlık temellidir. Stres, boğuştuğum hastalığın bir numaralı tetikleyicisidir. Ne kurulları ne yönetimi hiç bir zaman düşünmedim ve düşünmüyorum. Bunu çok daha iyi yapabilecek satranççı gençler var. Bunu biliyorum.
[/size][/color]
[color=#1f497d][size=large]Sahi bunu sormak zorundayım! Ben neyin telaşındayım?[/size][/color]
- MATRANÇ -