13-02-2018, 09:38
Vatandaş uzun süre kuyrukta bekledikten sonra nihayet sırası gelir. Evraklarını memura verir. Devlet memurunun evrakları inceledikten sonra vatandaşa ödeme emri kağıdını vermesi ve vatandaşın da bunu vezneye götürüp ödeme yaparak işlemin tamamlanması için makbuzu memura geri getirmesi gerekmektedir.
Fakat memur çayını içmekte ve telefonla özel görüşme yapmaktadır. Mesai saati de bitmek üzeredir.
Vatandaş sabırsızlanır ve “Memur bey, rica etsem benim evrakları hızlandırabilir misiniz ?” der.
Devlet memuru hiddetle bakar ve “Bana rica ederek emredemezsin, bana arz etmen lazım.”
Vatandaş anlamaz, “Rica ederim beyefendi, haddime mi, size emretmek.”
“Bak şu hadsize hala bana rica ediyor. Ne anlamaz adamsın sen, bana arz edeceksin, arz.”
Vatandaş yine anlamaz ama “Arz ederim memur bey.” der.
Devlet memuru, “Ha şöylee yola gel böyle” der. Devam eder.
Kabul ediyorum. Oyun başladıktan sonra hakemin verdiği karar hükmen yenilgi kararı değildir. Hakem kararıyla yenilgidir.
Fakat memur çayını içmekte ve telefonla özel görüşme yapmaktadır. Mesai saati de bitmek üzeredir.
Vatandaş sabırsızlanır ve “Memur bey, rica etsem benim evrakları hızlandırabilir misiniz ?” der.
Devlet memuru hiddetle bakar ve “Bana rica ederek emredemezsin, bana arz etmen lazım.”
Vatandaş anlamaz, “Rica ederim beyefendi, haddime mi, size emretmek.”
“Bak şu hadsize hala bana rica ediyor. Ne anlamaz adamsın sen, bana arz edeceksin, arz.”
Vatandaş yine anlamaz ama “Arz ederim memur bey.” der.
Devlet memuru, “Ha şöylee yola gel böyle” der. Devam eder.
Kabul ediyorum. Oyun başladıktan sonra hakemin verdiği karar hükmen yenilgi kararı değildir. Hakem kararıyla yenilgidir.