09-09-2018, 08:15
Hiçbir zaman organizatörün yerinde olamayacağım için böyle yorumluyorum :
1-Çeşme’deki ilk sıraların daha yüksek ELO lu oldukları zımnen kabul edilmiş Son iki sene kavramı genişletilirse Ordu’nun en yüksek ortalamalı turnuva olmadığı itiraf edilmiş.
2-Ordu turnuvasının yönergesinde yer alan işlevsiz 9.1.2 ve yanlış itiraz kurulu maddeleri dünyadaki kalburüstü turnuvaların hiç birisinde yoktur. Bu maddelerin yönergelerde olması satrancın ruhuna aykırıdır.
3-Yerlilere yabancılara verilen ödüllerin benzerlerinin verileceği yönergede ilan edilse idi belki de 7 yerli yerine 17 yerli üst düzey ve norm kovalayan satranççı katılabilirdi. 1. olan yabancıya verilen para ödülünün veya paraya eşdeğer başka ödüllerin verilemeyeceği herhangi bir mevzuatta yazmakta mıdır ? Ordu’ya onca performansı düşük yabancı GM katılmasına rağmen bizim FM lerin ve IM lerin neden norm alabilmek için turnuvaya katılmadıkları cevaplanması zor bir soru olsa gerek. Yoksa çok mu kolay ?!
4-A kategorisinin 1.si Gürcü 2.si Azeridir. B kategorisinin 1.si Gürcü, 14 yaşaltının 1.si ve 2.si Gürcü, 10 yaşaltının 1.si Gürcü, 8 yaşaltının 2.si Gürcüdür. Daha ne hegemonyasızlaştırmaktan bahsedilmekte ? Azeri ve Gürcülerin hegemonyası etkin bir şekilde devam etmektedir.
5-Çokluk değil kalite önemlidir.2400 lük 20 eskimiş oyuncu yerine 2700 lük 2 aktif oyuncu getirilmesi Türk satranççılar için daha faydalıdır. Turnuvaya 40 tane ünvanlı oyuncu getirildiğinden bahsedilmekte. Ancak bunların çoğunun zihin yapısı gerilemeye başlamış. Bunlardan Türkiye Satrancı için ne beklenir ki ?!
6-Bir grup insanın inancına göre başkasının hakkını onun omuzuna basarak, adeta gasp ederek almak doğru bir uygulama olabilir. Kapitalizm böyle bir inanç sistemidir. Kapitalizm “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.” der. Bu sözü söyleyen belirli kurallar ve belirli denetimlerle sözünün uygulanmasını ve geçerli olmasını istemiş olabilir. Ancak günümüzde kural dışı ve denetimsiz uygulamalar giderek artmaktadır. Benim inanç sistemimde ise insana insan olduğu için saygı duymak ve onun hakkını sonuna kadar korumak vardır.
Laws of Chess her milletin inançlarına uygun olabilecek birbirinden farklı kuralları ortaya koymuştur. Organizatör kendi inanç sistemine hangisi uygunsa o kuralı yönergesine koyar.
Kuparadze 10 hamlelik oyununda anlaşmalı berabere kalmak istemeyip cesurca oynasaydı belki yenecek, belki de yenilecekti ve birinci olamayacaktı. Sıralama değişeceğinden başkası birinci olup Kuparadze’nin aldığı ödülü o alacaktı. Kuparadze’nin satranç oynamadan, başkasının hakkını gasp edecek şekilde anlaşmalı berabere yapması benim sözlüğümde şike olarak yazmaktadır.
Cesurca satranç oynayıp yenilmiş olsaydı Kuparadze benim gözümde korkak olmayacak ve saygınlığını yitirmeyecekti.
7-Notasyon kuralının çiğnendiğine dair iddiaya hiç değinilmemiş ve cevap verilmemiş. İddia doğru olduğundan mı, böyle bir olayın vuku bulduğuna dair haberdar olunmadığından mı ? En azından konu hakkında ilgililerden bilgi edinilerek cevap verilmesi zor olmasa gerekti. İletişimi yüksek olması gereken bir organizatör bunu başarabilirdi.
8-Hep Gürcülerin kazandığı tespitim kabul edilmiş. Bu tespiti yapmanın ırkçılıkla bir ilgisi olduğunu söylemek art niyetli olarak öküzün altında buzağı aramaktır ve iyi niyetli olarak ırkçılığın ne olduğunu bilmemektir. Bu da çok vahim bir durumdur. Sözüm meclisten dışarı ; ırkçılığın ne olduğunu bilmeyen ırkçılıkla ilgili söz ve davranışlarda bulunursa, Allah muhafaza, kodesi boylaması işten bile değildir.
9-Otel kapasitesinin yetersizliği kabul edilmiş. Yönergede kapasitenin 600 olduğu belirtilmesine rağmen 456 kişi katılmış. Organizatörün bildirdiğine göre, otel kapasitesinin yetersizliğinden dolayı çok sayıda sporcunun katılım müracaatı organizasyon tarafından kabul edilmemiş. Birçok turnuva organizasyonu gel, ne olursan ol gel, yeterki katılım sayımız artsın derken Ordu organizasyonunda birçok satranççı, istemelerine rağmen, kapının dışında kalarak oyun salonuna girememişler. Bu da organizasyona verilecek eksi bir nottur.
10-Halil Nejat Özmen Bey ile geçmişte küçük bir atışmamız olmuştu. Kol kırılır yen içinde kalır diyerek benim açımdan tatlıya bağlamıştım. Neticede ikimiz de satranç sporcusuyduk. Ama sizin gibilerin satranç sporcularına karşı sözlerini tatlıya bağlayacak bir çözüm yolu bulamamaktayım.
1-Çeşme’deki ilk sıraların daha yüksek ELO lu oldukları zımnen kabul edilmiş Son iki sene kavramı genişletilirse Ordu’nun en yüksek ortalamalı turnuva olmadığı itiraf edilmiş.
2-Ordu turnuvasının yönergesinde yer alan işlevsiz 9.1.2 ve yanlış itiraz kurulu maddeleri dünyadaki kalburüstü turnuvaların hiç birisinde yoktur. Bu maddelerin yönergelerde olması satrancın ruhuna aykırıdır.
3-Yerlilere yabancılara verilen ödüllerin benzerlerinin verileceği yönergede ilan edilse idi belki de 7 yerli yerine 17 yerli üst düzey ve norm kovalayan satranççı katılabilirdi. 1. olan yabancıya verilen para ödülünün veya paraya eşdeğer başka ödüllerin verilemeyeceği herhangi bir mevzuatta yazmakta mıdır ? Ordu’ya onca performansı düşük yabancı GM katılmasına rağmen bizim FM lerin ve IM lerin neden norm alabilmek için turnuvaya katılmadıkları cevaplanması zor bir soru olsa gerek. Yoksa çok mu kolay ?!
4-A kategorisinin 1.si Gürcü 2.si Azeridir. B kategorisinin 1.si Gürcü, 14 yaşaltının 1.si ve 2.si Gürcü, 10 yaşaltının 1.si Gürcü, 8 yaşaltının 2.si Gürcüdür. Daha ne hegemonyasızlaştırmaktan bahsedilmekte ? Azeri ve Gürcülerin hegemonyası etkin bir şekilde devam etmektedir.
5-Çokluk değil kalite önemlidir.2400 lük 20 eskimiş oyuncu yerine 2700 lük 2 aktif oyuncu getirilmesi Türk satranççılar için daha faydalıdır. Turnuvaya 40 tane ünvanlı oyuncu getirildiğinden bahsedilmekte. Ancak bunların çoğunun zihin yapısı gerilemeye başlamış. Bunlardan Türkiye Satrancı için ne beklenir ki ?!
6-Bir grup insanın inancına göre başkasının hakkını onun omuzuna basarak, adeta gasp ederek almak doğru bir uygulama olabilir. Kapitalizm böyle bir inanç sistemidir. Kapitalizm “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.” der. Bu sözü söyleyen belirli kurallar ve belirli denetimlerle sözünün uygulanmasını ve geçerli olmasını istemiş olabilir. Ancak günümüzde kural dışı ve denetimsiz uygulamalar giderek artmaktadır. Benim inanç sistemimde ise insana insan olduğu için saygı duymak ve onun hakkını sonuna kadar korumak vardır.
Laws of Chess her milletin inançlarına uygun olabilecek birbirinden farklı kuralları ortaya koymuştur. Organizatör kendi inanç sistemine hangisi uygunsa o kuralı yönergesine koyar.
Kuparadze 10 hamlelik oyununda anlaşmalı berabere kalmak istemeyip cesurca oynasaydı belki yenecek, belki de yenilecekti ve birinci olamayacaktı. Sıralama değişeceğinden başkası birinci olup Kuparadze’nin aldığı ödülü o alacaktı. Kuparadze’nin satranç oynamadan, başkasının hakkını gasp edecek şekilde anlaşmalı berabere yapması benim sözlüğümde şike olarak yazmaktadır.
Cesurca satranç oynayıp yenilmiş olsaydı Kuparadze benim gözümde korkak olmayacak ve saygınlığını yitirmeyecekti.
7-Notasyon kuralının çiğnendiğine dair iddiaya hiç değinilmemiş ve cevap verilmemiş. İddia doğru olduğundan mı, böyle bir olayın vuku bulduğuna dair haberdar olunmadığından mı ? En azından konu hakkında ilgililerden bilgi edinilerek cevap verilmesi zor olmasa gerekti. İletişimi yüksek olması gereken bir organizatör bunu başarabilirdi.
8-Hep Gürcülerin kazandığı tespitim kabul edilmiş. Bu tespiti yapmanın ırkçılıkla bir ilgisi olduğunu söylemek art niyetli olarak öküzün altında buzağı aramaktır ve iyi niyetli olarak ırkçılığın ne olduğunu bilmemektir. Bu da çok vahim bir durumdur. Sözüm meclisten dışarı ; ırkçılığın ne olduğunu bilmeyen ırkçılıkla ilgili söz ve davranışlarda bulunursa, Allah muhafaza, kodesi boylaması işten bile değildir.
9-Otel kapasitesinin yetersizliği kabul edilmiş. Yönergede kapasitenin 600 olduğu belirtilmesine rağmen 456 kişi katılmış. Organizatörün bildirdiğine göre, otel kapasitesinin yetersizliğinden dolayı çok sayıda sporcunun katılım müracaatı organizasyon tarafından kabul edilmemiş. Birçok turnuva organizasyonu gel, ne olursan ol gel, yeterki katılım sayımız artsın derken Ordu organizasyonunda birçok satranççı, istemelerine rağmen, kapının dışında kalarak oyun salonuna girememişler. Bu da organizasyona verilecek eksi bir nottur.
10-Halil Nejat Özmen Bey ile geçmişte küçük bir atışmamız olmuştu. Kol kırılır yen içinde kalır diyerek benim açımdan tatlıya bağlamıştım. Neticede ikimiz de satranç sporcusuyduk. Ama sizin gibilerin satranç sporcularına karşı sözlerini tatlıya bağlayacak bir çözüm yolu bulamamaktayım.