27-03-2019, 19:52
Yarışmanın sahibi Okul Sporları Federasyonu (OSF) dur denilmiş.
Ben de OSF bu yarışmalarda sadece kağıt üzerinde var demiyordum.
Dikkat edildiyse yazılarımın başından beri TSF yi iki kere andım. Birisi bir yönerge vesilesiyle nötr düşünceyle, birisi de Türkiye Kupası kapsamlı cümlede olumsuz düşünceyle. Açtığım konuyla ilgili olarak TSF yi hiç anmadım.
Ama şimdi anacağım.
Yarışmanın sahibi OSF ise satranççıların sahibi TSF olmalıdır.
Okul Sporları yarışmalarında hakem TSF den, malzemeler TSF den, sporcular TSF den, yönergenin ortağı TSF. TSF bu işin ne kadar dışındadır ? Dışında değil, TSF bu işin tam merkezindedir.
Merkezin yarısı OSF ise diğer yarısı TSF dir. Ama ben burada merkezkaç kuvvetlerin oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Her iki kurum da olumsuzluklar karşısında merkezden uzaklaşmanın çarelerini ararlar. Ama nafile. Ne kadar da uğraşsalar merkezden kaçamazlar.
İstanbul.
Türkiye’nin göz bebeği.
Her renkten, her cinsten, her ırktan, her dilden, her dinden, her düşünceden insanların olduğu büyük şehir, güzel şehir.
Bugün satranç adına bu şehrin hakkını gasp etmekteler, satranç bilmeyenler, güç bende diyenler.
Satrancı ve satranççıları yönetme iddiasında olanlar güya yönetimi altındakileri insan olarak değil de duygusuz, düşüncesiz, cansız bir eşya olarak görmekteler. Bugünkü haksızlığa yol veren ataerkil zihniyet, bugün güç sizde. Ya yarın ?! Yarın satranççılar sizi andıklarında mideleri bulanmışçasına yüzlerini buruşturacaklar.
Ve özellikle Genç Kızlar’ımıza yapılan haksızlık. Bu haksızlık ataerkil zihniyetin karşı cinse nasıl saygısızca ve değer vermezcesine baktığının göstergesidir. Bu ataerkil zihniyet zaten hep öyleydi. Bugün yaptığı haksızlık farklı bir uygulama değildir.
Ben yine de anaerkil zihniyetten umudumu kesmedim. Anaerkil zihniyettin merkezden kaçarken kaçamayıp geri dönmesini ve bu olay için karşı bir ses, bir sada çıkarmasını bekliyorum. Çünkü yarışmanın sahibi OSF ise satranççıların sahibi TSF dir.
Çağrım tüm organizatörlere.
Tüm yönergelerde organizasyon hanesinde GHSİM & TSF İstanbul İl Temsilciliğinin adı geçmektedir.
Yönergelere göre satranççıların her türlü haklarından bu organizatörler sorumludur.
Bu organizatörler bu haksızlık karşısında süt dökmüş kedi gibi duramazlar. Bu organizatörler gerekli yönerge düzeltmelerini, revizyonlarını yaparak İstanbul’un ve diğer illerin haklarını vakit geçirmeden iade etmelidirler.
Ben de OSF bu yarışmalarda sadece kağıt üzerinde var demiyordum.
Dikkat edildiyse yazılarımın başından beri TSF yi iki kere andım. Birisi bir yönerge vesilesiyle nötr düşünceyle, birisi de Türkiye Kupası kapsamlı cümlede olumsuz düşünceyle. Açtığım konuyla ilgili olarak TSF yi hiç anmadım.
Ama şimdi anacağım.
Yarışmanın sahibi OSF ise satranççıların sahibi TSF olmalıdır.
Okul Sporları yarışmalarında hakem TSF den, malzemeler TSF den, sporcular TSF den, yönergenin ortağı TSF. TSF bu işin ne kadar dışındadır ? Dışında değil, TSF bu işin tam merkezindedir.
Merkezin yarısı OSF ise diğer yarısı TSF dir. Ama ben burada merkezkaç kuvvetlerin oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Her iki kurum da olumsuzluklar karşısında merkezden uzaklaşmanın çarelerini ararlar. Ama nafile. Ne kadar da uğraşsalar merkezden kaçamazlar.
İstanbul.
Türkiye’nin göz bebeği.
Her renkten, her cinsten, her ırktan, her dilden, her dinden, her düşünceden insanların olduğu büyük şehir, güzel şehir.
Bugün satranç adına bu şehrin hakkını gasp etmekteler, satranç bilmeyenler, güç bende diyenler.
Satrancı ve satranççıları yönetme iddiasında olanlar güya yönetimi altındakileri insan olarak değil de duygusuz, düşüncesiz, cansız bir eşya olarak görmekteler. Bugünkü haksızlığa yol veren ataerkil zihniyet, bugün güç sizde. Ya yarın ?! Yarın satranççılar sizi andıklarında mideleri bulanmışçasına yüzlerini buruşturacaklar.
Ve özellikle Genç Kızlar’ımıza yapılan haksızlık. Bu haksızlık ataerkil zihniyetin karşı cinse nasıl saygısızca ve değer vermezcesine baktığının göstergesidir. Bu ataerkil zihniyet zaten hep öyleydi. Bugün yaptığı haksızlık farklı bir uygulama değildir.
Ben yine de anaerkil zihniyetten umudumu kesmedim. Anaerkil zihniyettin merkezden kaçarken kaçamayıp geri dönmesini ve bu olay için karşı bir ses, bir sada çıkarmasını bekliyorum. Çünkü yarışmanın sahibi OSF ise satranççıların sahibi TSF dir.
Çağrım tüm organizatörlere.
Tüm yönergelerde organizasyon hanesinde GHSİM & TSF İstanbul İl Temsilciliğinin adı geçmektedir.
Yönergelere göre satranççıların her türlü haklarından bu organizatörler sorumludur.
Bu organizatörler bu haksızlık karşısında süt dökmüş kedi gibi duramazlar. Bu organizatörler gerekli yönerge düzeltmelerini, revizyonlarını yaparak İstanbul’un ve diğer illerin haklarını vakit geçirmeden iade etmelidirler.