10-11-2008, 11:02
Değerli Dostlarım,
Uzun süre seçimde taraf olmadım. Her iki tarafıda çok yakinen tanıdığım için beni huzursuz eden yönler bulunmakta idi. Tam zamanı ekibinin Yönetim Kurulu listesi'nde bulunmaması gereken isimlerin çıkartılmış olması, çok değer verdiğim kişilerin yer alması Veli Ozan Çakır hakkında tereddütlerim bulunmasına rağmen bu ekibin desteklenmesi gerektiği yönünde asgari müşterekte görüş birliğine vararak seçime bir kaç gün kala bunu açıkladım.
Öncelikle Veli Ozan Çakır hakkında neden tereddüt duyduğumu ve seçimi kazanamayacağını hem Menderes Çoban 'a hem de İbrahim Etem Ay'a aktardım. Bu realite neydi?
1. Olimpiyatlar esnasında Mehmet Atalay ile Kadir Topbaş'ın arası basından da izlediğiniz gibi oldukça açıktı ve ortaya çıkan bu durumun seçimlerde etkili olacağı besbelli idi. GSGM oyları Ankara ne derse o olur gerçeğini göz önüne almak gerekmekteydi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu nedenle Ankara üzerinde bırakın olumlu etki yaratmasını tam tersi etki yaratması bile söz konusu idi. Bunu tam zamanı ekibine iletmiş olmama rağmen dinletemedim, ikna edemedim. Kaldı ki Veli Ozan Çakır'ın İBB 'de bile ne derece etkin olduğu tartışılır. Yeni gelen Spor A.Ş Genel Müdürü bu kurum içinde henüz tüm ağırlığını koyduğunu söylemek için daha çok erken olduğunu düşünüyorum. Spor A.Ş kendi içinde 3 e 4 e bölük durumda.
2. Uluslararası İstanbul Festivali esnasında asla yaşanmaması gereken Türban'ın serbest bırakılmasına yönelik "ikna odaları" kurulma meselesine karşı koyamayan Veli Ozan Çakır'ın bu yönde ideolojisi olup olmadığı beni o kadar ilgilendirmiyor, etkisiz kalması yetersiz yönetici olduğunu göstermeye yetiyor ve artıyor bile. Burada göstermesi gereken irade ne onun tarafından ne de Cem Pekün tarafından gösterilmemiştir.
3. Veli Ozan Çakır yıllardır TSF Eğitim Kurulu üyesi olmasına rağmen bizlere TSF Başkanı ve diğer kişiler hakkında olumsuz dedikodu yaparken, onlara da bizler hakkında dedikodumuzu üreterek ikili oynuyordu. Bu da benim o kişi hakkında olumsuz düşünceler beslememe neden oluyor, güvensizlik oluşturuyordu.
4. Veli Ozan Çakır bu seçimde kaybedeceğini bilerek girdi. Onun için belki de aday olarak isminin geçmesi bile yeterli idi. Çünkü önünde bir Cem Pekün örneği vardı. ANY bu kişiyi yanında tutabilmek ve susturmak için senyörler takımı ile yurt dışı turnuvalara gönderdi, İstanbul Festivalinde Turnuva direktörü İsmet Arvit'in yerine geçirerek çok küçük de olsa ekonomik yararlanmasını sağladı. Demekki ANY seçimden sonra Veli Ozan ile de belli asgari müşreklerde daha fazla pazarlık payı ile onunla çalışma imkanı bulabilirdi. Yani fazla kaybedeceği bir şey yoktu. O Cengiz Keleş ve diğer arkadaşlarını kişisel kanaatime göre İBBdeki görevini ön plana abartılı biçimde çıkartarak ikna etti ve kendisini olduğundan daha fazla değerli göstermeyi başardı. Böyle bir etkili kişi olmadığını söyledim bana yutturamazdı. Kurumu da bu kişiyide çok yakından tanıyordum.
5. Genel Kurul da iki tarafta konuştu, kendilerini ve projelerini anlattı. ANY kendisine,yaptıklarına ve yapacaklarına olan inancı ile son derece etkili hitabet ortaya koyarken, salonda bulunan karasızları etkileyecek olan bu andan Veli Ozan'ın pısırık ve inançsız konuşması olayı bitirdi. Bir ekip tarafından hazırlanan doğru metinler böylesine tansiyonu olan konumlarda yetmez!! Liderin, dinleyicilere varsa gerçekten idealist inanç ve duygusu bunu aktarabilmesi gerekir. Canlı yayında ben bu olması gerekenleri alamadım. Konuşması bittiği an bu adam seçimi kaybetti dedim. Görev adamı olmak başka, lider olmak başkadır. Erşan Gökerman'ın seçim konuşmasını Genel Kurul da Veli Ozan yerine yapsa idi belki daha etkili olurdu diye düşünüyorum. Çünkü o gerçekten davasına inanmış ve alt yapısı dolu kişi olduğunu bir kez daha bizlere gösterdi. Aferin Erşan!!
Satranç camiası benim karşı çıktığım tüm bu isimlerden gelecekte farklı konularda ANY de olmak üzere elbette yararlanabilir ama tüm bu kişilerin yönetimde bulunması bana göre Türk satrancı açısından önemli bir handikaptır.
Türk satrancının geleceği belli değildir. Kaosa sürüklenebilir. ANY'nin FIDE içinde başkan olma sevdası, kaynakların bu ihtiras içinde beyhude kullanılacağının işaretlerini şimdiden vermektedir. Yarışmalar yönetmeliklerinin ve adil milli takım oyuncusu olma kriterlerinin bulunmadığı bir yönetimde başka şeyleri tartışmaya bile gerek yoktur. Despotluk ise had safhadadır. Daha bir çok tartışılması ve hesap verilmesi gereken konular vardır. Bunlarında elbet zamanı gelecektir!!!
TSF her an olağanüstü Genel Kurul ile karşı karşıya kalabilir!? Bu nedenle ANY'den kurtulma platformu formunun oluşturulması ve sürdürülmesi gerekmektedir !!! ANYKP 'ye ihtiyaç duyduğunu düşünen herkes kişisel kavgaları bir yana bırakarak, yapılan icraatleri denetlemeye ve gördüğü yanlışları dile getirmeye devam etmelidir.
KİMSE UMUDUNU KAYBETMESİN !!!
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
Uzun süre seçimde taraf olmadım. Her iki tarafıda çok yakinen tanıdığım için beni huzursuz eden yönler bulunmakta idi. Tam zamanı ekibinin Yönetim Kurulu listesi'nde bulunmaması gereken isimlerin çıkartılmış olması, çok değer verdiğim kişilerin yer alması Veli Ozan Çakır hakkında tereddütlerim bulunmasına rağmen bu ekibin desteklenmesi gerektiği yönünde asgari müşterekte görüş birliğine vararak seçime bir kaç gün kala bunu açıkladım.
Öncelikle Veli Ozan Çakır hakkında neden tereddüt duyduğumu ve seçimi kazanamayacağını hem Menderes Çoban 'a hem de İbrahim Etem Ay'a aktardım. Bu realite neydi?
1. Olimpiyatlar esnasında Mehmet Atalay ile Kadir Topbaş'ın arası basından da izlediğiniz gibi oldukça açıktı ve ortaya çıkan bu durumun seçimlerde etkili olacağı besbelli idi. GSGM oyları Ankara ne derse o olur gerçeğini göz önüne almak gerekmekteydi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu nedenle Ankara üzerinde bırakın olumlu etki yaratmasını tam tersi etki yaratması bile söz konusu idi. Bunu tam zamanı ekibine iletmiş olmama rağmen dinletemedim, ikna edemedim. Kaldı ki Veli Ozan Çakır'ın İBB 'de bile ne derece etkin olduğu tartışılır. Yeni gelen Spor A.Ş Genel Müdürü bu kurum içinde henüz tüm ağırlığını koyduğunu söylemek için daha çok erken olduğunu düşünüyorum. Spor A.Ş kendi içinde 3 e 4 e bölük durumda.
2. Uluslararası İstanbul Festivali esnasında asla yaşanmaması gereken Türban'ın serbest bırakılmasına yönelik "ikna odaları" kurulma meselesine karşı koyamayan Veli Ozan Çakır'ın bu yönde ideolojisi olup olmadığı beni o kadar ilgilendirmiyor, etkisiz kalması yetersiz yönetici olduğunu göstermeye yetiyor ve artıyor bile. Burada göstermesi gereken irade ne onun tarafından ne de Cem Pekün tarafından gösterilmemiştir.
3. Veli Ozan Çakır yıllardır TSF Eğitim Kurulu üyesi olmasına rağmen bizlere TSF Başkanı ve diğer kişiler hakkında olumsuz dedikodu yaparken, onlara da bizler hakkında dedikodumuzu üreterek ikili oynuyordu. Bu da benim o kişi hakkında olumsuz düşünceler beslememe neden oluyor, güvensizlik oluşturuyordu.
4. Veli Ozan Çakır bu seçimde kaybedeceğini bilerek girdi. Onun için belki de aday olarak isminin geçmesi bile yeterli idi. Çünkü önünde bir Cem Pekün örneği vardı. ANY bu kişiyi yanında tutabilmek ve susturmak için senyörler takımı ile yurt dışı turnuvalara gönderdi, İstanbul Festivalinde Turnuva direktörü İsmet Arvit'in yerine geçirerek çok küçük de olsa ekonomik yararlanmasını sağladı. Demekki ANY seçimden sonra Veli Ozan ile de belli asgari müşreklerde daha fazla pazarlık payı ile onunla çalışma imkanı bulabilirdi. Yani fazla kaybedeceği bir şey yoktu. O Cengiz Keleş ve diğer arkadaşlarını kişisel kanaatime göre İBBdeki görevini ön plana abartılı biçimde çıkartarak ikna etti ve kendisini olduğundan daha fazla değerli göstermeyi başardı. Böyle bir etkili kişi olmadığını söyledim bana yutturamazdı. Kurumu da bu kişiyide çok yakından tanıyordum.
5. Genel Kurul da iki tarafta konuştu, kendilerini ve projelerini anlattı. ANY kendisine,yaptıklarına ve yapacaklarına olan inancı ile son derece etkili hitabet ortaya koyarken, salonda bulunan karasızları etkileyecek olan bu andan Veli Ozan'ın pısırık ve inançsız konuşması olayı bitirdi. Bir ekip tarafından hazırlanan doğru metinler böylesine tansiyonu olan konumlarda yetmez!! Liderin, dinleyicilere varsa gerçekten idealist inanç ve duygusu bunu aktarabilmesi gerekir. Canlı yayında ben bu olması gerekenleri alamadım. Konuşması bittiği an bu adam seçimi kaybetti dedim. Görev adamı olmak başka, lider olmak başkadır. Erşan Gökerman'ın seçim konuşmasını Genel Kurul da Veli Ozan yerine yapsa idi belki daha etkili olurdu diye düşünüyorum. Çünkü o gerçekten davasına inanmış ve alt yapısı dolu kişi olduğunu bir kez daha bizlere gösterdi. Aferin Erşan!!
Satranç camiası benim karşı çıktığım tüm bu isimlerden gelecekte farklı konularda ANY de olmak üzere elbette yararlanabilir ama tüm bu kişilerin yönetimde bulunması bana göre Türk satrancı açısından önemli bir handikaptır.
Türk satrancının geleceği belli değildir. Kaosa sürüklenebilir. ANY'nin FIDE içinde başkan olma sevdası, kaynakların bu ihtiras içinde beyhude kullanılacağının işaretlerini şimdiden vermektedir. Yarışmalar yönetmeliklerinin ve adil milli takım oyuncusu olma kriterlerinin bulunmadığı bir yönetimde başka şeyleri tartışmaya bile gerek yoktur. Despotluk ise had safhadadır. Daha bir çok tartışılması ve hesap verilmesi gereken konular vardır. Bunlarında elbet zamanı gelecektir!!!
TSF her an olağanüstü Genel Kurul ile karşı karşıya kalabilir!? Bu nedenle ANY'den kurtulma platformu formunun oluşturulması ve sürdürülmesi gerekmektedir !!! ANYKP 'ye ihtiyaç duyduğunu düşünen herkes kişisel kavgaları bir yana bırakarak, yapılan icraatleri denetlemeye ve gördüğü yanlışları dile getirmeye devam etmelidir.
KİMSE UMUDUNU KAYBETMESİN !!!
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran