11-11-2008, 21:44
Bu tür yenilgilerde, kaybeden ekiplerde genellikle kopmalar olur. Yenilginin ağırlığıyla, çalışma şevki kaybolur.
Yenilgi sonrası birliği sağlamak zor, ama marifet ve mükafat ta bunu yapmakta.
Tam Zamanı ekibinin parçalanmadan, ayrılıklar, kopukluklar olmadan birlikteliğini sürdürmesi ve çalışmalarına yeni bir bakış açısıyla devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yenilgiden çıkarılacak dersler, zaferden çıkarılacaklardan fazladır.
Özeleştiriler yapılmalıdır. Nelerin eksik ve yanlış yapıldığı saptanmalı, doğrular bulunmaya çalışılmalıdır.
Ayrıca, Tam Zamanı ekibi içinde kurullar (satranç eğitimi, milli takımlar, vs.) oluşturulmalı ve "gölge kabineler" gibi, TSF yönetiminin yaptıkları ve yapamadıkları özenle izlenmeli ve kaydedilmelidir.
Bu arada, projeler de gözden geçirilmeli, geliştirilmeli, zenginleştirilmelidir.
Sanki birkaç ay sonra tekrar seçim olacakmışçasına hazır olunmalıdır.
Ne olacağı, geleceğin neler getireceği hiç belli olmaz.
Hayat sürprizlerle doludur.
2012'de de olabilir seçim, 2009'da da!
Çalışalım ve görelim. Yani "bekleyelim ve görelim" değil.
Saygılarımla,
Halil Özmen
Yenilgi sonrası birliği sağlamak zor, ama marifet ve mükafat ta bunu yapmakta.
Tam Zamanı ekibinin parçalanmadan, ayrılıklar, kopukluklar olmadan birlikteliğini sürdürmesi ve çalışmalarına yeni bir bakış açısıyla devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yenilgiden çıkarılacak dersler, zaferden çıkarılacaklardan fazladır.
Özeleştiriler yapılmalıdır. Nelerin eksik ve yanlış yapıldığı saptanmalı, doğrular bulunmaya çalışılmalıdır.
Ayrıca, Tam Zamanı ekibi içinde kurullar (satranç eğitimi, milli takımlar, vs.) oluşturulmalı ve "gölge kabineler" gibi, TSF yönetiminin yaptıkları ve yapamadıkları özenle izlenmeli ve kaydedilmelidir.
Bu arada, projeler de gözden geçirilmeli, geliştirilmeli, zenginleştirilmelidir.
Sanki birkaç ay sonra tekrar seçim olacakmışçasına hazır olunmalıdır.
Ne olacağı, geleceğin neler getireceği hiç belli olmaz.
Hayat sürprizlerle doludur.
2012'de de olabilir seçim, 2009'da da!
Çalışalım ve görelim. Yani "bekleyelim ve görelim" değil.
Saygılarımla,
Halil Özmen