01-12-2008, 20:24
Evet Tutku haklı.
Öne sürülen gerekçelerin hiç biri kapatma gerekçesi olacak şeyler değil.
Kapatma kararı yönetsel becerilerin yetersizliğidir.
Tarihte, devrimlerin doğuş anları üretici güçler ile üretim ilişkileri arasındaki çelişkilerin had safhaya vardığı, üretim ilişkilerinin üretici güçlerin geliminin önünde engel olmaya başladığı anlarda ortaya çıkmış,
"yönetenlerin eskisi gibi yönetemediği, yönetilenlerin de eskisi gibi yönetilmek istemedikleri" anlar devrim anları olmuştur.
Tam bu anlarda yönetenler, yönetilenlerin taleplerini yanıtlamak yerine baskı, yasak ve zor kullanarak iktidarlarını devam ettirme yolunu seçerler.
Seçim öncesinde başlayan forumdan atmalar, şu an forumun kapatılmasıyla son bulmuştur; bundan sonra tsf forumdan kimse atılmayacaktır; yönetim bunu garantilemiştir...
Ama bindiği dalların birini keserek!
Tsf önderliği yönettiği kitlenin gerisine düşmüştür! Artık Türk satrancının gelişiminin önünde, kendileri bir engel oluşturmaya başlamışlardır. Yalancılarla (!) başedemez durumdadır! Kişilerin haklarına saldırıları (!) engelleyemez durumdadır! Foruma yazılan satranç dışı (!) yazılarla başedemiyecek durumdadır! Bunlara karşı doğru dürüst yanıt verebilecek, yalanları teşhir edebilecek, satranç içi yazılar yazabilecek kapasiteden uzak düşmüşlerdir.
Ne yapılmalı bu durumda?
Gelişmelerin önderi olamıyorsanız, gelişmelerin önüne geçmek, gelişmeleri engellemek gerekirdi. Yapılan budur!
Vaktini doldurmuş tüm iktidarlar bunu yapmıştır tarihte. Nihayet bu yönüyle tarih bilincine sahip bir "irade" kendini göstermiştir ve Tsf forumu kapatmıştır.
Varsa eğer bir kirlilik, bunu temizlemenin yolu, kirliliğe neden olanları bizi attığınız gibi atardınız, forum yoluna devam ederdi. Tabi bu durumda bir süre sonra forumda atılacak kimse kalmayınca, yine aynı sonuca ulaşılacağından, önderlik bunu önceden görmüş(!) ve "en iyisi mi kapatalım gitsin, nasıl olsa herkesi atınca da kapatmış olacağız" denmiştir.
Hazin bir durum. Tsf forumdan atılmış olmama rağmen devamını şiddetle istiyordum. Satranççıların "kendilerine ait bir odaları" başlarına yıkılmıştır.
Bu odadan nice düşünceler filizlenecekti oysa.
Ama filizlenmek tehlikelidir kimileri için.
"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet..." (Nazım Hikmet)
Ne der halkımız:
Vardır herşeyde bir hikmet!...
Öne sürülen gerekçelerin hiç biri kapatma gerekçesi olacak şeyler değil.
Kapatma kararı yönetsel becerilerin yetersizliğidir.
Tarihte, devrimlerin doğuş anları üretici güçler ile üretim ilişkileri arasındaki çelişkilerin had safhaya vardığı, üretim ilişkilerinin üretici güçlerin geliminin önünde engel olmaya başladığı anlarda ortaya çıkmış,
"yönetenlerin eskisi gibi yönetemediği, yönetilenlerin de eskisi gibi yönetilmek istemedikleri" anlar devrim anları olmuştur.
Tam bu anlarda yönetenler, yönetilenlerin taleplerini yanıtlamak yerine baskı, yasak ve zor kullanarak iktidarlarını devam ettirme yolunu seçerler.
Seçim öncesinde başlayan forumdan atmalar, şu an forumun kapatılmasıyla son bulmuştur; bundan sonra tsf forumdan kimse atılmayacaktır; yönetim bunu garantilemiştir...
Ama bindiği dalların birini keserek!
Tsf önderliği yönettiği kitlenin gerisine düşmüştür! Artık Türk satrancının gelişiminin önünde, kendileri bir engel oluşturmaya başlamışlardır. Yalancılarla (!) başedemez durumdadır! Kişilerin haklarına saldırıları (!) engelleyemez durumdadır! Foruma yazılan satranç dışı (!) yazılarla başedemiyecek durumdadır! Bunlara karşı doğru dürüst yanıt verebilecek, yalanları teşhir edebilecek, satranç içi yazılar yazabilecek kapasiteden uzak düşmüşlerdir.
Ne yapılmalı bu durumda?
Gelişmelerin önderi olamıyorsanız, gelişmelerin önüne geçmek, gelişmeleri engellemek gerekirdi. Yapılan budur!
Vaktini doldurmuş tüm iktidarlar bunu yapmıştır tarihte. Nihayet bu yönüyle tarih bilincine sahip bir "irade" kendini göstermiştir ve Tsf forumu kapatmıştır.
Varsa eğer bir kirlilik, bunu temizlemenin yolu, kirliliğe neden olanları bizi attığınız gibi atardınız, forum yoluna devam ederdi. Tabi bu durumda bir süre sonra forumda atılacak kimse kalmayınca, yine aynı sonuca ulaşılacağından, önderlik bunu önceden görmüş(!) ve "en iyisi mi kapatalım gitsin, nasıl olsa herkesi atınca da kapatmış olacağız" denmiştir.
Hazin bir durum. Tsf forumdan atılmış olmama rağmen devamını şiddetle istiyordum. Satranççıların "kendilerine ait bir odaları" başlarına yıkılmıştır.
Bu odadan nice düşünceler filizlenecekti oysa.
Ama filizlenmek tehlikelidir kimileri için.
"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet..." (Nazım Hikmet)
Ne der halkımız:
Vardır herşeyde bir hikmet!...