Bİ LİM-RA ÖYKÜSÜ -2

[Hüseyin AKTAŞ]

Bazılarımız için "lafın tamamını" söylemek zorunluluğu görünüyor. Bizleri "bazılarımız" yerine koyanlar için...

"Bİ'LİM-RA ÖYKÜSÜ" ŞUDUR:

27 Ocak- 3 Şubat 2007 tarihleri arasında Antalya Kemer'de Limra Otelde Türkiye Yaş Grupları Şampiyonası yapılırken, aynı anda aynı yerde ikinci kademe antrenör kursu da yapıldı. "Gelmişken yapalım" makamında. (Bu makama öykünün üçüncü bölümününde değineceğim).

Bu kursun sonunda otuz civarında kursiyer sınava girdi. Sınava girenlerin yarısı başarılı, yarısı başarısız olarak TSF sayfalarından duyuruldu.

Ben de başarısız olanlar arasında gördüm kendimi. İnanamadım. Sayın Olgun Kulaç'a telefon ettim. "Yanlışlık var" dedim.
Sayın Kulaç,
(Bakın
Burası önemli
"İtiraz edersek
sınav kağıtlarının
kendisine geri geleceğini
bir yanlışlık varsa
düzelteceğini"
SÖYLEDİ.
Hemen itiraz ettim. (İtirazla birlikte öykünün birinci bölümünü yazıp cebime koydum.)

TSF'den yanıt geldi:
"Sayın Hüseyin Aktaş
İtiraz komisyonu
İtirazınızı incelemiş
maddi bir hataya
rastlanmamıştır."

("Maddi" bir hata yok; bütün borcumuzu ödedik!...)

Bu yanıtı alınca
yanıt kağıdı elimde
Olgun beyi aradım.
"Hocam kağıtlar geldi mi?"
Yanıt: "Yok henüz gelmedi. Gelince ben sizi arayacağım."

Kim yanlış biliyor?
"Siz itiraz edince
kağıtlar bana geri gelir" diyen
Sevgili öğretmenimiz mi?
Ben mi?
Kimlerden ve nasıl oluştuğu ve nasıl toplandığı bize bildirilmeyen itiraz komisyonu mu?

Şimdi
bu açıklamalardan sonra
İlk hamlemin("Bİ'LİM-RA ÖYKÜSÜ")
"e4" olduğu
nettir!
Yani bu oyun
açık, keskin,ince
ve bu oyunda yollar
yürünür bitince!...

Hüseyin Aktaş