30-01-2009, 15:13
Kitabın adı neden böyle diyenlere Emin Erşan Gökerman'ın yanıtıdır!
Kaynak: http://forum.satrancokulu.com/index.php?topic=961.0
Alıntı:Kitabı tek başına yazan Suat Atalık değil de ondan.
Bilmeyenlere anlatalım bu kitap projesi ilk olarak ortaya çıktığında, kitap Özgür Akman tarafından yazılacak, seçilecek 101 oyunun analizi de Suat Atalık tarafından yapılacaktı. Çeşitli sebeplerle bu proje gerçekleşmeyince, Suat Atalık ve Lütfi Can Üstel birlikte çalışmışlar. Kitap iki bölümden oluşuyor.Bir biyografi sayılabilecek ilk bölümü, Üstel, Atalık ile yaptığı söyleşilerden oluşturmuş ve yazmış.İkinci bölümde, Atalık'ın kendi seçtiği analizli 101 oyununu yer alıyor. Hatta Atalık'ın uluslar arası yayınlar için İngilizce olarak yaptığı analizleri de Alper Efe Ataman Türkçeye çevirmiş.
Türkiye de kaç dahi var onu düşünelim. Fazıl Say küçüklüğünden itibaren müzik alanında dahi olarak nitelendirildi. Bedri Baykam resimin dahi çocuğuydu. Çünkü çağdaşlarından farklı bir biçimde kısa zamanda büyük başarılar elde ederek kendilerini dünyaya tanıttılar. Türkiye de bilardo deyince tüm dünyada akıllara Semih Saygıner gelir. Semih Saygıner ülkemizin şartlarında ulaştığı seviye düşünülecek olursak bir dahidir.
Suat Atalık 2600 barajının üzerinde bir sporcu.Peşinden gelen Türk oyuncularla arasında hala 150 puana yakın bir fark var. 1990 lı yılların şartlarında, hiç bir destek almadan, kendi çabalarıyla Büyük Usta oldu. Bugün o çok övünülen, dünyanın 1 numaralı federasyonu, 9 yıldır bir büyük usta çıkaramıyor. Uluslararası alanda kazanılan 50 turnuva birinciliği. Takımlar düzeyinde elde edilen bir çok başarı.
10 ülkenin katıldığı okullar şampiyonalarıda alınan birincilikleri göğsümüz gere gere Dünya Şampiyonu diye tanıtmaktan gocunmuyoruz. Ama sıra tek büyük ustamıza geldiğinde komplekslerimizden kurtulamıyoruz. Ünlem işaretleriyle aklımız sıra o tokat gibi derslerimizden veriyoruz.
Televizyonlarda satrancı tanıtmak adına çıkan kılıçlar,kalkanlar, alınan şahlar bizi rahatsız etmiyor. Onlar satrancı tanıtmak için reklam çünkü. İş Suat Atalık'a gelince birilerine şirin gözükmek adına kalemimiz kılıç kesiliyor.
İyi ki Fischer, Kasparov gibi oyuncular bu ülkede doğmamış. Yönetici hayranı, güce tapan, makam peşinden koşan insanlar için büyük usta bile çok.
Bu şekilde Suat Atalık üzerinden prim yapma sevdalıları, bu uğurda geleceklerini riske atan, emek, zaman ve para harcayan nicelerini de umutsuzluğa ittiklerinin farkında değiller.
Milletvekiliyle resim çektirdin mi , ucundan kıyısından bir kurula, il bazında yöneticiliğe layık görüldün mü tamam. Sporcuya yöneticinin tahakkümü üzerine kurulu sistemde yeni kral adayları da hazır demek ki.
Kim neden sporcu olmaya çalışsın bu sistemde ? Hakem olmak, antrenör olmak, yönetici olmak daha karlı. Yıllar yıllar uğraş, çalış, düzenli bir hayatın olmasın, bir evin ailen olmasın, ayda 600 lira maaşla, yöneticilerin 5 te 1'i harcırahla hayatını geçindirmeye çalış. Büyük Usta oldun mu da kölelik bitmesin, ceza alıp almaman, turnuvalara gidip gidememen yine o yöneticilerin elinde , iki dudağının arasında olsun.
İyi bir satranççı olabilmek için, iyi bir sporcu olmanın yanı sıra,bir sanatçının duyarlılığına, bir bilim insanının araştırma yeteneğine, düş gücüne sahip olamanın gerektiğini bilmekten çok uzak, GSGM'nin lisans bas,antrenör kopyala, yat - kalk, git - gel yönetmelikleriyle bir yapı inşaa ettik.
Güzel ülkemizin tüm binaları gibi çürük....
Emin Erşan Gökerman
Kaynak: http://forum.satrancokulu.com/index.php?topic=961.0