05-02-2009, 12:56
Oyuncuların oyun gücü, turnuva başarılarından önce kişiliği, karakterii federsyona bakışı, siyasi düşüncesi hayata bakışı vs vs gibi unsurlar öne gelmeye başladı.
Suat Atalık hakkında, 'O, siyasi yolu tercih etti' yaklaşımı da bu bakış açısının özeti gibidir.
Kasparov ile Short arasında yapılacak olan Dünya şampiyonası ünvan maçında oyuncuların talepleri ile FİDE nin talepleri arasında çıkan uzlaşmazlık neticesinde FİDE bu oyuncular yerine başka oyunculara ünvan maçı düzenlemişti.
Kasparov ve onun gibi düşünen büyükustalar da başka bir yapılanma kurdular.
o zamanlardan geçen yıl ki bütünleşmeye kadar dünyada 2 ünvanlı şampiyon vardı.
GM ve İM ler sonuçta satranca profesyonel bakış açısıyla yaklaşan kişilerdir.
Kasparov o zaman ki ünvan maçını kurduğu yapılanma bünyesinde oynamakla doğrumu yaptı, yanlış mı yaptı? Bu ayrı bir konudur.
Kasparov ve diğer oyuncular o zaman gerçekten siyasi yol mu çizmişlerdi?
Kasparov çok sonra satrancı bıraktıktan sonra gittiği yol siyasidir.
Şimdi profesyonel oyuncuların oyun gücünden ziyade kişilik yapılarının ön plana çıkartılması subjektif bir değerlendirmedir.
Oyun gücü objektif kriterdir.
Kişilik yapısı değerlendirmeleri ne kadar objektiftir?
Ben Ufuk Tuncer ve Suat Atalık gibi oyuncuları oyun gücü ve başarılarıyla değerlendiririm. Karekterleri kişiliği şumuş bumuş.. çok da ilgimi çekmiyor.
Onları ve onun gibileri camiada tanıma birincin nedenim satranç bilgileri ve başarılarıdır.
Zannediyorum şu sıralar oyunculardan istenen beklenen şey kişilik ve karakter açısından ne kadar olumlu olabildikleri..
Bu da çok subjektif kriterlerdir..
İbrahim Ethem de bu tarz bakış açısını savunur yapıda gördüm.
Yanılıyor muyum?
Suat Atalık hakkında, 'O, siyasi yolu tercih etti' yaklaşımı da bu bakış açısının özeti gibidir.
Kasparov ile Short arasında yapılacak olan Dünya şampiyonası ünvan maçında oyuncuların talepleri ile FİDE nin talepleri arasında çıkan uzlaşmazlık neticesinde FİDE bu oyuncular yerine başka oyunculara ünvan maçı düzenlemişti.
Kasparov ve onun gibi düşünen büyükustalar da başka bir yapılanma kurdular.
o zamanlardan geçen yıl ki bütünleşmeye kadar dünyada 2 ünvanlı şampiyon vardı.
GM ve İM ler sonuçta satranca profesyonel bakış açısıyla yaklaşan kişilerdir.
Kasparov o zaman ki ünvan maçını kurduğu yapılanma bünyesinde oynamakla doğrumu yaptı, yanlış mı yaptı? Bu ayrı bir konudur.
Kasparov ve diğer oyuncular o zaman gerçekten siyasi yol mu çizmişlerdi?
Kasparov çok sonra satrancı bıraktıktan sonra gittiği yol siyasidir.
Şimdi profesyonel oyuncuların oyun gücünden ziyade kişilik yapılarının ön plana çıkartılması subjektif bir değerlendirmedir.
Oyun gücü objektif kriterdir.
Kişilik yapısı değerlendirmeleri ne kadar objektiftir?
Ben Ufuk Tuncer ve Suat Atalık gibi oyuncuları oyun gücü ve başarılarıyla değerlendiririm. Karekterleri kişiliği şumuş bumuş.. çok da ilgimi çekmiyor.
Onları ve onun gibileri camiada tanıma birincin nedenim satranç bilgileri ve başarılarıdır.
Zannediyorum şu sıralar oyunculardan istenen beklenen şey kişilik ve karakter açısından ne kadar olumlu olabildikleri..
Bu da çok subjektif kriterlerdir..
İbrahim Ethem de bu tarz bakış açısını savunur yapıda gördüm.
Yanılıyor muyum?